Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Haziran '09

 
Kategori
Güncel
 

12 Eylül 1980... Hesap sorulmalı, sorulmalı ama kimden...?

12 Eylül 1980... Hesap sorulmalı, sorulmalı ama kimden...?
 

Merhaba değerli okurlar,

Ülkemizde yapılan yolsuzluklar bir tarafa bırakılmış, sıra 29 yıl önce 12 Eylül 1980 tarihinde yapılan darbenin hesaplaşmasına gelmiştir...

Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, insanlar kendilerinin sorgulanmaması için ellerinden ne geliyorsa ortaya koyuyorlar...))))

Sıra şimdi 12 EYLÜL 1980'e geldi...

Evet, onu da sorgulayalım sorgulayalım da, neresinden başlayalım...?

Darbeyi yapanlardan mı başlayalım, ülkeyi kötü yöneterek darbeye zemin hazırlayan siyasilerden mi?

İnsanın diyesi geliyor ki, siz siyasiler, DOKUNULMAZLIK ZIRHI arkasında yaptıklarınızın hesabını veriyormusunuz ki de, kalkmışsınız 12 EYLÜL 1980 darbesini sorguluyorsunuz?

12 EYLÜL 1980 darbesi Sayın Kenan EVREN ve arkadaşlarının İktidar hırsı nedeni ile mi gerçekleşmiştir, yoksa, o dönem siyasilerinin ülkemizi kötü idaresinden mi kaynaklanmıştır?

O dönemi yaşayanlar bilir...

Sağ - sol çatışmaları ile onlarca genç insanımızı kaybetmiştik...

Hergün okula giden öğrencilerin anne ve babaları, çocuklarının acaba akşama eve sağ salim gelecekler mi endişesini yaşamaktaydılar...

Bir çok genç, tahsil hayatlarını noktalamak zorunda bırakılmıştı...

Ve tüm bunları yaşatanlar, o dönemin DOKUNULMAZLIK ZIRHI arkasındaki kısır çekişmelerle birbirlerini suçlayan siyasileri değil miydi?

TSK'i, kardeş kanlarının akıtıldığı ve ülkeyi yönetmeye talip olan siyasilerin bu durumu önleyemediği bir ortamda, sessiz mi kalmalıydı ya da uzaktan olayları seyir mi etmeliydi?

Maalesef ki siyasilerimiz, kendilerine karşı durabilecek tek güç olarak, TSK'yı bilmektedirler...

Ve yaşanan olaylarda, ellerini aynayı alıp, kendi sorumluluklarının olup olmadığını hiç bir zaman sorgulamamışlardır...

Ve günümüzde de bana göre, kendilerini düzeltmek yerine, TSK'yı hak, hukuk ve demokrasi gibi söylemlerle etkisizleştirme operasyonlarına ne yazık ki devam etmektedirler...

Evet, yanlış yapanlardan hesap sorulmalı, bu düşenceyi sadece benim değil, milyonlarca yurttaşında benimsediğini düşünüyorum...

Yanlış yapan emekli Generalinden de, muvazaf generallelinden de sorulmalı, siyasetçisinden de...

12 EYLÜL 1980'nin sıkıntılarını ve acılarını yaşadıkları için o dönemi sorgulamak isteyenler, o dönemin askeri yönetimini değil, öncelikle, askeri müdahaleyi gerekli kılan zemini oluşturan o dönemin siyasetçilerinin sorgulanmasını istemelidirler...

Ama ne yazık ki, ne o dönemde ne de günümüzde siyasiler, kendilerini düzeltmek, DOKUNULMAZLIK ZIRHINI KALDIRARAK yaptıklarının hesabını vermek niyetinde hiç değillerdir...

O dönemde akıtılan kardeş kanlarının, yaşanan acıların sorumluları, bu günümüzde ise yapılan beki de milyarlarca dolarlık yolsuzluklar ve yandaşlara aktarılan paraların hesabı yine olası bir darbe ile soruşturulmasın diye, ülkede bir hak hukuk demokrasi anlayışını hakim kılmaya çalışanlar, hem o dönemin hem bu dönemin siyasileri değil midir?

Dokunulmazlığı olmayan, yetkisi ve etkisi bulunmayanlardan hesap sormaya kalkanlar, niçin dokunulmazlık zırhı arkasında durumlarını muhafaza etmektedirler?

Doğru yaptıklarına inanıyorlarsa, niçin yargıdan kaçmaktadırlar?

Hiç bir siyasi, "Milletvekilliğimiz son bulduğunda yargı karşısında hesabımızı veririz...." diyerek kahramanca tavırlar sergilemeye kalkmamalıdır...

Çünkü biz sade bir vatandaş olarak biliyoruz ki, siz siyasilerin Milletvekilliği darbe dışında hiç bir zaman son bulmaz...

Çünkü biz sade bir vatandaş olarak biliyoruz ki, bu konuda yasal düzenleme yetkisi siz siyasilerin elindedir ve sizlerin de bu konuda çalışma yapmaya hiç niyetiniz yoktur...

Çünkü biz sade bir vatandaş olarak biliyoruz ki, Sayın Başbakan 2002 yılında DOKUNULMAZLIĞI KALDIRMA SÖZÜ vermesine rağmen halkına yalan söylemiş ve bu konuda bir tek olumlu adım atmamıştır...

Çünkü sade bir vatandaş olarak biz biliyoruz ki, hakkında önemli dosyalardan yargı karşısına çıkması gereken ancak Dokunulmazlığı nedeniyle çıkmayan ve bir örnek olarak, en başda Başbakan Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'ın Milletvekilliği, darbe ya da vefat dışında hiç bir şekilde son bulmayacaktır ve bu nedenle de yaptıklarının hesabını hiç bir zaman için yargı karşısında vermeyecektir...

Günümüzde 12 EYLÜL 1980 darbesini sorgulamaya kalkanlar, bu işe kalkışmadan önce yapacakları tek bir şey vardır...

O DA ÖNCELİKLE KENDİLERİNİN DOKUNULMAZLIKLARINI KALDIRMAKDIR...

VE İŞTE O ZAMAN TÜRKİYE'NİN DEMOKRATİK VE SOSYAL BİR HUKUK DEVLETİ OLDUĞUNU HER YÖNÜYLE GÖRMÜŞ VE ANLAMIŞ OLURUZ...

 
Toplam blog
: 407
: 877
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

15.12.1950 Mersin doğumluyum. İzmir Ticari İlimler Mezunuyum. Bir Kamu Kuruluşundan  Şube Müdürü ..