Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Şubat '12

 
Kategori
Güncel
 

12 yaşındaki E.Y.'nin suçu ne?

12 yaşındaki E.Y.'nin suçu ne?
 

Kızımı 5 milyon ’5 bin TL’ liraya sattım. 12 Şubat 2006 tarihi itibariyle kızım E.Y.’yi Yusuf A.’ya teslim ediyorum. Parayı peşin aldım. Yukarıdaki tarihten itibaren Yusuf A.’nın kontrolünde olacaktır. Baba olarak rıza gösteriyorum’ dedi ve imzalandı” diye yazılı bir kağıt parçası!

Bu noterde yapılmış bir sözleşme değil…

Bu iki kişi arasında yapılan ve kanunen geçerliliği olmayan, şahıslar arasında yapılan bir satış sözleşmesi…

Sözleşmenin en altına, “E.Y.’ye soruldu. ‘Babamın rızasını ben de kabul ediyorum’ dedi. İmzaladı” diye yazıldı.

Bu sözleşmenin mekanı Antalya!..

Antalya’da 6 yıl önce 12 yaşında olan E.Y. adlı kızı babası Osman Y.’den 5 bin liraya alan 54 yaşındaki Yusuf A.,

Yusuf A kim mi?

E.Y.’nin ağabeyisinin çalıştığı inşaat malzemesi satan işyerinin sahibi!

E.Y. daha ilköğretim 6’ncı sınıf öğrencisi!

Olayın ortaya çıkış öyküsü de hayli ilginç. E.Y. Rehberlik öğretmeninin sınıfa, “Canınızı sıkan bir olayı yazarak anlatın” sorusu üzerine ortaya çıkıyor.

Bizim sözleşme ile satılan(!) E.Y. ağlayarak sınıftan kaçıyor ve tuvalete saklanıyor. Ardından giden öğretmen, E.Y. ile konuşup, olayı ortaya çıkararak, polise haber veriyor.

Açılan dava dosyası, 2006 yılından bu yana mahkemeler arasında gidip geliyor. Dava sonunda Antalya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanıp,’kart zampara!’ tutuklanıyor.

Aradan bu kadar zaman geçince, tarafları bulmakta bir hayli zor olsa gerek. E.Y.’nin babası olaydan sonra Antalya’yı terk edip Sivas’a yerleşiyor.

E.Y.’nin babası talimatla verdiği ifadesinde Yusuf A.’dan şikâyetçi olmuş. Ve “Oğlum İsmail Y. bu adamın yanında çalışıyordu. İtibarlı bir işadamıdır. Yaz aylarında kızım da, onun hırdavat ve inşaat malzemeleri satan dükkânında çalışmaya başladı. Bir gün bana ’Ben derin devlet için çalışıyorum. Senin bu kızında iş var. Onu okutmak ve eğitmek istiyoruz’ dedi. Hatta bana derin devlet adına bazı kâğıtlar da imzalattı. Ben kızımı satmadım. Onu zaman zaman çağırıp, götürüyordu.” Diyerek, attıkları imzayı inkâr yolunu seçmiş.

Tabi ‘kart zampara!’ aradan 6 yıl geçtikten sonra hâkim karşısına çıkıyor ve mahkemede; “Bir gün babası geldi ve ev aldığını paraya sıkışık olduğu belirterek kızını satacağını söyledi. Ben de ’Olur mu öyle şey’ dedim. Hemen oradan bıçak aldı ve kızın boğazına dayadı. ’Ya satacağım, ya keseceğim’ dedi. Ben de kızı kurtarabilmek için atladım ve bıçağı alıp, ’Tamam ben alırım bu kızı’ dedim. Ama başım da belaya girmesin diye satış sözleşmesi yaptım.” Diyerek, ne kadar hayırsever(!) olduğunu herkese gösteriyor!

Olaydan 6 yıl sonra çıktığı hâkim karşısında, hayırsever(!) kart zampara tutuklanmış! Sizin anlayacağınız, 2010 yılında yapılan anayasamızda yapılan ve ‘İleri demokrasi’nin göstergesi olarak halka sunulan, ‘kadın ve çocuklara pozitif ayrımcılık’ maddesi işlerlik kazanıyor!

Gencecik çocukları,  konser bileti sattı, pankart açtı, parasız eğitim istedi diye içeri tıkıp, on yıllarca hapis cezası istemi ile dava açanlar veya tahliye etmeyenler, bu dava karşısında sanığı niye yıllarca dışarıda tutup, kız çocuğuna tecavüz etmesine göz yumdular?

İleri demokrasi’den söz edenler, ülkenin feodal yapısının değişmesi için kıllarını kıpırdatmıyorlar. Ayrıca ‘Dindar, demokrat gençlik yetiştireceğiz’ diye böbürleniyorlar!

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..