14 Yaşındaki sevgilisini öldürdü adam!

Vay be! Adam 56 yaşında, tuttu bir mesaj attı kızın telefonuna, kız da “Metin amcam beni çağırıyor” diyerek teneffüste gitti okul kapısına ve dan! Dan! Dannn!  

Pompalı tüfekle vurdu Metin Amca’sı Kader’i…

Efendim, meğerse işin aslı şöyleymiş: Kader bir yıldır Metin Amca’sının sevgilisiymiş! “Gönül ilişkileri” varmış!

Efendime söyleyeyim, Kader kalkmış bir de erkek arkadaşlarıyla sohbet ediyormuş!... Amanın, bakın edepsize!

Eee, adam da gönül ilişkisi olan kişinin kendini başka erkeklerle aldatmasına dayanamamış, serde erkeklik gururu var, doğrultmuş pompalıyı, şekerim, dan! Dan! Dannn!

******

Kader Demiroğlu’nu öldüren, Kader’in “Metin Amca’sı”nın, yani Metin Abacı’nın ifadesi aynen yukarıdaki gibi!

Bir yıl önce, yani Kader henüz on üç yaşındayken ellibeş yaşındaki adamla sevgiliymiş!

Şimdi, eğer ki adalet bu zırvaya inanıp da, Kader’ciğin “Metin Amca” demesini göz ardı eder ve Metin’in ifadesinde dahi suç unsuru bulunan yerleri görmezden gelirse adaletin “A”sı dahi kalmamış demektir!

Ulan, 55 yaşındaki adamın on üç yaşındaki kızla gönül ilişkisi mi olur?

On üç yaş, on üç!

******

Kim bilir yaşasaydı ve Metin Amcan sana neler yaptı diye sorulsaydı daha neler duyardık; tüylerimiz diken-diken…

******

Hoş, duysak ne olurdu? O da ayrı bir konu! Metin Amca “kuyruk salladı” der, demese de zaten tecavüzcüler bile salınıveriliyorlar delil yetersizliğinden, falan, sanki illa ki tecavüz yargı mensuplarının önünde yapılırsa delil niteliği taşıyacak?

Gerçi, o durumun bile çıkar yolu var; fazla açık giyinmişti, “Erkekliğime laf etti, dayanamadım erkekliğimi ispat ettim!” falan-filan gibi!...

******

“Ahhh, Vahhh, ülkem ne hale geldi; Yarabbim yardım et!” diyenlerin duaları kabul olur inşallah; da, bir vakitler, çok eski değil aslında, mesela üç sene öncesinde falan, sokak ortasında tecavüze uğrayan kızlar için şöyle yorumlar yapılmaktaydı: Akşamın saat sekizinde bir genç kızın sokakta işi ne?

Yalan değil, gözlerimle gördüm yorumları, dişi cinsler de fazlasıyla fiştek vermektelerdi.

Hoş, internet ortamı, “Dişi” kimliği ile “Erkek” de olabilir, tabii ki, yazan.

Neyse, yani, demem o ki; bir şekilde toplumda bir odaklanma oluştu. Sanıyorum, istenilen de buydu…

Eeee, şimdi geldik parsayı toplama zamanına: Adamlardan kızlara, kadınlara rahat yok!

Adalet de destekliyor, şekerim, tecavüz eden adam delil yetersizliğinden serbest bırakılıyor!

Öldürdü diyelim; “Erkekliğime laf etti!” diyor adam, pırt diye ceza indirimi alıyor!

******

Yeter ki kitap falan yazmasın; bakın, onlar acayip tehlikeli!

Hükümeti indirip, darbe yapmak istiyorlar, şekerim! Yılan, çıyan, hatta timsah ve hatta dinazor onlar!

Mesela, delil yetersizliğinden hep salınıveren sapık adamlar topluma zarar vermiyorlar; eni-konu üç-beş kızın, oğlanın ırzına geçiyorlar ama diğerleri öyle mi ya?

Aman diyim şekerim, pek tehlikeli adamlar şu Mustafa Balbay’lar, Haberal’lar falan!

Bir dışarı çıksalar ya, toplumun tümüne tecavüz ederler, alimallah!

******

Eee, böyle bir yargı karşısında tecavüzcü beyler şeylerini hop oraya hop buraya oynatırlar, tabii ki, nasıl olsa tecavüze delil isteyen bir adalet var! Boş arazide kim neyi kanıtlayacak? Kız, karı şikayetçi olsa ne yazar!

Delil mi var?

Karı ve kızın şikayetleri mi? Ayy, çok komik, delil olmadan ne anlamı var!

******

Delilsiz işlemler, yargılar, infazsız tutukluluklar Balbay, Haberal’lar falan için var; ahh, bilemediler, şekerim, kalça oynattı, baştan çıkardı Türkiye, tecavüz etmek zorunda kaldık, adamlığımızla oynadı deselerdi daha ilk günden serbest bırakılırlardı…

******

Tecavüze uğrayanın şahitliği şahitlik sayılmıyor, ille de "Gizli Şahit" olmak gerekiyor! Hoş, "Gizli şahit"ler tecavüz vakalarında da kale alınmıyor; onların kale alındığı konular siyasi davalar!

Hal böyle olunca, azan azıyor, azıp da yaptığı yanında kar kalıyor; haksız yere tutukluları gördükçe de haklı oldukları konularda ses dahi çıkaramayanların yanında edepsizlik işte böyle prim yapıyor!

Bu edepsizliklere neden göz yumuluyor?

Eee, kızlar ve kadınlar evlere hapsolsun, şekerim, sonracığıma, kafa yormasın kimseler ülke sorunlarına, bakınız örnek: Balbay, falan…

Aman sakın ha! Cısss!...

******

Enerji Bakanımız da zaten işin başında! Bir o kalmıştı zaten; ülkenin boylamı değişmedik!

Atatürk Cumhuriyeti’nden sonra yapılan ne varsa değiştiriliyor zaten! Öncelikle kurulan fabrikaların satışından başlandı, parsel parsel satıldı vatan aynı zamanda, sonra resmi kutlamalara geldi sıra…

Şimdi, bir de boylamımız değiştirdik mi, Ezan saatlerinde uyanık olacağız, şekerim, sonrası Allah kerim! Artık iş yerlerine ibadet zorunluluğu mu getirilir, İran gibi ülkelerle iş akışı etkilenmesin diye Cuma günleri tatil mi edilir?

Hoş, “İş akışı etkilenmesin” de demezler, “Saat ayarlarına göre” falan tarzında bir bahane de bulunur elbette; nasıl olsa sesini çıkaranın yeri belli!   

******

Uçkurunu çıkaran şakşaklanıyor, şekerim, hükümeti eleştiren Silivri’ye tıkılıyor!

Eeee, adamlar ne diye kafalarını siyaset ile yorsunlar? Ne diye risk alsınlar?

Alsınlar Viagraları, ohh, ne ala, çıtır kızları seks oyuncağı olarak kullansınlar!

Hükümeti de alkışlasınlar, elbet, bu arada; nerede bundan ala memleket diye!

******

Neyse…

Bu arada minik bir sorum var size: Hani, din konusunda yazınca pek coşuyor ve beni bilgilendirmeye çalışıyorsunuz ya, şimdi, bu konuda sizin yorumlarınıza ihtiyacım var: Yukarıda yazdığım konularda Kuran ne diyor?

Hükümeti eleştirmek caiz midir diye de artı bir sorum var, yanıtlayın lütfen...

http://twitter.com/Gulgunkaraoglu

gulgun_2006@hotmail.com