16’lık yeni gelinden eski sevgiliye tuzak

Gazeteden bir haber. Üçüncü sayfa haberi deyip geçtiğimiz, artık kanıksadığımız bir dram. Ülkemizde ne yazıkki artık sıradan sayılan olaylardan biri.
Bir kadın mı, bir çocukmu oduğu tartışma konusu olan zavallı bir baş rol oyuncusu ve etrafında dönem cinayetle sonuçlanan bir dram.

Katil, polise verdiği ifadesinde, “Eşim onun kendisiyle zorla birlikte olmak istediğini anlattı. Ben de Şenli ile buluşarak ormanlık alana getirmesini istedim. Oraya gelince karşılarına çıktım. Ellerini bağladım ve öldürdüm. Daha sonra da tanınmaması için benzin dökerek yaktım” dedi. Artık bir çoğumuzun olur böyle şeyler deyip çok fazla umursamadığımız bir durum.

Birileri belki rahatsız olacak ama olayı biraz sosyolojik boyutu ile inceleyelim.

*Kız çocuğu 16 yaşında ve imam nikahlı.

Anadolunun ücra köşelerinden bir mezrada olsa hadi anlayacağız. Töre, çevre gibi etkenler diyeceğiz. Görülen durum ise biraz farklı. Olay İstanbulda. Kız çocuğunun daha evvelde ölen kişi ile defaeten ilişkiye girdiği bildiriliyor. Giyim kuşamı ile modern bir görüntü çizen kız çocuğunğn başına türban geçirenler, yasa dışı ilişki içinde olduğunda neredeydiler. Katil, ölen kişinin eşi ile zorla birlikte olmak istediğini, bu yüzden öldürdüğünü söylüyor. Ne demek “zorla” Yoksa anlaşma mı lazımdı?

Hayatının baharında bir kız çocuğu nelerle uğraşıyor. Uğraştırılıyor.

Kimileri kız çocuğu suçlugur diyecek. Bencede. Suçu ne mi?

O zihniyetteki bir anababadan, o zihniyetteki bir çevrede dünyaya gelmiş olmak.

Vatan Gazetesi

Pazar, 25/10/2009