12 Eylül 2010 Anayasa referandumunda halkın “evet” oyları %72 olacaktır

Anayasa değişikliğine ilişkin olarak, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılacak olan halk oylaması, “Referandum” da, mühürde artık “TERCİH” yazıyor..

BU YAZININ YAZARI OLARAK DİYORUM Kİ;

Sağ kulağınızı ister sağ elinizle, ister sol elinizle ya da, sol kulağınızı ister sağ elinizle ister sol elinizle gösterin durum değişmeyecektir.

YÜKSEK SEÇİKM KURULU’DA “TERCİH” DEDİ…

Değerli okurlar böylece, toplumun tepki seslerini önemseyen, Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı yukarıdaki tarihi ve isabetli kararını alarak, milletin sesi olan siyasi partilerimize ve “Tükorder” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Merkezine cevabını kamuoyu nezdinde vermiş bulunmaktadır.

OY KULLANMAYANLARDAN ALINAN CEZALAR MEHMETÇİK VAKFINA VERİLSİN

TC kimlik numarası bulunan soğuk damgalı kimlik belgeleri esas alınacak ve sandığa gitmeyen seçmen 22 TL para cezası ödeyecekmiş, bu durumda, BDP’li seçmenlerden bu paraların acilen toplanmasını en az bunun toplamı kadar bir miktarında Başbakanımızın hesabını vermediği örtülü ödeneğinden alınarak ilave edilmesini, toplam tutarında, Şehit Aileleri ve Gazilerimiz arasında pay edilmek üzere ilgili “MEHMETÇİK VAKFI”na aktarılmalıdır.

ANA VE DİĞER MUHALEFET PARTİLERİ BOŞA KÜREK ÇEKİYOR

Muhalefette bulunan diğer partilerden Ana Muhalefet Partisi, CHP’nin ve diğer muhalefet partilerinden MHP’nin bir yığın masraflar yaparak il il ilçe ilçe gezerek, sanki bir seçim atmosferindeymişiz gibisinden hava estirerek, esasında fuzuli olarak paralarını çarçur ettiklerini bilmelidirler.

NE YAZIK Kİ; %72 OYLA “EVET” ÇİLER KAZANACAKTIR

12 Eylül 2010 tarihinde, zaferin AKP ve Recep Tayyip Erdoğan lehinde sandıktan çıkacak “EVET” oyları oranlarının tahminimce %72 leri bulacağını iddia ediyorum.

AKP AT OYNATMAYACAK, ATLARA GÖBEK ATTIRACAKTIR

Bu sonuçlar sonrasında, AKP’nin at oynattığı TÜRKİYE’mizde, yakalanan zafer havasıyla bu kez atlara da göbek attırılacağının kesin tezahürünün karşımıza çıkacağının şimdiden bilinmesini istirham ediyorum.

SONUCU BİLİRSEM, “MEDYUM-U ZEVAT” OLACAĞIM KESİNDİR

12 Eylül 2010 Anayasa referandumunda halkın “EVET” oylarının %72 civarında olacağını doğru beyan ettiğim için, Yüksek Dereceli, “Medyum-u Zevat” olarak anılacağımın bilinmesinde yarar vardır.

EY AHALİ; AKP’LİLER R.TAYYİP BEYE, CHP’LİLER, KEMAL BEYE, DUYANLAR DUYMAYANLARA BİLDİRSİNLER…

Bilenlerin bu bilgileri duymayan ve bilmeyenlere aktarmasını da ne yazık ki, fevkalade yararlı görmekteyim.

“EVET” Mİ, “HAYIR” MI SÖYLE BANA NEDİR SENİN “TERCİH”İN..?

Günlerdir basında ve kamuoyunda tartışılmakta olan bir önemli husustu bu durum.

Önce, Hürriyet yazarı Ayşe Arman'ın başlattığı tartışma, arkasından,

“Tükorder” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Başkanı, Öner Samanlı’nın, Türkiye kamuoyuna yaptığı tepkili basın açıklaması ve YSK’ya itirazı, gerçekten ses ve sonucu getirdi.

“Tükorder” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Başkanı, Öner Samanlı, Türkiye kamuoyuna yaptığı basın açıklaması ile, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılacak olan, Referandumda, vatandaşların tercihlerini “EVET” yada “HAYIR” olarak yapmak üzere oy vermek amacıyla gittikleri sandık kurullarında kendilerine verilen tercih pusulası beraberindeki mühürde “EVET” yazısının bulunmasının tercihlerde etken olacağı yönündeki görüşlerine katılmamak mümkün müdür..?

Öner Samanlı, basın açıklamasının devamında, çok önemli bir hususa işaret etmektedir.

“Özellikle eğitimsiz ve okuma yazması yeterli bulunmayan cahil dediğimiz yurttaşlarımız ellerindeki mühürde “EVET” yazılı olmasından yüzde yüz etkileneceklerdir.

Mühürde yazılı olduğu gibi pusula üzerinde ki benzer “EVET” sözcüğü üzerine mührü basacaklardır.

Bu durum Anayasamıza ve Seçim Yasamıza aykırı bir durumdur.

Bu durum AKP hükümetinin lehinde bir sonucun açık açık onaylanmasıdır.

Evet mührünün “TERCİH” yada “ONAY” şeklinde değiştirilerek, sandık kurullarına verilmesi mutlaka zorunludur.

BU DURUM HAKKINDAKİ İTİRAZIMIZI YAZILI OLARAK DA YSK’NA YAPACAĞIZ”

Benzer itirazlar, Demokrat Parti ve Demokratik Sol Parti Genel Başkanlıkları tarafından da YSK’ya yapılmıştır.

Barış ve Demokrasi Parti (BDP), 12 Eylül de yapılacak referandum oylaması için sandığa gitmeyeceklerini açıklamıştır.

Bu durum AKP’nin istediği sonucun kerhen desteklenmesinden başka bir şey değildir.

Barış ve Demokrasi Parti’si ne AKP’nin “EVET” kurucusu nede MHP ve CHP’nin “HAYIR” kurucusu olacaktır beyanatıyla, seçmeninin referandum tercihi yapmasının önünü kapatmaktadır.

KULLANILMAYAN OYLAR ESASIYLA “EVET” TERCİHİNİN DESTEKLENMESİNDEN BAŞKA BİR ŞEY DE DEĞİLDİR.

Barış ve Demokrasi Parti’si ne göre; “ EVET demek, 12 Eylül Anayasa cuntasını tasdik etmektir, HAYIR demekte 12 Eylül Anayasa cuntasını tasdik etmektir. Bu anlamda biz kesinlikle boykot diyoruz" demek, bu parti siyasetçilerinin, AKP’ye olan diyet borçlarını ödeyebilmek için destek vermelerinden başka bir şey değildir.

BARIŞ VE DEMOKRASİ PARTİ’SİNİN DİYET BORCU NEDİR..?

Gayet kısa ve öz olarak o diyet borcu;

TC. Yasalarına muhalefetleri nedenleriyle Anayasa Mahkemesince kapatılan bir partinin, başka bir ad ile yeniden kurulmasında sakınca görmeyen ve bu parti ile milletvekillerinin siyasi iradelerinin önünü açan, TBMM çoğunluğunu elinde bulundurmakla birlikte engel olmayan AKP’ye mihnetin tezahürüdür.

“Tükorder” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Başkanı, Öner Samanlı, Türkiye kamuoyuna yaptığı basın açıklaması ile, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılacak olan, Referandumda, vatandaşların tercihlerini evet yada hayır olarak yapmak üzere oy vermek amacıyla gittikleri sandık kurullarında kendilerine verilen tercih pusulası beraberindeki mühürde “EVET” yazısının bulunmasının tercihlerde etken olacağı yönündeki itirazları sonuç vermiş, YSK bu hususta ivedilikle toplanarak kamuoyundan yansıyan bu tepkilerin yazılı itirazlarını görüşerek karara bağlamıştır.

Bu duruma ilişkin olarak, Yüksek Seçim Kurulunca, 14.08.2010 tarihinde 574 sayılı aşağıda tam metnini sunduğumuz aşağıdaki karar alınmıştır.

Böylece, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılacak olan, Anayasa halk Oylamasında

“TERCİH” YAZILI MÜHÜRLER KULLANILACAKTIR.

Karar No : 574

Karar Tarihi : 14/08/2010

TC. YÜKSEK SEÇİM KURULU BAŞKANLIĞI’ndan

Kurulumuz Başkanlığına gönderilen yazılı talepler ile;

12 Eylül 2010 Pazar günü yapılacak Anayasa değişikliğinin halkoyuna sunulmasında birleşik oy pusulalarının “evet” ve “hayır” dan oluşan her iki tercih bölümü için üzerinde sadece “evet” yazan mühürlerin kullanılacağı, sınırlarda ise, “tercih” yada “evet” mühürlerinin kullanılacağı hususunun basına yansıdığı,

Oysa yerleşik uygulamanın, birleşik oy pusulalarının altında “evet” ve “hayır” yazan içi boş iki daireye üzerinde herhangi bir ibarenin bulunmadığı bir mührün vurulması seklinde tecelli ettiği,

Öngörüldüğü sekliyle üzerinde sadece “evet” yazan bir mührün kullanılmasının örtülü yönlendirme anlamına gelebileceği ve böylece seçmenin iradesinin fesata uğratılmasına kadar varabilecek bir tartışmanın başlangıcı olacağından,

Bu konunun mutlaka dikkate alınmak suretiyle yeniden değerlendirilmesi ve Yüksek Seçim Kurulunun Anayasal sorumluğu ile de bağdaşmadığı düşünülen bu tek yanlı uygulamanın seçmen iradesinin özgürce yansıması önünde bir engel teşkil edeceğinden,

Gereğinin yapılması, istenilmiş olmakla, konu incelenerek;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Seçimlerin Genel Yönetimi ve Denetimi” baslıklı,

79. maddesinin ikinci fıkrasında; “Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde,

Yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikayet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve,

Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçimi tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulunundur.

Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz.”

Son fıkrasında da; “Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların halkoyuna sunulması,

Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, işlemlerinin genel yönetim ve denetimi de milletvekili seçimlerinde uygulanan hükümlere göre olur.”

2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun “Oyların Kullanım Sekli” baslıklı 28. maddesinde;

“Seçmen, Yüksek Seçim Kurulu tarafından yaptırılıp sandık kurullarına kadar ulaştırılmış bulunan ve sandık kurulu başkanında oy verme süresince bulundurulması mecburi olan ve birleşik oy pusulası ile birlikte kendisine verilen "Evet" yazılı mührü alarak oyunu kullanmak üzere kapalı oy verme yerine girer.

Seçmen, "Evet" mührünü sadece tercih ettiği siyasî partiye veya varsa yalnızca oy vermek istediği bağımsız adaya ait özel daire içine basmak ve oy pusulasını zarfa koymak suretiyle oyunu kullanır.

Oyunu kullanan seçmen oy pusulasını katlayarak zarfa koyar ve zarfı yapıştırır. "Evet" yazılı mührü sandık kurulu başkanına geri verir ve oyunu sandığa atar.

Seçmen, "Evet" mührünü bastığı siyasî partiye veya bağımsız adaya oy vermiş sayılır.”

298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 94/E maddesinin 7. fıkrasına göre;

“Gümrük kapılarında seçmen oy vermek için geldiğinde pasaportunu sandık kurulu başkanına tevdi eder. Sandık kurulu başkanı seçmenin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası ile adını, soyadını, baba adını, yaşını ve pasaport numarasını tespit eder.

Seçmen, sandık kurulu mührüyle mühürlenmiş olan oy pusulası ve oy zarfı ile "Evet" veya "Tercih" yazılı mührü alarak oyunu kullanmak üzere kapalı oy yerine girer.” Hükümlerine yer verilmiştir.

3376 sayılı Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrasında; “Halkoylamasına katılanlar, üzerinde özel işaret bulunan mührü birleşik oy pusulasında tercih ettiği kısmın üzerine basarak oyunu kullanır” hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun 1. maddesinde Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri hakkında Kanunun bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin tatbik edileceği belirtilmektedir.

Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkındaki Kanunda özel işaret bulunan mühürlerden ne tür bir mühür kullanılacağı açıkça belirlenmediğinden 298 sayılı Kanun hükümlerine gidilmiş, bu Kanunun 68. maddesinde teslim edilecek eşyalar arasında “Evet” mührüne yer verilmiş, aynı Kanunun 94/E maddesinin 7. fıkrasında; Gümrük kapılarında seçmen oy vermek için geldiğinde pasaportunu sandık kurulu başkanına tevdi eder.

Sandık kurulu başkanı seçmenin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası ile adını, soyadını, baba adını, yasını ve pasaport numarasını tespit eder.

Seçmen, sandık kurulu mührüyle mühürlenmiş olan oy pusulası ve oy zarfı ile "Evet" veya "Tercih" yazılı mührü alarak oyunu kullanmak üzere kapalı oy yerine gireceği açıklanmıştır.

Bu hükümler esas alınarak Kurulumuzun 15/06/2010 tarihli, 384 sayılı kararına ekli Örnek:135/1 sayılı 12 Eylül 2010 Pazar Günü Yapılacak Olan Anayasa Değişiklerinin Halkoyuna Sunulmasında Sandık Kurullarının Görev ve Yetkilerini Gösterir Genelgede karar altına alınmıştır.

Ancak Kurulumuza, siyasi partilerden, il ve ilçe seçim kurullarından uygulamaya yönelik yapılan başvurular, yazılı ve görsel basında yer alan eleştiri ve öneriler dikkate alınarak konunun bir kez daha değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

İl ve ilçe seçim kurullarının uygulamaya ilişkin tereddütlerinin giderilmesi, halk oylamasında oy kullananların oylarını tereddütsüz kullanmaları bakımından, il ve ilçe seçim kurullarının öncelikle “Tercih” mührü sayım işlemlerini yaparak, varsa eksiklerin il seçim çevresinden giderilmesine, yeterli olanların öncelikle “Tercih” mührü kullanmalarına, yeterli olmadığı ve herhangi bir nedenle eksik kalması durumunda “Evet” mührünün kullanılmasına karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

1- İl ve ilçe seçim kurullarının uygulamaya ilişkin tereddütlerinin giderilmesi, halk oylamasında oy kullananların oylarını tereddütsüz kullanmaları bakımından, il ve ilçe seçim kurullarının öncelikle “TERCİH” mührü sayım işlemlerini yaparak, varsa eksiklerin il seçim çevresinden giderilmesine, yeterli olanların öncelikle “TERCİH” mührü kullanmalarına, yeterli olmadığı ve herhangi bir nedenle eksik kalması durumunda “Evet” mührünün kullanılmasına,

2- Karar örneğinin Resmi Gazetede yayımlanmasına,

14/08/2010 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

TC.Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı

BU YAZININ YAZARINCA SONUÇ OLARAK;

· Değerli okurlar böylece, toplumun tepki seslerini önemseyen, Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı yukarıdaki tarihi ve isabetli kararını alarak, milletin sesi olan siyasi partilerimize ve “Tükorder” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Merkezine cevabını kamuoyu nezdinde vermiş bulunmaktadır.

· TC kimlik numarası bulunan soğuk damgalı kimlik belgeleri esas alınacak ve sandığa gitmeyen seçmen 22 TL para cezası ödeyecekmiş, bu durumda, BDP’li seçmenlerden bu paraların acilen toplanmasını en az bunun toplamı kadar bir miktarında Başbakanımızın hesabını vermediği örtülü ödeneğinden alınarak ilave edilmesini, toplam tutarında, Şehit Aileleri ve Gazilerimiz arasında pay edilmek üzere ilgili “MEHMETÇİK VAKFI”na aktarılmasını,

· Muhalefette bulunan diğer partilerden Ana Muhalefet Partisi, CHP’nin ve diğer muhalefet partilerinden MHP’nin bir yığın masraflar yaparak il il ilçe ilçe gezerek, sanki bir seçim atmosferindeymişiz gibisinden hava estirerek, esasında fuzuli olarak paralarını çarçur ettiklerini.

· 12 Eylül 2010 tarihinde, zaferin AKP ve Recep Tayyip Erdoğan lehinde sandıktan çıkacak “EVET” oyları oranlarının tahminimce %72 leri bulacağını.

· Bu sonuçlar sonrasında, AKP’nin at oynattığı TÜRKİYE’mizde, yakalanan zafer havasıyla bu kez atlara da göbek attırılacağının kesin tezahürünün karşımıza çıkacağının şimdiden bilinmesini.

· 12 Eylül 2010 Anayasa referandumunda halkın “EVET” oylarının %72 civarında olacağını doğru beyan ettiğim için, Yüksek Dereceli, “Medyum-u Zevat” olarak anılacağımın bilinmesini.

· Bilenlerin bu bilgileri duymayan ve bilmeyenlere aktarmasını da ne yazık ki, fevkalade yararlı görmekteyim.

Erhan SOYSALTÜRK

Yazarın Dipnotu:

“Bu Yazı Milliyet Blog’daki “BAŞKA BİR TÜRKİYE YOK” köşesi için kaleme alınmış bir; Erhan SOYSALTÜRK yazısıdır.

Yazar ismi ve Link verilerek alıntı yapılabilir.