Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mart '10

 
Kategori
Özel Günler
 

12 Mart İstiklal Marşı'mızın 89.yıldönümü

12 Mart İstiklal Marşı'mızın 89.yıldönümü
 

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak

O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak,

O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!

Kahraman ırkıma bir gül…Ne bu şiddet, bu celal?

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal,

Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin İstiklâl.


İstiklâl Marşı Milli Mücadele tarihimizin en zor günlerini anlatan duygu ve düşüncelerle kaleme alınmış olup büyük bir destan örneğidir. Milli Mücadele yapılmış, vatan düşmanlardan kurtulmuş, kahraman ordumuz yüce milletiyle beraber büyük zaferlere imza atılmıştı.

İstiklâl Marşımızın kabulü olduğu tarihlerde Gazi Mustafa Atatürk TBMM başkanı idi. Yapılan tüm çalışmalar O’nun bilgisi dâhilinde yapılmıştır. Dönemin Maarif Vekili Hamdullah Suphi TANRIÖVER, TBMM’nin görüşü doğrultusunda memleket çapında açılacak bir yarışma ile İSTİKLAL MARŞI’ NIN yazılması konusunda bir çağrıda bulunur.

Bu yarışmayla ilgili şartları ilan eder. Yarışmanın bitim tarihi 21 Aralık 1920’dir. Yarışma ile ilgili bilgiler dönemin en büyük gazetelerinden biri olan Hâkimiyet-i Milliye de yer alır. Anılan yarışmaya 724 şiirle katılım sağlanmıştı. Ancak ne var ki Maarif Vekili Hamdullah Suphi TANRIÖVER, Mehmet Akif Ersoy’un yarışmaya katılmadığını görünce fazlasıyla üzülür.

Mehmet Akif Ersoy, aynı zamanda o tarihlerde Burdur Milletvekilidir. ( 5 Haziran 1920’de Burdur’dan Mebus seçilmiştir ) Mehmet Akif Ersoy’un neden bu yarışmaya katılmadığını araştırır. Yarışmanın önemli şartlarından biri: Yarışmada birinci gelecek olan şaire 500 lira verileceği şart olarak konulmuştu. 500 lira o dönemde büyük bir para idi. Bu kıymetli parayla o günlerde Ankara’nın en güzel yerinde büyük bir arazi parçasını almak mümkündü…

Mehmet Akif Ersoy, bu yarışmaya neden katılmadığını özetle şöyle açıklıyor: Mehmet Akif, Hasan Basri Çantay’la yaptığı bir konuşmada: “ Ben ne müsabakaya girerim, ne de caize alırım. Bırak yazsınlar, ben bu yaştan sonra yarışa mı çıkacağım., ayıp değil mi? “ demişti... Türkçesi, bu memleketin Milli Marşı, para ile yazılmaz diyordu…

Bunun üzerine dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah SüphiTANHRIÖVER, bizzat Mehmet Akif Ersoy’a özel bir mektup yazarak onu ikna eder. Sözü fazla uzatmayalım. Şair Mehmet Akif Ersoy bu ünlü şiirini Ankara’da Taceddin Dergâhında yazar. İstiklâl Marşı 10 kıta’dan ve kırk bir dizeden ibarettir. Türk şiirinin en güzel edebi sanatlarını kullanarak ortaya çıkarılmıştır. Türkçesi büyük bir sanat eseridir. Marşın seçimi TBMM’de büyük tartışmalar da yaşanır. İstiklâl Marşı’nın kabulü konusunda TBMM görüşmeler yapılır. En son görüşme 12 Mart 1921' de yapılıyor... O günkü toplantıda Meclisi İstanbul Milletvekili Dr. Adnan Adıvar yönetiyor. Bu toplantıya Mehmet Akif Ersoy mahcubiyetten meclise katılmamıştı. Aynı zamanda Burdur Milletvekili idi.

Yapılan görüşmeler sırasında elbette düzeyli tartışmalar yapılır. Burada dikkatimizi çeken o dönemin milletvekillerinden iki kişinin düşüncelerini sunuyorum:

Yüce Başkanlığa,

Mehmet Akif Bey tarafından inşat edilen marşın kendisi tarafından kürsüde okunmasını teklif ederim.

Kırşehir Mebusu Yahya Galip.

Yüce Başkanlığa,

Bütün Meclisin ve halkın beğenisini çeken Mehmet Akif Beyefendinin şiirinin tercihen kabulünü teklif ederim.

12 Mart 1921.

Karesi Mebusu Hasan Basri ( ÇANTAY).

Tartışmalar sonunda dönemin Maarif Vekili (Milli Eğitim Bakanı) Hamdullah Suphi Bey kürsüye çıkar. İstiklâl Marşı’nı büyük bir heyecan içinde okur. İstek üzerine bir daha okur. Bu okuma tam üç kez devam eder. Mustafa Kemal Paşa’nın huzurunda TBBM de alkışlarla kabul edilir. Tarih 12 Mart 1921.

Şair Mehmet Akif Ersoy bu ödülü Hamdullah Suphi TANRIÖVER’İN ricası üzerine kabul eder. Ancak “ ben para ile bu milletin marşını yazmadım” diyerek 500 lirayı “Darü’l Mesai “ adındaki bir hayır kurumuna bağışlar… İSTİKLAL MARŞI’ NI da kahraman Ordumuza armağan eder… Armağan ettiği için, eseri olan SAFAHAT’IN ilk baskılarına almamıştır.

Mehmet Akif Ersoy, vatanını, milletini candan seven bir fikir ve kültür adamı idi. Paraya, pula pek değer vermiyordu. Oğlu Emin Ersoy babası ile ilgili anılarında şöyle diyor:

“ Babam bu esnada beş yüz liraya cidden muhtaç bir adamdı. Fakirdi, Parası yoktu. Hatta Ankara’nın o soğuk ayaz günlerinde bile sırtında giyecek düzgün bir paltosu bile yoktu. Lakin bilindiği gibi gönlü çok zengindi. “ diyor.

Mehmet Akif Ersoy’un hastalığının son günlerinde onu ziyaret eden bazı arkadaşlarıyla sohbet ederken, arkadaşlarından biri Mehmet Akif Ersoy’u sadece konuşturmak için şöyle der:

Sevgili şairim, İstiklâl Marşımızı büyük bir özveriyle büyük bir emekle , aşkla yazdınız ve kahraman ordumuza armağan ettiniz. Kısmet olurda sağlığınıza tekrar kavuşursanız bir daha bunun daha iyisini, daha güzelini yazmanız mümkün mü?.. Deyince.

Bunu duyan büyük şair Mehmet Akif heyecanla yatağından kalkarak aynen şöyle der:

" Allah bu millete bir daha bir istiklâl marşını yazdırmasın “ diye söz eder.

Evet, büyük şairimizin dediği gibi Allah bir daha bu millete bir daha bir istiklâl Marşı yazdırtmasın. Çünkü İstiklal Marşı milli mücadele günleri sırasında yazılmıştır. İstiklâl Marşımızın kabullünün 89. yıldönümünde başta büyük şairimiz Mehmet Akif Ersoy ve o günlerde TBMM’de bulunan bütün milletvekillerimizin saygıyla ve rahmetle anıyor mekânları cennet olsun diyorum. İstiklâl Marşımızın anlamını bilmeli ve çocuklarımıza iyice öğretmenliğiz.

Bu konuda saygıdeğer öğretmenlerimize büyük görevler düşüyor… Hangi şartlarda da yazıldığını bilmemiz gerekir..

Kaynaklar:

1- Mehmet Akif’in Hayatı ve Milli Mücadeledeki çalışmaları Ve İstiklâl Marşı’nın yazılışı, kabulü, Beşir Ayvazoğlu, Tercüman Gazetesi, 1986.

2- Osman Nuri Ekiz, Mehmet Akif ve İstiklâl Marşı, İstanbul 1985.

3- Yaşar Çağbayır, İstiklâl Marşı’nın Tahlili 2.bas. Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 2000.


 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..