Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Temmuz '16

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

15 Temmuz Darbe girişimi

15 Temmuz Darbe girişimi
 

T24 ün web sitesinden alınmıştır


15 Temmuz akşamı saatler 22:30 civarlarında cep telefonlarımıza garipsediğimiz haberler gelmeye başlamıştı. Zamanla gelen haberler ülkemizin (hiç bir zaman istemediğim) bir darbeye doğru gittiğini hissetmeye başladık. Ama bir tuhaflık vardı. Taşlar yerine tam oturmuyordu. Bir taraftan asker çeşitli yerlere el koyuyor, bir taraftan hükümet yetkilileri beyanatlar veriyordu. Böyle darbe olmazdı, yoksa günümüzde darbeler böyle mi oluyordu. En basit örnek (her terör eyleminde kapatılan) sosyal medyaya yasak getirilmemişti, TRT hariç diğer TV ler olayları canlı anlatmaya başlamışlardı. Hatta Genel Kurmay'dan hiç ses yoktu. 

Bir iki saat içinde durumu çözmeye başladık,  önceden planlanmış darbe girişimini yaşıyorduk. Darbe kelimesi soğuktur, insanı tedirgin eder. 12 Eylül darbesini yaşamış biri olarak sonuçların çok ağır faturalara neden olacağını biliyorduk. Canımız sıkıldı, keyfimiz kaçtı. İlerleyen dakikalarda Cumhurbaşkanımızın cep telefonuyla konuşmasını dinledik. O aralar TRT ekranlarından Darbe ile ilgili zorunlu açıklama yapılıyordu.

Taşlar yerine oturmaya başlamıştı, başarıya asla ulaşamayacak, kimin ne için yaptığı belli olmayan bir darbe girişimi oyunu oynanıyordu. Türk halkı istemeyerek de olsa son 15 yıldır bir çok hareketli günler, saatler geçirme tecrübesi kazanmıştı. 15 Temmuz gecesi de böyle bir geceydi. Yöneticilerimiz halkı sokaklara, meydanlara çağırmasıyla millet sokaklara döküldü. Aldığı emirin nereye varacağını (bence) bilmeyen asker zor durumda kalmıştı. Gecenin karanlığında çözemediğimiz bir husus ta F16 ların uçuşları ve bombalamaları idi. Bir çok havada uçuşan yorum vardı.

Türk halkı o gece bir de camilerde okunan sela'ları duydu. Zamansız sela'lar.

Neticesinde o gece darbe girişimi engellendi. Tamiri zor günler yaşamak zorunda kalabilirdik. 

Peki iş cidden bitti mi? Tamiri zor günler bizi yine de bekliyor mu? Ne oldu, niçin oldu? gibi soruların cevabını üç gün geçmesine rağmen hala tam alamadık.

Sayın okurlar, bu toplum Ergenekon, Balyoz gibi davalara şahit oldu. Hatırlarsınız, Ergenekon iddianamesinde İstanbul da camiler bombalanacak deniliyordu. Uzun bir süre Fethullahçılarla birlik olup askerimize az zulüm çektirmedik. Bir çok değerli askerimizi bu davada harcamadık mı? TSK ın ne hallere düştüğünü dün gibi hatırlıyoruz. 

Bu noktada bilgi yetersizliğinden yorum yapmakta zorlanıyorum. Ama sezinlediğim bir şey var, bu işler basit işler değil ve dış desteksiz olmaz. Hele bir darbe, Allah korusun, dış destek olmadan asla olmaz. 

O halde meydanlarda, caddelerde Gezi olaylarını taklit edercesine "demokrasi" bayramı yaparken kimi suçladığımızı, kimi protesto ettiğimiz düşünelim. Oltaya yem olmayalım. İlla bize sunulan yemeğe evet demeyelim. Düşünelim, okuyalım, bilgi sahibi olmaya çalışalım.

Ülkemiz dünyanın ender güzel parçalarından biri, kıymetini bilmeliyiz.  Biliniz ki, işler böyle devam ederse bölünmeye doğru gidiyoruz. Gelecek bir çok açıdan iyi sinyaller vermiyor. Atatürk'ün çizdiği yoldan ayrılmadan, çağdaş, hür, eğitimli bir toplum olmazsak, bizleri sözde demokrasi ile kandırmaya devam ederler. Sonrasını siz düşünün. 

15 Temmuz gecesi, umarım bu topluma ders olur. Aksi takdirde başımıza örülecek çorapları düşünmek bile istemiyorum.

 

 

 
Toplam blog
: 487
: 1730
Kayıt tarihi
: 01.04.07
 
 

1965 İstanbul doğumluyum. İTÜ Elektrik mühendisliğinden mezun oldum. Özel sektörde Kalite Bölümünde..