Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '16

 
Kategori
Güncel
 

15 Temmuz Darbesinin bilinmeyen yönleri

15 Temmuz darbe planı Haziran 2014'de ABD'de planlandı, ve bu görev Cizvit tarikatının Türkiye kolu olan FETÖ'ye verildi.(Cizvitler fikirlerine karşı çıktıkları bir kurum ya da topluluk ile karşılaştıklarında asla açıkça kavgaya girmezler, sinsi ve gizlice her türlü etkinlikte bulunarak o kuruluşu yıpratırlardı. Özellikle sahip oldukları iyi eğitimli genç üyeleri sayesinde karşıt oldukları kurum ya da topluluğun içine sızarak kendi ilke ve fikirlerini içerden aşılarlardı. Bu şekil içerden yapılan baskı ile o kurum kısa süre içerisinde yıpratılır veya tamamen yozlaştırılırdı.(https://tr.wikipedia.org/wiki/Cizvitler)

15 Temmuz Darbe girişiminin ilk adımları FETÖ ile organik ve tarihsel bağı olan ve aynı odaklara hizmet eden PKK'nın 7 Haziran seçimleri sonrası Ak Parti'nin derin bir darbe almasını fırsat bilerek "Çözüm sürecini" bitiren 22 Temmuz 2015'te Ceylanpınar'da iki polisin evinde öldürülmesi ile atıldı. Çözüm sürecini bitiren bu hainlikten sonra PKK,FETÖ ve BATI'lı sahiplerinin direktifleri ile terör eylemlerini Şehir içlerinde hendek terörü ile devam ettirdi.(Oysa ki daha iki ay önce Murat Karayılan; “TC içinde silahlı eylem yapmamızı gerektirecek sebep görmüyor ve belirtilen doğrultuda çekilmeler devam etmektedir." diyordu.)Amaç kaos ve iç savaş çıkarmak idi.FETÖ'cü bazı askerlerin destekleri ile Doğu ve Güneydoğu'da hayatı ferç etmek ve hem asker tarafında hemde halk tarafında provakasoynlar ile Devlet ve Hükümeti zor durumda bırakmak idi. ve aslında tüm bu yapılanlar 15 Temmuz için zemin hazırlamaktı.

Tırmanan terör eylemleri ve neredeyse her gün gelen şehit haberleri FETÖ-PKK ortaklığıyla planlı bir şekilde devam ettiriliyor lakin halk ve asker nezdinde kışkırtıcı, hükümete baş kaldırttırıcı reaksiyonlar alınamıyordu. Hükümeti zor durumda koyacak, köşeye sıkıştıracak, âciz duruma düşürmek ellerinden gelen tüm hainlikleri yaptılar, istediklerini alamadılar ve devreye başka bir planı soktular.

Terör örgütü yöneticilerinin "Terör eylemlerini Metropollere taşıyacağız. “tehdidi yine bir PKK-FETÖ ortak aklı idi. Böylelikle Büyükşehirlerde yaşayanların TV’lerde izlediği terör eylemlerini  bizzat yaşayacak ve bu duruma karşı sessiz kalamayacak ve ayaklanacak, hatta Saray'a yürüyeceklerdi. Bu plan 10 Ekim Ankara Gar saldırısı ile devreye konuldu ve ihale FETÖ-PKK'nın küçük kardeşi DAEŞ'e bırakıldı. Amaç yine aynıydı kaos çıkarmak, kızgın halkı Saray'a karşı kışkırtmak ve yürütmek, Oysa ki asıl hedef yine 15 Temmuz'a zemin hazırlamak idi. Bu hain plan ile de bekledikleri reaksiyonu alamayınca devreye yine bir başka plan girdi.

Halkı ayaklanmasından umudunu kesen FETÖ-PKK ortak aklı ve Batı bu sefer direk askeri hedef aldı. Bu planda ki amaç ise ordu içerisinde ki darbe yapmak için hazır bekleyen FETÖ'cülerin yanına Kemalist,Ulusalcı,Seküler askerleri çekmekti, çünkü darbeyi gerçekleştirmek için stratejik öneme sahip olan noktalarda ki çoğu subay ve komutan Kemalist, Ulusalcı ve Seküler idi. Bu askerler Balyoz-Ergenekon davalarından dolayı FETÖ'cülere güvenmez ve sevmezlerdi. Lakin tarafların ortak paydası vardı; Tayyip ERDOĞAN düşmanlığı, bu ortak payda da buluşmak için bazı şartların oluşması gerekiyordu ve 17 Şubat Merasim Sokak(Genelkurmay Başkanlığı, Deniz, Hava ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı, askeri lojmanların bulunduğu bölge) Bombalı eylemi ile Askeri sinir uçları ile oynanmış ve FETÖ’cüler ile aynı safta bir araya gelmelerine ramak kalmıştı,FETÖ’ü askerlerin algı operasyonları ve hükümete karşı kışkırtıcı tavırları sonucunda FETÖ’cü darbe plancıları istedikleri reaksiyonu almış, kısmen de olsa başarılı olmuşlardı, âmâ bu plan başlı başına Kemalist, Ulusalcı ve Seküler askerlerin darbe yapmak için FETÖ’cüler ile birlikte hareket etmesi için yeterli değildi ve bir başka plan devreye sokuldu.

13 Mart günü Ankara Kızılay’da otobüs duraklarının bulunduğu bölgede gerçekleştirilen bombalı saldırıda asıl hedef Çankaya-Birlik-Yıldız-Oran otobüsleri(185-413 nolu otobüsler) idi. Bu güzergahlarda Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı ve Lojmanları ile Dört bin civarında askeri konut bulunmaktaydı  ve genellikle de bu lojmanlarda oturan askerlerin aileleri çocukları bu otobüsleri kullanmaktaydılar. Bombalı olayın olduğu gün YGS’den sonra Kızılay’da stres atmak isteyen Asker aileleri ve çocuklarını hedef alarak asker içerisinde hükümet ve Tayyip ERDOĞAN düşmanlığını arttırmak,FETÖ’cüler ile aynı safta birleştirmek idi. Oysa ki bombalı eylemi gerçekleştiren teröristler yanlış otobüsün(284 nolu Etlik otobüsü )yolcu indirmek için durağa yanaştığı sırada eylemi gerçekleştirmiş ve onlarca masum insanı katletmişlerdi. Bu planları ile istediklerini elde edemeyen FETÖ-PKK ortak aklı, başka bir eylem planlamak yerine Darbe planlarını uygun bir zamanda Kemalist, Ulusalcı ve Seküler Komutan ve Subaylar ile konuşmayı tercih ettiler.

FETÖ’cüler gibi uygun fırsat ve zemin kollayan Kemalist, Ulusalcı ve Seküler Komutanlar,FETÖ’cülein darbe planlarında birlikte hareket etme niyetlerini dile getirdiklerin de plana sıcak baktıklarını ama kendilerini ve ailelerini nasıl garantiye alacakları kaygısı taşıdıklarını dile getirdiler, FETÖ’cüler kendileri gibi paraya ve güce taparcasına değer veren bu yapıdaki askerlere Adil ÖKSÜZ aracılığıyla AKINCILAR üssünde teslim alınmak üzere Nisan,Mayıs,Haziran aylarında çantalarca dolar gönderildi. Bunlar ile yetinmeyip darbenin başarılı olması durumda ise paranın en çok olduğu kurumların başına kendilerinin geçmesini talep ettiler, bu hususta da mutabık kaldıktan sonra, darbeyi hangi gün yapacakları konusunda görüşmelere başladılar.

Kemalist, Ulusalcı ve Seküler askerler tarafından  ortaya atılan ilk plan 18 Temmuz Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nın kuruluş yıldönümünde, Muhafız alayında gerçekleştirecek tören de Cumhurbaşkanı, Başbakan, belirli Bakan ve Milletvekillerinin infaz edilmesi idi.Bu planı abileri ile paylaşan FETÖ’cü askerler olumlu cevap alamayınca 15 Temmuz günü darbe yapılmasına karar verdiler.

15 Temmuz Darbe girişiminden haberdar olan FETÖ ve Batı’nın siyasi uzantıları,15 Temmuz ünü İstanbul’da bir araya gelmişlerdi. Olan biteni seyir etmek ve görev sırası onlara gelince nasıl hareket edeceklerine dair görüşmeler yapıyorlardı. Askeri kanadı ise  gece 03:00’de yapmayı planladıkları darbe planının deşifre olduğu kaygısı ile 22:00’de planı devreye soktu. Kendilerinden çok emin ve başarılı olacaklarına dair kesin bir inanmışlıkla Fethullah Gülenden alınmış “Bir Milyon İnsanı gözünüzü kırpmadan öldürebilirsiniz ”fetvası ile alçakça, haince vatan ve bayrak sevdalısı yüzlerce insanımızı şehit ettiler. Her şeyi planladıklarını düşünen bu alçaklar Allah(c.c.)ın planını ve aziz halkın ferasetini hesaba katmamışlar idi. Yaşanan kahramanlıkları anlatmak yazmak haddimiz değil, bu yüzden direk 15 Temmuz Darbesinin asıl  amacını anlatmaya devam etmek isterim.15 Temmuz gecesi Darbe yapmak için plan yapan FETÖ’cüler, Kemalist, Ulusalcı ve Seküleri aslında yem olarak kullanacaklardı ve kullandılar da, bu yapıya mensup komutanları ve emirlerinde ki askerleri önden meydanlara sürdüler, kendilerinden emin oldukları için ve başarılı olacaklarını düşündükleri için de kendileri de meydana çıkıp alçakça darbe yapmaya yeltendiler. Oysa plan şuydu;

15 Temmuz gecesi darbe yapılacak, sıkıyönetim ilan edilecek, Cumhurbaşkanı, Başbakan, bazı bakan ve milletvekilleri ile Cumhurbaşkanı aile eşrafı ve yakınlarından bazı isimler infaz edilecek, birçok işadamı mal varlığına el konulacak ve hapse atılacak birçok gazeteci, yazar ve vatandaş hapse atılacak, gazeteler TV kanalları kapatılacak idi. Ağustos ayına kadar sıkı yönetim devam edecek halk sindirilecekti. Ardından FETÖ’nün siyasi kanadı Darbeyi önceden bilen ve planın bir parçası olan bazı tanınmış ve bilinen siyasetçiler bu buhrandan ve kaos ortamında, İstanbul’da bir otelde yanlarında farklı siyasi görüşe mensup bazı siyasetçi, yazar ve gazetecileri de alarak bir kahraman edasıyla Basın açıklaması yapacak(Darbeci askerlerin bilgisi dahilinde olacak bir açıklama) “DİKTAYA KARŞI SİVİL İNSİYATİF” adı tında birleştiklerini be darbecilere karşı durduklarını, bu ülkenin çok acılar çektiğini ve asla diktayla yönetilemeyeceğini, halkın iradesine saygı duyulması gerektiğini beyan edeceklerdi. Oysa ki bunların hepsi bir tiyatro darbenin bir parçasıydı, Bu “DİKTAYA KARŞI SİVİL İNSİYATİF” basın tarafından şişirilecek, Batı tarafından takdir edilecek, halk için kurtarıcı gibi lanse edileceklerdi. Halk bu inisiyatif içinde olanlara itibar etmese de Darbecilerden kurtulmak için yılana sarılmak misali bu inisiyatifi destekleyecek idi. Darbe yapan Ordu içerisinde ki FETÖ’cüler bu sefer de halktan yanaymış gibi davranarak defalarca kez kazık attıkları ve kandırdıkları darbeci Kemalist, Ulusalcı ve Seküler komutan ve subayları tutuklayacak, Ordu’nun bozulan imajı düzeltilecek, ”DİKTAYA KARŞI SİVİL İNSİYATİF” içerisinde derdest edilmeyen siyasiler ile ve Aktif  Milletvekili olmayan siyasilerin, Batı’nın köpekliğini yapmış ve mükafatlandırılacak FETÖ’cü bir çok gazeteci yazarın olacağı bir siyasi oluşum ile seçime gidilecek ve sözüm ona halkın iradesi tecelli ederek meclis çalışmalarına devam edecek her şey kaldığı yerden devam edecek, darbeciler tarafından önlerine engel olacak kişiler hapislerde çürüyecek, Tayyip ERDOĞAN VE ekibi infaz edildiği için Adnan MENDERES ve yakın arkadaşları için ne yapıldıysa onlar içinde aynıları yapılacak ve tarih bu yapılanları asla unutmayacaktı.80 yıllık esaret tam bitti derken tamamen ve ebediyen devam edecek, ülke sömürge ülkesi olarak Batı’ya hizmetkar olarak hayatlar devam edecekti..

 
Toplam blog
: 6
: 333
Kayıt tarihi
: 25.11.13
 
 

Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme - Emrina AŞ Yönetim Kurulu BaşkanY..