Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Aralık '08

 
Kategori
Futbol
 

11 – 1 = 3 puan (Galatasaray – Beşiktaş)

11 – 1 = 3 puan (Galatasaray – Beşiktaş)
 

Futbol 11 kişiyle oynanan bir oyun… İki takımsahaya çıkmadan ellerindeki oyuncuların içinden en iyi “11”i seçiyor ve sahaya sürüyor. Oyun içindeki değişikliklerde oyundan çıkan her oyuncunun yerine başka bir oyuncu giriyor ve takım sahada 11 kişi mücadele etmeye devam ediyor. Sakatlanan oyuncular biran önce tedavi görüp sahaya dönmeye çalışıyorlar, takımları 1dakika bile eksik oynamasın istiyorlar… Herhalde önemli 11 kişi olmak… Zaten “bu maça çok iyi hazırlandık, 10 kişi çıkacağız” diyen birteknik direktör de duymadım, “efsane 10”diye bir kavram da…

Ama görüleno ki Beşiktaş’ın derbiler için 10 kişilik bir takım kurması lazım… Çünkü Fenerbahçe maçının ardından dünkü Galatasaray maçında da bir kara vicdan, bir kırmızı kart maçın sonucunu belirledi. İsimler farklı olsa da sahnelenen oyun hep aynı… Bu defa da Cüneyt Çakır diye bir hakem çıktı piyangodan… FIFA kokartlı hakem, karşısındaki takım kaptanının ingilizce “bana tek faulde sarıkart gösterdin” serzenişini anlamayıp, rakip oyuncuya sarı kart gösterilmesini istedi diye oyundan attı ve maçı 50. dakikada bitirdi. O da yetmedi gerçi, birde uydurma penaltı vererek Beşiktaş'ın direncini bitirdi ama maçın asıl kırılma noktası kırmızı karttı…

Galatasaray iyi ve akıllı oynadı, Beşiktaş daiyi savaştı… Beşiktaş’ın iyi oyuncuları, belki de yenmek zorunda olmanın stresiyle büyük hatalar yaptılar. İlk golde Rüştü topu elinden kaçırdı, 2. golde de Holosko defansa yardıma gelen forvetin beceriksizliğinin klasik bir örneği olarak auta çıkan ölü topta penaltı yarattı. Benzer bir hatayı da Beşiktaş’ın ilk golünde ofsaytı bozan Arda yaptı. Hatalar, goller, pozisyonlar, zevkli veCENTİLMENCE bir derbi oluyordu. Ama izin vermedi hakem maçın böyle devam etmesine… Ve maçın sonucuna tek başına karar verdi…

Bu yazıyı okuyan Galatasaraylılar belki “zaten öndeydik, maç da bizim hakkımızdı” diyeceklerdir. Evet belki de haklılar, belki de daha farklı yeneceklerdi ama hakem bu galibiyete gölge düşürdü. Zaten sağduyulu Galatasaraylı arkadaşlarım da maçtan sonra bu düşünceyi paylaşıyorlardı… Maç sonrasında Arda bile Beşiktaş’ı iyi ve centilmence oynadığı için kutlayıp keşke dedi “maçı 11’e 11 bitirebilseydik”…

Denizli’nin, takım kırmızı karta isyan edip yüreğini ortaya koyarken Nobre’yi oyundan alması büyük bir hataydı. Takımın en savaşçı oyuncusu Nobre, belki de bu onur mücadelesinde liderlik rolünü üstlenebilecek tek kişiydi. Yerine giren Bobo ise sanki bu savaşa zorla sokulmuş bir figürandı. Ve oyuncu değişiklikleri Beşiktaş’a hiç bir olumlu katkı sağlamadı!

Yönetimin maç sonrasında sahaya inerek hakemin etrafını sarması beklenmedik bir atılımdı. Beşiktaş’ın ezeli rakipleri karşısında hakemler tarafından Anadolu kulüplerinden bile daha çok ezilmesini sağlayan, kulübü futbolcu ve teknik direktör öğütücüsü haline getirip, taraftarı başarıya hasret bırakan yönetimden bir atılım daha bekliyoruz: İSTİFA EDİN!

Ve siz hakemler... Geçen hafta Baros’un 3 sarı kart görmesi gerekirken oyundan atamayan, Fenerbahçe’nin Konya’ya elle attığı golü (yine) sayan, her derbide Beşiktaş’ı haksız yere eksik bırakan ve ligin kaderini kendi kafalarına göre çizen hakemler... İsyan ettik diye bir sonraki maçta da lehimize çalmayın, eyyam yapmayın. Sahada adaleti dağıtırken adil olun yeter, bırakın FUTBOL oynansın...

*Herşeye rağmen Galatasaray’ı centilmence mücadele ettikleri için kutlarım. Böyle hakemlere rağmen ligin ilk yarısını lider kapatan Sivasspor’a da tebrikler.

 
Toplam blog
: 15
: 1432
Kayıt tarihi
: 03.12.08
 
 

1980'de Ankara'da doğdum 2001'de ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği'nden mezun olup ABD'ye gitti..