15 yaşındaki kızın başına gelenler ve dekolteciler...

Ülke olarak 12 Eylül referandum oylamasından sonra geçtiğimiz ‘İleri Demokrasi’nin getirdiği özgürlükler ortamında, dekolte Prof. Dr. Orhan Çeker’in, “Tecavüz ve taciz” olayları ile ilgili söylediği veciz sözleri tartışırken, profesörün yeni bir sürü Fetvaları(!) ortaya çıktı! 

Ne diyordu ünlü bilim adamımız? 

“Dekolte giyen kadın taciz ve tecavüz'e uğrarsa tahrik etmiş olur yüzde elli o da suçludur…” 

Gelelim basına yansıyan diğer fetvalarına: 

“Zamanımız Müslüman kadını, başını örtüyor, pardösü de giyiyor ama dar giyindiği için vücut çizgileri olduğu gibi ortada. Bu hanımlar tesettür adına örtünüyorum, demesinler. Ne şiş yansın ne kebap hesabı bir örtünme. Bu noktada Müslüman kadında ciddi bir yozlaşma görüyorum... Kadın, yabancı erkeklerin alabileceği şekilde koku sürünecek olursa, o kadına cennet kokusu haram olacaktır. Evde sürünür, yabancı erkekleri cezp edici kokular sürünemez. Bir gayrimüslim ninesini düşününüz. Bir de bizim ninelerimizi. İkisini yan yana koyun. Hangisi daha cana yakın ve sevimli? Elbette hepiniz diyeceksiniz ki, bizimki. Hâlbuki o gayrimüslim nine ömür boyu cilt bakımı yaptı. Cilt bakımı masrafı ile üç-beş aile geçinebilirdi. Kadının yabancı erkeklere karşı avret yeri sayılan yüz ve eller dışında birçok yeri hatta ayakları bile avret yerine dâhil eden görüşler ağırlıktadır. Kadının yüzü, avretten değildir. Ama bir fitne söz konusu ise yüzünü de örtmelidir. Evden çıkması caiz olmayabilir. Kadının topuklu ayakkabı giymesi yolda yürürken, ta uzaktaki erkeklerin bile dikkatini çeken sesler çıkarması, ayetlere aykırı düşmektedir. Yine kadınların gösteriş olsun diye saç boyamaları caiz değildir. İnsanı kibre ve şımarıklığa götürür. Kadının sesi düz konuşma şeklinde caizdir. Kadının sesini, yabancı erkeklerin dinlemesini yasaklayan ayet bilmiyoruz. Ancak şu tavsiye var. Erkeklerle konuşurken kırıtmadan, fazla laf etmeden sesini inceltmeden konuşmasının sakıncası yoktur." 

Bunları uzatmak mümkün! 

Yani bu insanların kafası sadece belden aşağı çalışıyor! 

Hala kadınları ikinci sınıf insan olarak görüyorlar… 

Son zamanlarda dikkatinizi çekiyor mu? 

Bu konuda fetva verenler epey çoğaldı! 

Her ne kadar ‘İleri Demokrasi’ye geçmiş olsak da, birçok mahkemenin verdiği kararlar insanı şaşırtıyor. 

Her ne kadar kadınlara özel ayrıcalık tanınacak diye, Anayasaya özel madde koysak da, aslında o maddenin uyum yasası çıkarılmadığı için uygulanmadığını görüyoruz. Bu nedenle ilginç mahkeme karaları basına yansıyor. 

Sizlerle bir mahkeme kararının gerekçeli kararını paylaşacağım. 

2002’de 15 yaşındayken, iki kadın tarafından 26 farklı kişiye satılan N.Ç. ile ilişkiye giren, aralarında asker, memur, esnaf, öğretmenlerin de bulunduğu sanıklar hakkında verilen kararın gerekçesine göre; 

Öncelikle Adli Tıp’ın verdiği rapordan bahsetmek gerek. Adli Tıp’a göre, eyleminin ahlaki kötülüğünün farkında olan N.Ç.’nin para kazanmak için fuhuş yaptığı, manevi yönden olanlara karşı çıkabileceği belirtiliyor. Yani bu işi bilinçli yapmış! Uğradığı cinsel saldırı nedeniyle psikolojisi bozulmamış! 

Bu rapor doğrultusunda; Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 13 sanığı, 15 yaşından küçük çocuğun ırzına geçtikleri gerekçesiyle, alt sınırdan 5 yıl hapisle cezalandırıp, iyi hal gerekçesiyle bu cezayı 6’da 1 oranında indirerek, cezayı 4 yıl 2 ay olarak belirlemiş... 

Ayrıca aynı Mahkeme, N.Ç.’nin birden fazla kez ırzına geçen 11 sanığa da aynı maddeden alt sınırdan ceza vermiş ve cezalarını 5’er yıl olarak belirlemiş. Bu cezayı “suçun birden fazla kere işlenmesi” nedeniyle 6’da 1 oranında artıran mahkeme, bu sanıklara da takdir indirimi uygulamış ve nihai ceza olarak 4 yıl 10 ay ceza vermiş. 

1 sanık ise 18 yaşından küçük olduğu gerekçesiyle 3 yıl 2 ay ceza almış. 

1 sanık eyleminin teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle sadece 1 yıl 4 aya cezaya çarptırılmış. 

Kanuna göre bu sanıklara verilecek ceza en az 10 hapis olması gerekiyor! 

Bu cezaları gördükten sonra, dekolte profesöre söyleyecek söz kaldı mı? 

İşte Türkiye, işte ‘İleri Demokrasi’, işte kadınlara özel ayrıcalık tanıyan Anayasa maddesi…