15 Haziran Cuma

Öyle bir olumsuzluk seline kapıldık ki, iyi, güzel, doğru olmak, böyle bir şey yapmak, söylemek hiçbir anlam ifade etmiyor. Nerde bir çarpıklık varsa dikkatler orada.

Geçen akşam televizyonda bir ekonomi-tartışma programı izliyorum. Ekonomik durum iyi veya iyiye gidiyor demekten korkuyor adeta konuşmacılar ve bunu kendileri de itiraf ediyorlar: “Türkiye’de iyi şeyler söyleyenlere sevmezler, felâket tellalı olmak lazım…”

Son bir buçuk yıldır konuşulan yazılan şeylere bakarsanız havanda su dövüp duruyoruz. Bir cumhurbaşkanlığı seçimidir tutturduk, o gün bugün memlekette başka hiçbir iş yapılmıyor gibi… Özellikle iktidar partisine karşı bir tavır içinde olanlar da çok rahatça 4, 5 yıldır ne yapıldı ki demekten çekinmiyorlar.

Bugünkü gazetelerde güzel bir haber var. İnsanlar için, insan sağlığı için… Artık SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı mensupları sevk almadan üniversite hastanelerine gidebilecekler. Bu kadar da değil, reçete, ilaç temini ve benzeri bazı konularda da yeni uygulamalar var.

Aslında bunun başı taa Sosyal Güvenlik Reformu paketine kadar uzanıyor. Cumhurbaşkanımızın reddettiği bu paket uygulamaya konulamamıştı. Amaç Bütün sigorta kurumlarını tek elde birleştirmekti.

Neyse lafı daha fazla uzatmadan ben sadece 1 Kasım 2002 Cuma yani Ak Parti’nin iktidarı devraldığı seçimin yapıldığı tarihten önceki son iş gününün İMKB Dolar ve Euro değerlerini vererek bugünkü manşetleri sunuyorum: İMKB 35.456; Dolar 1.56; Euro 2.00.

HASTAYA SEVK İŞKENCESİNİ BİTİREN KARAR (Akşam). SK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı mensuplarının üniversite hastanelerine sevksiz gidebilme işlemi bugün başlıyor.

HASTANEDE DEVRİM GÜNÜ (Milliyet). Tek çatı bugün başlıyor. Artık Emekli Sandığı Bağ-Kur ve SSK ayırımı yok. Tüm sigortalılar üniversite hastanelerini sevksiz gidecek.

SAĞLIKTA SÖZLEŞME DEVRİMİ (Yeni Şafak). Cumhurbaşkanı tarafından veto edilen Sosyal Güvenlik Reformu’nun yasa gerektirmeyen maddeleri tebliğ ile uygulamaya konuldu.

*****

Siyaset dışı olmasına rağmen özellikle İstanbullular’ı çok yakından ilgilendiren, hatta korkutan bir haber var şimdi. Epeydir unuttuğumuz, ya da unutmaya çalıştığımız depremi yeniden gündeme getiren bir haber.

MARMARA’DA TSUNAMİ ALARMI (Bugün). Uzmanlar denizaltıyla daldı. Geliyorum diyen tehlikeyi görüp uyardı. Metan gazı çıkan fay aktif. Deprem heyelan yaratırsa tsunami oluşur.

*****

Bunun dışında yine gazetelerin manşetlerinde siyasi haberler var. Toplasan hepsini bir incir çekirdeği doldurmaz ama, günün en önemli konusu yine bunlar.

Hatırlarsınız dün bir evde el bombaları ve patlayıcı maddeler bulundu. Bu bağlamda tutuklanan kişinin Cumhuriyet gazetesine atılan bomba ve Danıştay saldırısıyla ilişkileri olduğu düşünülüyor. Bunlar gerçekten ilginç bağlantılar.

Halbuki kamuoyunda iki olay da daha farklı yorumlanmış ve suç daha değişik grupların üstüne atılmıştı. Bütün bu parçalardan bir bütün oluşturulup bakalım sonuca varılabilecek mi?

BOMBALARIN SIRRI ÇÖZÜLDÜ (Bugün). Derin cephanelikte ele geçirilen 27 el bombasının seri numaraları Cumhuriyet gazetesine atılan bombaların devamı çıktı.

BU NE TESADÜF (Sabah). El bombacı Oktay Yıldırım, Muzaffer Tekin ve silah üzerine ant içtiren Fikri Karadağ aynı masada.

KUVVA EVİNDEN DANIŞTAY ÇIKTI (Star). Ümraniye’de özel harpçiye ait cephanelik gibi gecekondu Danıştay saldırısını gerçekleştiren çetenin üçüncü hücresi.

DERİN BODYGUARD (Yeni Şafak). 28 el bombası, TNT patlayıcı ve 18 fünyenin sahibi emekli astsubay Oktay Yıldırım sosyetenin eğlence kulübü Reina’nın güvenlik müdürü çıktı. Bombalar da Cumhuriyet’e atılanlarla aynı seriden.

*****

Şehitlerimize gereken saygıyı göstermek bu kadar zor mu? Hakkari’de şehit düşen binbaşının cenazesi İstanbul’da uçaktan bir kamyonetin üstüne konarak alındı. Belki kısacık mesafede nasıl olsa kimse görmeyecek diye düşünüldü belki ama, bu fotoğraf bugün bütün gazetelerde yayınlandı. Hem şehit ailesinin, hem bütün milletin yarasına tuz basıldı, hem de cümle âleme rezil olduk.

Yaptığımız her işi doğru olduğu için, öyle olması gerektiği için yapmak yerine, gösteriş olsun, âdet yerini bulsun diye yaptığımız için, böyle bir acı fotoğraf karesi hafızalarımıza kazınmış oldu.

LÜTFEN BİRAZ SAYGI (Hürriyet). Hakkari’de şehit düşen binbaşının bayrağa sarılı cenazesi Van’da askeri törenle uğurlandı. Ancak İstanbul’da kısa süre de olsa aynı hassasiyet gösterilemeyince ortaya bu acı fotoğraf çıktı.

BAVUL DOLUSU ACI (Posta). Hakkari Yüksekova’da PKK’nın mayınlı tuzağına şehit düşen binbaşı Murat Özyalçın’ın Tekirdağ’ın Malkara ilçesindeki birliğinden 20 gün önce Doğu’ya geçici görevle gönderildiği ortaya çıktı. Şehidin Türk bayrağına sarılı tabutu ile beraber iki bavul eşyası da İstanbul’a yollandı.

*****

Pazar günü üniversite sınavları var. Bir buçuk milyonu aşkın öğrenci ve onların heyecanları dorukta. Uzmanlar heyecan yerine sakin olmayı ve soruları iyi anlamayı öneriyorlar.

CEVAP SORUNUN İÇİNDE SAKLI (Star). ÖSS’ye iki gün kala başarılı olma taktikleri: Uzun soruların yanıtı daha kolaydır. Bu soru bu kadar basit olmaza düşüncesiyle yanlışa sapmayın. Paragraf sorularının çoğunun yanıtı içinde.

Takvim gazetesi de ÖSS ile ilgili kimsenin pek aklına gelmeyecek çok özel bir konuya dikkat çekmiş…

EMRE SINAVI (Takvim). O, ÖSS’ye hazırlanıyordu. Sınava 7 gün kala babası şehit düştü. Sınav sırası devlette. Emre gibi gençlere özel bir hak verilmeli.

*****

Terörle mücadele son günlerin en önemli konusu. Çeşitli yöntemler ileriye sürülüyor bunun için. Ancak dikkat edilmesi gereken kurallardan biri de bunu yaparken aklı selimden uzak durmamak ve demokrasiden taviz vermemek. Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül bu konuyu bir kez daha yinelediler.

TERÖRLE MÜCADELEDE DEMOKRASİDEN TAVİZ YOK (Radikal). Güvenlik ve demokrasinin tamamlayıcı unsurlar olduğunu belirten Gül, terörle mücadelede demokrasiden taviz, düşülmemesi gereken bir tuzak dedi.

HERKES AKLINI BAŞINA ALMALI (Türkiye). Erdoğan, tahriklerin bitmesi ve aklı selimin bütün topluma hakim olması temennimizdir, dedi.

****

Demokratik kuralların dışına çıkmamak arzu edilen ve tavsiye edilen bir yol olmakla beraber, bazen bu konuda çok hassas olduğu bilinen kimseler ve kesimler bile yanlış yapabiliyorlar.

Manisa’da askerler bir köy okulunu yeniliyorlar. Valinin de katıldığı törende bir hatıra fotoğrafı çektirilmek istenirken, bir tuğgeneral dernek başkanı ve Ak Parti il başkan yardımcısını fotoğraf karesine almak istemiyor ve onu dışarıya çıkarıyor.

Böyle bir particilik ve ayırımcılık anlayış, herhalde Vatan cephesinin kurulduğu zamanlarda bile yaşanmamıştır. Demokrasinin ortak yaşama kültürü olduğunu en iyi bilmesi gereken bir paşamızın böyle bir davranışını onaylamak elbette mümkün değildir. Gazetenin başlığını bir anlamda tahrik edici bulduğumu belirtmeliyim.

AKP’LİYE MARŞ MARŞ (Radikal). Bu da oldu. Bir general bir AKP’liyi okul bahçesinden çıkardı.

*****

İlginç bir spor haberi de manşette kendine yer bulmuş bugün. Biliyorsunuz bu yıl Turkcell super ligine çıkan takımlardan biri Oftaş. Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav’ın bu takımı, şu anda bir çok şehrin gözdesi.

Çünkü başkan takımı satılığa çıkarmış. Parayı bastıran takımı istediği şehirde oynatıp Türkiye ligine katılabilecek. İlk kez karşılaştığımız böyle bir durum bakalım nasıl bir sürprizle sonuçlanacak?

ANAHTAR TESLİMİ SÜPER LİG KULÜBÜ (Akşam). İlhan Cavcav süper lige çıkan ikinci takımı Oftaş’ı 30 milyon dolara satıyor. Süper ligde temsilcisi bulunsun isteyen şehirler sırada. Seçim şovu yapmak isteyen bir aday da şehrine bir takım hediye edebilir.

*****

Diğer gazete manşetleri de şöyle:

ABD BİZİ GÖZETLİYOR (Akşam). Türkiye’nin teröristlere karşı Kuzey Irak sınırındaki tayakkuzu sürerken iki ABD helikopteri sıfır noktada alçak uçuş yaparak süper cobraların da katıldığı operasyonu yakın takibe aldı.

KUVVA-İ MİLLİYE RUHU (Güneş). İktidar Kuzey Irak’a girmemek için ayak direrken sabrı taşan kadınlar gönüllü asker olmak için sıraya girdi.

ŞİDDETE ŞİDDET (Güneş). Genç parti lideri Uzan Barzani ve Talabani’ye karşı Dostluğa dostluk, şiddete şiddet politikası izleyeceğini söyledi.

PKK’YA BEDAVA TÜRK’E KAZIK (Tercüman). İşte yazıklar olsun dedirten skandal. Türkiye sanayicisine 9, 2 cente verdiği elektriği terörist yuvası Kuzey Irak’a 4, 2 cente satıyor.

FİRAR ÖDÜLÜ (Vatan). Nesim Malki cinayetinin tetikçisi Oğuz Işıklı yıllarca polisten kaçtı. 12 yıl önce yakalansa tam 20 yıl hapis yatacaktı. Teslim olduğu için şimdi cezaevinde sadece 6 yıl kalacak.

FRANSA YİNE PKK SINAVINDA (Zaman). Fransa’da Türkler’e ait işyerlerine saldırdıkları DNA testleriyle kesinleşen 14 PKK’lı için gözaltı süresi doluyor. Geçmişte terör örgütünün lider kadrosunda yer alan isimleri yakaladıktan sonra serbest bırakan Fransa, bugün benzer bir sınavdan geçecek.

Yarın yeniden birlikte olabilmek umuduyla…