Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Eylül '20

 
Kategori
Siyaset
 

12 Eylül Aslında Nedir?

Bugün 40 yıl önce ağabeyimin oda arkadaşının sayesinde üniversite sınavını kazandıktan sonra ön kayıt için dostum Ertuğrul ile Sakarya Üniversitesine gitmek üzere yola çıktıktan sonra askerler tarafından geri çevrilerek eve gönderildiğimiz gün.

12 Eylül 1980..

Sadece 'askeri darbe!' diyerek geçemeyeceğimiz kapkara kimsenin kimseyi göremediği zifiri karanlık ve şiddetin acımasızlığın insanlığın yok sayıldığı merhametsizliğin doruklara ulaştığı ve sadece faşizm'in ayak seslerinin duyulduğu gündü o gün..

Neden mi gelinmişti 12 Eylül'e?..

Ülkemizin tüm varlıklarının yabancı şirketlerin yönetimine geçmesinin adımının atılması için gelinmişti.

Amerika/CIA tarafından bu gelişe gelinebilmesi için öyle bir komplo teorisi geliştirmiş ve uygulamaya konulmuştu ki o dönemin koşullarında komplo teorilerinden toplum habersiz, sadece kardeşin kardeşi öldürdüğünü ve her gün akan kanları görebiliyordu.

CIA, Üniversite gençliğini Sağ ve Sol ideolojileriyle örgütleyerek beş yıl boyunca aynı mahallelerde hatta aynı ailede büyümüş gençleri birbirine düşman etmeyi başarmış ve binlerce insanın hayatını kaybettirmiştir. (bugün ortadoğu coğrafyasında aynı benzer metodu uygulamaktadır Amerika/CIA)

Ülke varlıklarının Amerikan emperyalizmin güdümüne geçmemesi için Deniz Gezmiş ve arkadaşları uzun süre direnmiş, lakin banka soygunu dışında bir damla kan bile akıtmayan Gezmiş'lerin düşüncelerinden korkmuş olan dönemin cuntaları tarafından idam edilmiştir.

Ülke varlıkları yabancı şirketlerin güdümüne nasıl mı geçmiş?

12 Eylül askeri darbe sonrasında Amerika'da özel eğitim almış olan Özal'ın seçimleri kazanmasına yol açacak koşullar geliştirilerek cumhurbaşkanlığı koltuğuna kadar yükselecek ve Serbest Piyasa Ekonomisi modelini hayata geçirecek arkasından 'özelleştirme' metoduyla ülkekin Boğaz Köprüsünden başlayarak tüm varlıklar satılacaktı.

Amerika çıtayı daha da yükselterek bugün Türkiye üzerinden Ortadoğu coğrafyasını yeniden dizayn etmeye çalışıyor.

Çoktan başlamış çalışmaya ve devam ediyor.

Burada bir şeyin altını çizmek isterim.

12 Eylül öncesinde yakalarında Atatürk rozeti taşıyan devrimci sol gruplara düşman gözüyle bakan sağcı grupların bugün Atatürk'ü sahiplenmelerini çok sevindirici bulduğumu ifade etmeden geçmek istemiyorum.

Aslında sağcı ve solcu grupların ülkenin 'bağımsız Türkiye' olmasının dışında amaçlarının olmadığıydi..biri 'bağımsın Türkiye!' sloganıyla yola çıkarken diğeri 'tam bağımsız Türkiye!' sloganıyla yola devam ediyordu. Dedik ya CIA ilmek ilmek örmüştü üniversite gençliğinin dımağlarına kardeş düşmanlığını.

 

 
Toplam blog
: 2327
: 450
Kayıt tarihi
: 03.07.07
 
 

25.05.1960 doğumlu. Üniversite terk. Müzik, seyahat ve tiyatro sever. Antalya Devlet Tiyatrosu'nd..