Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '12

 
Kategori
Etkinlikler / Festivaller
 

13. Festivaliyle Beypazarı

13. Festivaliyle Beypazarı
 

9-10-11 Haziran tarihleri arasında Beypazarı 13. Festivali yapıldı. Beypazarı yine gelin gibi süslenmiş, hınca hınç doluydu.

Cumartesi sabahı erkenden ilçenin merkezinden içeri girince arnavut kaldırımlarının sağlı sollu iki yanına dizilmiş satandlarla  karşılaşıyorum. Özellikle kadınların kendi emekleriyle yaptıkları sarma dolma, "80 gatlı" ev baklavası dışında kurutulmuş sebze, meyve ve baklagiller, incikler-boncuklar meşhur iğne oyalı yazmalar, takılar, kolyeler, küpeler... Bu yörenin kadınları çalışkan ve çok becerikliler. Önceki yıllarda yürürken herkesin bize birşeyler ikram etmesinden rahatsız olan ben bu sene ikram görmemenin şaşkınlığını yaşıyorum. Ne yazık daha ziyade satış ağırlıklı bu sene festival.

Beypazarında tarhana, cevizli sucuk,erişte ve cimcik de oldukca meşhur.

Biz geniş festival alanını dolaştıktan sonra yavaş yavaş karnımızın açıktığını hissetmeye başladık."Değirmencioğlu"nun enfes güveçte menemeninin yanısıra meşhur beypazarı simidi ve ebesüt adı verilen sütlü cevizli çöreğiyle güzel bir kahvaltı yaptık.

İlçe hızla kalabalıklaşmaya başladı. Merkezdeki parka oturup soluklanalım derken parkın içindeki satand bir anda hareketlendi. Çoğu Ak Partili siyasilerden oluşan bir grup ve arkalarında bir dolu koruma ordusuyla hızla yanımızdan geçmeye başladılar. "Ne oluyor ya" demekten kendimi alamadım. Hatta bir ara korumalardan birinin elini oğlumun omuzunda görünce panter gibi yerimden fırladım. Neyse ki sadece dokunup, kafasını okşadı. Ah bu bürokratlar heryerde karşıma çıkmak zorundalar. Önünde oturduğumuz bu pastane yıllardır var. Hatta ben 20 yıl önce buraya ilk geldiğimde ilçedeki tek pastaneydi. Eşimle ben ozamanlar nişanlı olduğumuzdan buranın müdavimlarindendik. Biz karadutlu-havuçlu nefis dondurmalarımızı yerken yöresel kıyafetlerin tanıtıldığı mini bir defile izledik.

Beypazarı Hitit, Frig, Galat, Roma Bizans ve Anadolu Selcuklular'ından sonra da Osmanlıların egemenliği altında bulunduğundan geniş bir kültür mozaği tanıtılıyordu. Beypazarı kadınları halen bürgü denen kıyafetleriyle sakağa çıkarlar. Altlarında geniş şalvarları, üstlerinde bürgü dedikleri kalçalarına kadar uzanan uzun başörtüleriyle tam bir anadolu kadınını yansıtırlar. Eskiden hemen hemen tüm bayanlar bu kıyafetleri kullanırken şimdi sadece yaşlı ve orta yaşlı kadınlar giyiyor. Gençlerde pek görmüyorum.

Öğleye doğru Hıdırlık Tepesine çıktık. Buradan manzara seyredip huzuru buldum. Yörenin insanlarıyla samimi ve içten sohbetler yaptım. Zaten ben buranın gelini olduğumdan hiçbir şeye yabancı değildim.

Öğle yemeği için İnözü Vadisini seçtik. Ağaçların arasında yeşilliğin ve bol oksijenin içinde nefis beypazarı güvecini, üstünede yöresel hoşmerim tatlısını yedikten sonra doğa yürüyüşümüzü de yaptık.

Tekrar ilçe merkezine döndük. Artık adım atılacak yer kalmamıştı. Yurt dışından gelen çocukların renkli gösterileri ve tören geçişlerini izledikten sonra  Taş Mektep'e gidip nefis türk kahvesi içtim. Ben bir kahve tiryakisi olarak diyebilirim ki  odun közünde yapılan bu kahve hayatımda içtiğim en güzel kahveydi. Tatlı bir yorgunluk çökmüştü. Oradan kalkmak bana zor gelsede  çocukların ısrarıyla, sızlayan ayaklarımla tekrar festival alanına doğru yöneldim. Artık dönüş içinde alışveriş yaptık. Özellikle kuru gıdalardan, tatlılardan, ve de meşhur beypazarı kurusunun yaşından aldıktan sonra birde sütlü ekmeğimizi de unutmayıp arabamıza yerleştiğimiz gibi yola koyulduk.

Çocuklar hemen yorgunluktan tatlı bir uykuya daldılar ben radyoda çalan ankara oyun havasıyla başbaşa kaldım. "Vay seni vay vay vayvay vay..."

Şehrin stresi, boğuculuğu ve yapaylığından bir gün olsun kurtulmak ve nefes almak isteyenler için Beypazarı ideal bir yer. Bunu için festival günlerini de beklemenize gerek yok. Bu güzellikleri burada herzaman bulabilirsiniz.

Birde unutmadan Türkiye'nin yüzde 50-60'lık üretimini yaptığından bol bol havuç suyu içmeden buradan ayrılmayın.                

 

 
Toplam blog
: 10
: 371
Kayıt tarihi
: 21.05.12
 
 

Sonbaharın ilk ayında yapraklar sararmaya başlarken,karadenizin hırçın dalgaları yağmurla heybetl..