Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Eylül '09

 
Kategori
Güncel
 

12 Eylül 1980 anıları…

12 Eylül 1980 anıları…
 

En kötü demokratik düzen, en iyi ihtilalden daha iyidir...


12 Eylül yıldönümlerinde çok şey yazılıp çizilir….

Kimi işkenceden bahseder, kimi dalga geçer, kimi ise kardeş kavgasını durdurduğu için iyiliğinden bahseder…

Hepsi de doğru 12 Eylülün bir çok yönü var, yazılmalı, sosyolojik olarak irdelenmeli, bilhassa yaşayanların anlattıkları yön gösterici olmalı….

Bizden önceki nesil 68 kuşağı idi. Ben de 78 li yılları yaşadığım için 78 kuşağından sayılırım kendimce…

12 Eylül öncesinde, yani 1976-1980 arası, herkesin geçtiği yoldan ben de geçtim…

Kamplaşmanın had safhada olduğu o dönemde, ben de bir taraftan oldum..

Sağlı- sollu tüm kesimlerin ortak hedefleri vardı. Ülkeyi daha güzel günlere kavuşturmak. Üniversite gençliği olarak bunu kendimizde hem hak hem de görev olarak görüyorduk.

Anlaşamadığımız tek şey de hedefe giden yolda uyguladığımız yöntem ve fikirlerdi…

Kimimiz kurtuluşun Marksist öğretide olduğunu savunuyorduk, kimimiz ise çözümün milliyetçi öğretide olduğunu söylüyorduk. Günümüzün Ulusalcıları ile Ülkücülerini ortak noktada bugün buluşturan kızıl elma nedense o zaman kavgalarına sebep oluyordu…

Solcular için Ülkücüler faşistti; Ülkücülere göre diğerleri komünist…..

Bu söylemler yüzünden kanlar aktı. Genç beyinler yok edildi…

Sonra bir gün yani 11 Eylülün ertesi gün kan birden durdu……

11 Eylülde birbirini boğazlayan ve ülkeyi kan gölüne çeviren bu süreç 12 Eylül de birden durdu…

Sonra izleyen günlerde sağcı ve solcu herkes aynı hücrelerde ve koğuşlarda kaldılar ve aynı işkenceye birlikte tabi tutuldular…

Ben o günlerin şanslılarındandım ve ne Mamak ne de işkence gördüm. Çünkü 12 eylül günü, bir gün önce yazılısını yaptığımız yabancı dil sınavının ikinci bölümü olan sözlü sınavını yapmak için erkenden kalkıp hazırlanıyordum. Oturduğum evin üst katındaki ev sahibim yine her zamanki gibi radyosunun sesini sonuna kadar açmış haberleri dinliyordu.” Disk, Misk kapatılmış….” Diye haberi duyunca, aklıma hiç ihtilal gelmedi doğrusu, arkadaşıma:” Yine büyük bir olay oldu galiba ..” dedim ve okula doğru yola çıktık. Okulla evimizin arası çok değil, yakındı. Ankara’ nın şirin bir kasabasında öğretmendim o zaman. Okula gittik. Normalde kalabalık olması gereken okulda kimsecikler yoktu. Rahmetli okul müdürümüz karşıladı. Hayırdır dedik; ” İhtilal oldu haberiniz yok mu?” dedi. İlk tepkimiz; “Hayırlı olsun, kanlı mı? Kansız mı? “ oldu.

Kansız “ dedi müdür ve ilave etti “hadi gelin bahçede bir kahvaltı yapalım”, kahvaltıdan sonra çarşıya doğru çıkalım dedik. Sokağa çıkma yasağından haberimiz yok. Biraz ilerledikten sonra, okul dışından bitirme sınavlarına giren bekçi Mehmet karşıladı bizi;” Hocalar, sokağa çıkmak yasak, geri dönün…” Biz de hani öğretmenleriyiz ya belki torpil olur diye , “ Bize demi? Mehmet “ dedik. Mehmet devamla;” E öyle hocalar, dün siz burada kraldınız, bugün benim ..” dedi ve gülüştük hep birlikte ve okula geri döndük..

İşte benim 12 Eylül sabahı yaşadığım anım da bu ……

 
Toplam blog
: 66
: 725
Kayıt tarihi
: 24.01.09
 
 

1976 yılına kadar Adana'da yaşadım. Lise tahsili sonunda Ankara'ya geldim ve halen Ankara'da yaşı..