Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Eylül '09

 
Kategori
Özel Günler
 

13 Eylül...

13 Eylül...
 

her ne olursa olsun "iyi ki..." diyorum hep.


Kalabalık bir aileye sahip olmanın en güzel yanı bayramlarda özel günlerde kendi bünyenizde küçük bir orduya sahip olmanızdır..

Annem iki çeşit baklava yapardı mesela.. bir tepsisini eve bir tepsisini gelecek olan misafirlere.. Biri normal bildiğimiz baklava, diğeri "oturtma" dediğimiz tarzdan.. ( o daha lezzetli olurdu)

Bayramın ikinci günü oldu mu bizim baklava tepsisi yarıya inerken, annem misafirlere yaptıgı "oturtma" tarzı baklavayı ortadan yok ederdi.. Fakat biz bulur ve birer ikişer oturtmaları sessizce götürürdük. Ve kimin "götürdüğünü" ortaya çıkaramazdı. Kime sorsa "valla ben görmedim de yemedim de.." tarzında cevaplar alırdı. "Ama yapmayın böyle n'olur" derdi çaresizce...

Birileri bize gelsin diye de bir beklentimiz yoktu. Bir araya geldiğimizde ev arı kovanına dönüşürdü... evin içi uğul uğul olurdu... tartışmalar, kahkahalar.. karşıdan karşıya yüksek sesle konuşmalar..

Annem oturdugu köşesinde çay bardağı elinde biz çocuklarına, torunlarına garip bir mutlulukla ve gülümseme ile bakardı.. hoşuna giderdi.. Aniden gelen misafirlere çay koyacak bardak bulamaz, kendi bardagımızı yıkar öyle ikram ederdik.

Mutfakta, tezgahın ve yemek masasının üzerinde tabak çanaktan bir bardaklık yer bile kalmazdı.
Babam ise sahip oldugu bu arı kovanında başını önüne eğer, sessizce oturur, çay verirlerse ya da önüne yemesi için bir meyve, bir tatlı koyarlarsa kımıldanırdı:) ama asla durumundan şikayetçi olmazdı! Gürültüden çok kafası şişerse de " bana iyi geceler" der yukarıya, odasına çıkardı.

Kalabalık bir aileye sahip olmanın başka güzel yanları da vardır.. mesela doğum günlerimizde.. arayanınız çok olur. Ardı arkası kesilmez bir telefon trafiği yaşanır.
<ı>
Hayatta sahip olunan en güzel şey, bir "Aile" dir.

Dün doğum günümdü. ve her yıl oldugu gibi yine garip bir şekilde unutuldu... sanırım artık yaşlanıyorlar... malum artık "unutma mevsimi"ndeyiz hepimiz.

Ertesi gün telefonda yapılan muhabbetler de hep aynı:

" Of sema yaa.. gene doğum gününü kutlayamadım. yemin ediyorum bak bilerek değil. Ablam bana hatırlatacaktı... telefonumu da ayarlamıştım, ama o da hatırlatmadı... doğum günün kutlu olsun bi'tanem seni seviyorum...
" Aaa senin doğum günün ayın ondördünde degil miydi kız?
" Bak! ben biliyodum, ablama sordum, ablam da inatla bugün oldugunu söyledi.. yaaa kusura bakma n'oluur!!
" kızım ya.. işimiz gücümüz var bizim, doğum günü falan aklımıza gelmez bizim. Kimse de hatırlatmadı napiim?.
Bu da babam;
" Valla kızım ablan bana hatırlatmadı, o ne derse o! ben de öyle birşeyler hatırlıyorum ama, annen de eylülün ondördünde diyordu galiba aklımda öyle kalmış"


Eylül'ün onüçünde doğmuşum işte! on ü çü.. ölüp gidecem bi doğum günümü doğrultamayacaklar.

aileme buradan sevgi ve saygılarımla:))

*Eylül...
yeni bir mevsimin başlangıcı...

Eylül... Sonbahar..
son...
Sonu getiren bahar...
Kısalan günler,
Hiç durmaksızın yağan yagmurlar...
Yeşilini, canlılığını kaybeden, solup ölen çiçekler..
Kuruyan ağaçlar, sararıp dökülen yapraklar..
Hüzne bulanan kalpler,
Yürek yakan ayrılıklar...
Akan gözyaşlar
Hepsi Eylül'dür..
Eylül'ün adı hüzündür...

**

*Dün;
Bugün
Ve her gün...

Hala ya şa ya bildiğime şükrettiğim,
Hayat duvarıma bir çentik daha attığım gün...
Bundan böyle hayatımda ne degişecek hiç bilmiyorum..
Hiç kimsenin bilemediği gibi.

Gece pastamın mumlarını üflerken herkese ve kendime akıl, fikir diledim..
Herkesin birbirini dinlediği,
Birbirinin etini çiğnemediği,
Önem verdiği,
Saygı duydugu,
insanların b...ktan sebeplerle ölmediği...
Kavgasız, barış dolu tertemiz mutlu bir dünya diledim..
Ailemi ve sevdiklerimi hep yanımda diledim..

Umut, en ümitsiz anlarda bile hiç ölmezmiş insanın içinde.


Bu ara en çok mırıldandıgım iki dize..

"Eylül de toparlandı gitti işte,
Ekim falan da gider bu gidişle.."

 
Toplam blog
: 319
: 1390
Kayıt tarihi
: 29.10.06
 
 

"Ben; hiç yalnız kalmadım... Kalabalık bi ailede yere atılan yataklarda Yan yana, baş başa, el el..