15 bin hükümlü tahliye olacak

Bugün Meclis Genel Kurulundan tarihi bir karar daha çıkmış oldu. 15 bin hükümlünün tahliyesini öngören ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı hakkında kanun ile denetimli serbestlik ve yardım merkezleri ile koruma kurulları hakkındaki kanununda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı kabul edildi.

Yani;bu ne demek oluyor; Bu 15 bin hükümlünün tahliye edilmesi demektir.

Bu tasarıda örgüt suçları kapsam dışı bırakılmıştır.

Cezaevlerimizdeki artış nedeniyle cezası 1 yıl kalanlar için tasarı hazırlanmıştır. Her 6 hükümlüden biri bu tasarıdan yararlanacaktır.

Konu ile ilgili Adalet Bakanımız Sadullah ERGİN gazetecilere ;

“Bu tasarı cezaevlerini boşaltmak maksadıyla hazırlanmış bir tasarı değildir. Cezaevlerinden tahliye olması bu tasarının bir sonucudur. 15 bine yakın hükümlü bu tasarı sonucunda denetimli serbestlik şartlarında cezalarının kalan kısmını toplum içerisinde infaz edeceklerdir. Ancak Türkiye’de alternatif ceza infaz yöntemlerini geliştirmek için attığımız bir adımdır. Kalıcı bir düzenlemedir. Çağdaş infaz yöntemlerinden bir tanesinin temeli atılıyor” demiştir. (Milliyet Gazetesinden alınmıştır)

Yasanın getirdiği düzenlemeler şöyle:

Açık ceza infaz kurumunda cezasının son altı ayını kesintisiz olarak geçiren, çocuk eğitimevinde toplam cezasının beşte birini tamamlayan, koşullu salıverilmesine bir yıl ve daha az süre kalan iyi halli hükümlülerin talebi hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hükümlü hakkında hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak infaz hakimi tarafından karar verilebilecek.
Açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartları oluşmasına karşın, iradesi dışındaki bir nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılamayan veya bu nedenle kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilen iyi hâlli hükümlüler, açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarının oluşmasından itibaren en az altı aylık sürenin geçmiş olması durumunda, diğer şartları da taşımaları halinde, düzenlemeden yararlanabilecek.
 
- Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının infazına karar verilen hükümlünün, koşullu salıverilme tarihine kadar; kamuya yararlı bir işte ücretsiz olarak çalıştırılması, ya da

- Bir konut veya bölgede gözetim altında bulundurulması, belirlenen yer veya bölgelere gitmemesi, belirlenen programlara katılması yükümlülüklerinden bir veya birden fazlasına tabi tutulmasına denetimli serbestlik müdürlüğünce karar verilecek.

-Sıfır-altı yaş grubunda çocuğu bulunan ve koşullu salıverilmesine iki yıl veya daha az süre kalan kadın hükümlüler; maruz kaldıkları ağır bir hastalık, sakatlık veya kocama nedeniyle hayatlarını yalnız idame ettiremeyen ve koşullu salıverilmesine üç yıl veya daha az süre kalan hükümlüler de diğer şartları da taşımaları halinde söz konusu infaz usulünden yararlanacak.

- Ağır hastalık, sakatlık veya kocama hali, Adli Tıp Kurumundan alınan veya Adalet Bakanlığınca belirlenen tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarınca düzenlenip Adli Tıp Kurumunda onaylanan bir raporla belgelendirecek.

-Ceza infaz kurumuna geri dönmek istemesi hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının infazı için kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine infaz hâkimi tarafından karar verilecek.

Şüpheli, sanık ve hükümlülerin toplum içinde izlenmesi ise elektronik kelepçeyle olacak.

Daha önce bu uygulama 2006-2011 arasında 436 bin 150 kişiye uygulanmış. 2011’de 130 bin 402 kişinin denetimli serbestlik programlarıyla takip edilmiş.

Türkiye de değişen pek çok şeylerden biri de Yargıtaydaki davaların daha hızlı sonuçlandırılıyor olmasıdır. TCK ceza miktarının arttırıması ve ceza  infaz süresinin yüzde 40 dan 67 ye çıkması da cezaevlerindeki yoğunluğa neden olmuştu.

Konu sadece 15 bin hükümlüyü değil aynı zamanda aileleriyle en az 60 bin kişiyi ilgilendirmektedir.

İnşallah hayırlı olur. Tasarı amacına göre işler ve sonucunda farklı sorunlar ortaya çıkmaz.