13 Eylül siyaseti

Bunca curcuna, bunca sen-ben kavgası, hepsi hepsi 13 Eylül siyaseti için.

Referandum sonrasında ülkemiz siyaset sahnesinde çok önemli değişimler olacaktır. 12 Eylül'de iki seçenekli, oldukça basit ve kolay bir referandum, 13 Eylül ve onu izleyen haftada, ülkemiz siyasetinde müthiş değişiklikler getireceğe benzemektedir. Bugün kü çabalar, çalışmalar bu değişikliğin işaretlerini vermektedir.

Çünkü;

İktidar Partisi cephesinde ister "evet" galip çıksın, ister "hayırlar" çok çıksın, iktidarın gündemi tamamen "Cumhurbaşkanlığı" meselesi ile dolu olacak, anayasa oylaması yeni anayasayı gündeme taşıyacaktır. Başbakan'ın tutum ve davranışları, siyaseti bırakma mesajlarıyla şimdiden 13 Eylül'den itibaren hiç bir şeyin aynı olmayacağını açık açık ifade etmektedir. Saadet Partisi'ndeki gelişmeler, sadece Saadet Partisi' nin kendisi ile ilgili değildir, aslında, Saadette ki gelişmeler tamamen AKP' ye ve 13 Eylül siyasetine yöneliktir. Bunu görmek için müneccim olmaya gerek yok.

Nasıl ki, 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında 13 Eylülde yepyeni bir ortamda bulduysak kendimizi, bu sefer darbe olmayacak, ama, yepyeni bir siyasal iklimle, yepyeni gelişmelerle karşı karşıya geleceğiz.

Mitinglerdeki hava, vatandaşın liderlere karşı tutum ve davranışları; liderlerin söylemleri 13 Eylül siyasi ikliminin farklı olacağını işaret etmektedir.

13 Eylül siyasetinde, iktidardan çok muhalefet cephesinde dalgalanmalar meydana gelecektir.

CHP, Baykal'ın önemli ve sivri çıkışıyla yeni lider peşinde koşacak ve Sarıgül veya bir başkası ile Kılıçdaroğlu'nu kızağa çekecektir. PKK' nın meclisteki temsilcilerinin karşısına, Güney Doğu'da öteki Kürt köken ve kaynaklı partiler daha bir güçlenecek, o partilerin il-ilçe örgütleri birbiri ardına açılmaya başlanacak.

Ve bana göre en önemli değişim de MHP de meydana gelecektir. MHP lideri Bahçeli'nin koltuğu sallanacak ve parti içi ve dışından çok büyük muhalefet rüzgârına Bahçeli dayanamayacak, bir kere daha "istifa" edecektir.

Vee Demokrat Parti' de Cindoruk problem çözmek yerine, kendisi başlıbaşına problem olacağa benzemektedir. Özellikle veliaht Özal'ın ferdi ve sivri çıkış ve demeçleri ile DP yeni kongresi toplanacak, emanet üstüne "yeni bir emanetçi Genel başkan" ile Genel seçime kadar zaman kazanılmaya çalışılacaktır.

Biliyorum;

Bizim Hüsnü şimdi bu yazımızı okuyunca beni suçlayacak ve bu kadar da olmaz ki, sana ilham mı geldi, geleceği bu kadar net gören bir falcı veya müneccim misin be? Diyecektir.

Varsın desin!

Bunca yıllık politik tecrübemden faydalanarak, tahminlerimi, tespitlerimi ve düşüncelerimi şimdiden yazayım ki, yarın BEN DEMEMİŞ MİYDİM diyebileyim. Hüsnü boşuna sinirlenmesin. Bunlar olacak işte...

*

13 Eylülden itibaren siyasette koltuklar, şapkalar ve politikacılarda meydana gelecek değişimlerle, yeni boyutlara, yeni söylemler ve davranışlara ve yeni gündemlere hazır mıyız?

*

Şapkalar 13 Eylül'de masa üstüne konacak ve düşünecekler bugünkü siyaset adamlarımız. Bir iyice düşünecekler. Politik şapkanın altından sihirbazlık numaraları ile "tavşan" çıkarmaya çalışarak, pişkin davranacakları da bir güzel ibretle seyredeceğiz.

*

Referandumu "genel seçime" çevirenlerin zararlı çıktıklarını göreceğiz 13 Eylül sabahı...