14 Mart'lar

‘’AKP sağlığa zararlıdır’’ .. ’’Sağlık parayla satılamaz’’ pankartları ile Türk Tabipler Birliğinin Ankara’daki muhteşem gösterisi yerini buldu.. Hükümet, ’’Torba’’ yasasından yediği ‘2Veto’’ ile birlikte, şimdilik inadından vazgeçti, Öneri, meclisten geri çekildi..

Veto sonrası Başbakan konuya sıcak baktığını, Sağlık Bakanı ile birlikte ifade etti. Genel kanaat, C.Başkanlığı seçimi arifesinde olay, ’’Dalgalanmaya’’ bırakıldı. Dizginler seçim sonrası ele alınacak. Gidişat bu gidişat.. Ki, her işte olduğu gibi..

Her yol ‘’Roma’ya çıkar’’ hesabı içindeler. Ağızları şimdilik sus-pus.. Gözleri şimdilik kapalı yürüyorlar, etliye sütlüye karışmadan.. Yürüsünler bakalım.. Böylelikle, olup bitenlerden sonra meşhur 14 Mart Tıp Bayramı, soğuk duş almıştır.. Sağ gösterip, sol vurmak.. Esas aparkat, sonradan geleceğe benzer.. Bu da beyanatlarından belli.. Konuya sıcak bakılıyor.Bunları bilmek için bakla falına, yıldızlara bakmağa gerek yok.Şu ‘’İthal’’ muzu, Fildişi Sahillerinden İthal eder gibi.. O sahillerde ‘’Fildişi ‘’de’’ yok mu acaba? Onları da ithal etsinler ..Tarak, marak..Ne bileyim bir şeylere yarar elbet..

Sağlık, evrenseldir... ’’Hekim sayısı az mı? Diye sorduk bir çok hekimlerimize. ”Bir çoğu, aynı ortak noktalarda meselesi değil, ’’Denge’’ meselesidir, dengesiz dağılımdır. Dedi.’’Bir diğeri:

- ‘’Hekim yok savunması arkasına saklanmamalıdır.’’

- ‘’Ülkemiz halkının her bölümü, ülkede mozaik oluşturmaktadır. Dil, önemlidir, yabancılarca... Nasıl uyum sağlayacak. Her doktora tercüman nereden bulunacak?

- ‘Yabancı doktorların yararına inanmıyorum. İlkten bizlerin durumuna çare üretsinler ondan sonra..’’

-‘’ Sağlıkta, çoğunlukla hizmetin verilmesi, sağlıklı olamaz..’’

-‘ Yıllarca, bin emekle ulaşılan tıp eğitiminin düzeyi, Türk olmayan hekimlerin ülkemizde hizmet verip vermemesi meselesi değildir söylenenler... Ya nedir? Denetimin yapılamayacağı ve bir standart belirlenemeyeceği endişesini taşıyoruz..’’

-‘’Atamızın ‘’Beni Türk doktorlarına emanet ediniz’’ sözleri de ne çabuk unutuldu?!...

Endişeler, dilek ve deyişler böyle ortak bir paydanın etrafında toplanıyor daha yüzlerce söyleşide...Konunun bu şekilde meclisten geri çekilmesi de ayrıca derin bir memnuniyet yarattı.Bunlar da ifade ediliyor...İleriye dönük endişeleri de var... Ya ilerde tekrar gündeme getirilirse?! Öyle ya, Başbakan ‘’Konuya sıcak bakıyorum.Bakanla görüşeceğim tekrar’’ demiş..Bakan da:’’ Bu kanun çıkmalı’’ diyormuş..Ve demiş de..

Hastaya ilaç uygulamalardaki ‘’Tarif’’ lerde, bir yabancı doktor, bir kadını nasıl muayene edecek ?Böbrektir, dalaktır, nabızdır, nasıl yoklayacak? Nasıl ikna edecek onu?.. Hadi, edildi diyelim ilacın nasıl kullanılacağı tarifini sıhhatli bir şekilde hastaya nasıl anlatalım? Her doktora birer tercüman verilecektir zahir!..

Doktor, hastasına ‘’Fitil’’ yazmıştır reçetesinde.. Rahmine koyacak bu fitili.Şifa bulacak.. Ertesi gün, aynı kadın, aynı doktorun karşısına geçip, yana yakıla: ‘’Doktor Bey, verdiğiniz fitilden ben, hiç fayda görmedim. İyi gelmedi... Rahmi’nin ağzı köpürdü ha, köpürdü.. Ne yapacağımızı şaşırdık, sana geldik şimdi’’ derse, doktor ne cevap verecektir? !Doktorun aklına gelir mi ki, ’’ senin kocanın adı ne?’’ diye?! Nerden gelsin de sorsun!. Doktor nereden bilsin ki , kadın için verdiği fitilin, kocası olacak Rahmi Bey tarafından çiğneneceğini... Tabii ki ağzının köpür köpür köpüreceğini?!!.. Nerden bilsin Anadolu’da Rahmi adının ‘’Rahim’’ diye kısaltılarak çağrıldığını?!

Ört ki, ölem!!