Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mart '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

16 Mart Cuma

16 Mart Cuma
 

YAZARLARIN MEYHANE BASKISI (Akşam)

Haber : Ankara Kızılay’da merkez binaları bulunan muhafazakâr yazarların üyesi olduğu Türkiye Yazarlar Birliği, üst kat komşuları Meyzen isimli içkili lokantaya taşınmaları için dava açtı

Ankara’nın merkezi Kızılay’da muhafazakar edebiyatçıların üyesi olduğu Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) ile üst katında bulunan “Meyzen” adlı içkili lokantanın işletmecileri, yıllardır, gerek yasal gerekse sosyal zeminde sürtüşüyor. Milli Müdafaa Caddesi’ndeki “Müdafaa Apartmanı”nın 7’nci katında, bin 200 üyesi bulunan TYB yer alıyor. TYB’nin bir üst katında da yaklaşık 10 yıldır Tarık Aslan ve Suna Yıldız’ın işlettiği “Meyzen” adlı içkili lokanta hizmet veriyor. Ancak Meyzen’in sahiplerinin başı alt komşuları nedeniyle dertten kurtulmuyor.

Üst katlarında içkili işletme istemeyen TYB, ilk olarak kaçak teras yaptıkları gerekçesiyle Meyzen’i şikayet etti. Dava, birlik lehine sonuçlandı.

“Meyzen’e “ilk golünü atan” TYB, bu kez de “tuvaletleri tavanımıza akıyor” diyerek şikayette bulundu. Meyzen gerekli tamiratı yapmasına rağmen TYB, bilirkişi istedi. Bilirkişi, boyanmasına izin verilmeyen tavan için “tahrip edilmiştir” diye görüş belirtince, Meyzen, 5 bin YTL ceza ödemek zorunda kaldı. TYB, kaçak yapıldığı iddia edilen terasın da yıkılması için başvuruda bulundu.

“O meyhaneyle ilgili olarak sürekli sorun yaşıyoruz. Apartmanın da huzuru bozuyorlar. Akşam sürekli gürültü çıkarıp asansörü bozuyorlar” diyen TYB Müdürü Ahmet Fidan karşılarındaki “Yargıtay Lokali” için de “meyhane” ifadesini kullanarak, “Meselemiz içki olsaydı karşımızda da Yargıtay’ın meyhanesi var. Niye onlarla uğraşmıyoruz Yargıtay’ın tek kusuru ruhsatsız meyhane işletmesi” diye konuştu.

Yorum : İyi bir komşu herkese şart. Ama ne yazık ki insanlarla anlaşmaya pek gönlümüz olmadığı için komşularımızla da anlaşamıyoruz. Türkiye benim bildiğimden beri komşularıyla problemlidir. Aynı apartmanda yaşayanlar da hep böyle problemler yaşarlar.

Haberi değerlendirip kimin haklı veya haksız olduğunu bulmaya kalkışırsak içinden çıkamayız. Zaten yargıya giden olayların bir kısmı komşulardan birinin lehine sonuçlanmış. İlle de olayı farklı boyuta çekmeye gerek yok sanıyorum. Çünkü işin içinde yargı kararları var.

SAVSAKLAMA DEĞİL SUÇA İŞTİRAK (Birgün)

Haber : Öldürülen Hrant Dink'in avukatları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak cinayet öncesindeki ihbar ve istihbarata rağmen ciddi bir kovuşturmaya gitmeyen, önlem almayan yetkililer hakkında açılan soruşturmaların, cinayet dosyasıyla birleştirilmesini istedi. Avukatlar, buna gerekçe olarak, Dink cinayetinin arkasında Türkiye'nin demokratik düzenini değiştirmeyi amaçlayan bir örgüt bulunmasını gösterdi.

Dink ailesinin avukatları Bahri Belen ve Fethiye Çetin, cinayetle ilgili soruşturmayı yürüten savcılığa verdikleri dilekçede, Trabzon Em-niyeti'nin İstanbul Em-niyeti'ne bilgi verdiği halde gerekli önlemlerin alınmadığını belirtti. Dilekçede, bu olayla ilgili soruşturmaya dahil edilmeyen bazı kamu görevlileri hakkında da soruşturma açılması talep edildi.

Dilekçede, diğer illerdeki soruşturma evrakı ile birlikte katil zanlısı O.S. ve diğer tutuklu sanıkların daha önce karıştıkları olaylarla ilgili dosyaların da cinayet soruşturmasına eklenmesi istendi. Avukatlar, buna da gerekçe olarak, Dink cinayetinin arkasında Türkiye'nin demokratik düzenini değiştirmeyi amaçlayan bir örgüt bulunmasını gösterdiler.

Avukatlar olayın üzerinden neredeyse 2 ay geçtiğini belirterek "Bu süre içinde tetikçi ve Pelitli'den birkaç yoksul aile çocuğu yakalandı ama gerçek azmettiriciler bulunmadı. Azmettiricilerin kimi kurumların içine yuvalanmış bir örgütlenme içinde olduğunu düşünüyoruz. Olayın yasada tanımı yapılan terör örgütü kapsamına girdiğini ve Türkiye'de mevcut demokratik hukuk düzenini yok etmeyi amaçlayan bir yapılanma olduğunu düşünüyoruz" denildi.

Yorum : Hrant Dink cinayetinden sonra yaklaşık bir ay her gün gazetelerin manşetleri bu olaya ayrılmıştı. Sonra biraz kanıksadık, biraz bıktık, derken iyice unuttuk. O günden bu yana hiçbir gelişme olmadı, ya da en azından biz duymadık. Basın’ın görevi elbette bu tür olayları takip etmek. Umarım bir gün içimizi rahatlatan bir açıklama duyarız.

DAMLA DAMLA REFAH (Bugün)

Haber : Tüketiciler Birliği Başkanı Bülent Deniz, hazırladıkları ‘İsrafın Neresindeyiz’ başlıklı raporda, ülkemizde yüzde 25 oranında bir israfın söz konusu olduğunun belirlendiğini belirterek, “400 milyar dolar olan milli gelirimizin yüzde 25’ini çöpe atıyoruz. 100 milyar doları israf etmemiş olsak, yüzde 25 daha kaliteli yaşıyor olacaktık. Küçük tasarruflarda, hem aile bütçemizi, hem de ülke ekonomisini refaha kavuşturmak elimizde” dedi. Küresel kaynakların yok oluşunda devletlerin yanı sıra, bilinçsiz tüketim ile bireylerin de olumsuz katkı yaptığını vurgulayan Deniz, “Özellikle enerji, su ve gıda konusundaki israf nedeniyle tüketici, kendini ve geleceğini tüketiyor” diye konuştu.

Raporda, tüketicilerin özellikle doğalgaz, elektrik, su, kâğıt ve ekmek kullanımında dikkat edecekleri hususlar ile verimlilik ve tasarrufun nasıl artırılabileceğinin yer aldığını vurgulayan Deniz, şunları söyledi: “Ülkemizin enerji tasarruf potansiyeli yüzde 25 olarak tespit edilmektedir. Bu tasarruf potansiyeli konutlarda yüzde 35’e varıyor. Yani konutlarda ısıtma ve aydınlatmada kullanılan enerjinin yüzde 35’i israf ediliyor. Kâğıt israfı da yüksek boyutta. Ekonomiye tekrar kazandırılan her bir ton atık kâğıt ile yılda 8 milyon civarında ağacın kesilmesi önlenirken, 20 milyar KHW elektrik tasarrufu ve 15 milyon ton su tasarrufu sağlamak mümkün. Ekmek konusunda aşırı bir israf var. Ülkemizde yılda ortalama 103 milyon 660 bin ekmek çöpe atılıyor. Su kaynaklarımızı da dikkatli kullanmalıyız. Bir ülkenin su zengini sayılması için kişi başına yıllık 8 bin-10 bin metreküp su düşmesi gerekiyor. Türkiye bin 430 m3 kişi başına kullanılabilir su miktarı ile su zengini bir ülke değil. DSİ verilerine göre, 2030’da 80 milyon nüfusa ulaşacak Türkiye, kişi başına bin 100 m3 kullanılabilir su miktarı ile su sıkıntısı çeken bir ülke konumuna gelecek.” Deniz, israfı azaltmak için tüketicilerin üzerine düşen görevleri yapması gerektiğini de kaydetti.

Yorum : Tasarruf en ucuz üretim yoludur. Bu konuda yetiştiriliş tarzımız ve alışkanlıklarımız biraz yetersiz gibi. Bir dilim ekmeğin gözümüzde atılırken hiçbir değeri yoktur. Oysa aç kalmış biri için bir dilim ekmek hayattır.

Günde üç öğün 70 milyon insanın bir dilim ekmek ziyan ettiğini düşünürseniz, ortaya nasıl bir tablo çıkacağını tahayyül bile edemezsiniz. Biz henüz gelişmekte olan bir ülkeyiz. Tüketim toplumuna benzemek ve onlara ayak uydurmak durumunda değiliz. İsrafın önüne geçip tasarrufa önem vermek zorundayız.

İŞTE PARA HAVUZU (Cumhuriyet)

Haber : Mülkiye müfettişlerinin raporlarında oluşturulan yapılanmanın belediye paralarının geleceğin başbakanını hazırlamak için yönlendirildiğine işaret ediliyor. Havuzda toplanan h-para 2001 rakamlarıyla 301 trilyon lira Hesabın açıldığı sbanka şubesinin müdürlüğünü bugün örtülü ödeneğin başında bulunan Maksut Serim yapıyordu.

Sekiz kişiden oluşan hesap uzmanları grubu, dolaştırılarak havuz hesabında toplanan paraların bu yolla denetim dışı bırakıldığına işaret etti. İGDAŞ’ta yapıldığı ileri sürülen yolsuzluktan elde edilen 22 trilyon liranın 1999 yerel seçimlerini kazanmak için oluşturulan havuza aktarıldığına dikkat çekildi.

Yorum : Hâlâ somut delillerden bahsedilemiyor bir türlü… Ayrıca olayın yaşandığı tarihte Akparti diye bir parti bile yok. İktidarda 28 Şubat’tan sonra kurulmuş bir hükümet var. Soruşturmanın sonuçlandırılmaması için hiçbir sebep yok. Ne olmuş, nasıl olmuş, niye üzerine gidilmemiş, niye sonuçlandırılmamış, şimdi aradan bu kadar zaman geçtikten sonra gündeme niye getirilmiş diye sorduğunuz zaman, çirkin politika kokuları gelmiyor değil. Gerçeğin ortaya çıkması lazım. Siyasetçilerimiz artık daha şeffaf, halka hesabını rahatça verebilecek kalitede olmalı. Sonucu ben de merakla bekliyorum.

DOKTOR BENİ MAHVETTİ (Gözcü)

Haber : Yüzündeki pürüzleri giderip güzelleşmek için gittiği ünlülerin estetikçisi olarak bilinen Nazım durak’ın ameliyat ettiği eski hostes, yüzündeki ameliyat izleri geçmeyince dava açtı. Yaptırdığı estetik ameliyatla güzelleşeceği yerde daha da çirkinleştiğini belirten genç kadın, doktorun cezalandırılmasını istedi. Hakkında iki yıl hapis cezası istenen doktor Nazım Durak, olayda kendisinin herhangi bir hatası olmadığını söyledi.

Yorum : İnsanı rahatsız edecek boyutta fiziksel bir bozukluk olmadıkça, estetik ameliyattan yana değilim. Güzellik insanı cezbeden önemli bir unsur. Fakat yüz güzelliğinden çok ruh güzelliği önemli.

Hepimizin delicesine sevdiği bir sevgilisi var. Hepsinin mankenler kadar güzel ve yakışıklı olmasını bekleyemeyiz. Ama bizim için onlar çok değerli. Neden? Çünkü seviyoruz. Sevginin tek sebebi güzellik değil…

Bu hanım kızımız bir anlamda Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmuş. Sanırım zaten kendisine bir belge de imzalatılmıştır.

Kimse bu kadar riske girip, bu kadar masraf edip güzelleşeceği yerde çirkinleşmek istemez. Ancak bir doktor da kendisiyle ilgili böyle bir haber çıkmasını herhalde arzu etmez diye düşünüyorum.

NAMERT KAVGASI (Güneş)

Haber : CHP'li Kemal Anadol, Deniz Baykal'ın örtülü ödenek iddiasıyla ilgili kendilerini 'namertlikle' suçlayan AKP'lilere yanıt verdi. 'Yanıtlamazsanız namert sizsiniz' diyerek Başbakan Tayyip Erdoğan'a şu soruları yöneltti:
• Dönemin İstanbul Valisi Erol Çakır'ın 'çok gizli' ibareli yazısı yalan mı?
• Bu yazının gereği yapıldı mı?
• İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin paraları Vakıfbank Valide Sultan Şubesi'nde offshore hesaplara yatırıldı mı?
• Bu şubenin müdürü Maksut Serim, Vakıfbank Genel Müdür yardımcılığına getirildi mi?
• Maksut Serim, sahte evrak düzenlemekten 2 yıl hapis cezası aldı mı?
• Evrakta sahtekarlık yapan bir kişi örtülü ödeneğin başına getirildi mi? Bu önemli birimin başına getirilmesi Erdoğan'ın sırlarının ifşa edileceği endişesinden mi?
• Erdoğan'ın başkanlığı döneminde belediye şirketleri vergi kaçakçılığı yaptı mı?
• Kaçırılan bu vergiler nereye gitti? Kim için nerelerde kullanıldı?
• Offshore hesaplara yatan (belediyeye ait) paraların tutarı ne kadar? Bu hesaplarda elde edilen faiz ne oldu?

Yorum : Sorular bunlar, cevapları bekleniyor...

MAĞARADA PANİK İNFAZI (Hürriyet)

Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Yaylak Köyü yakınlarındaki Şinak Tepe mevkisindeki sığınakta saldırı hazırlığında olan terör örgütü PKK üyesi 7 teröristi, örgüt içinde yaşanan iç hesaplaşma sonucu öldürdükten sonra teslim olan terörist, “Bürüsk” kod adlı G.E, Kulp İlçe Jandarma Komutanlığı'ndaki sorgusunun ardından çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanarak, Diyarbakır E tipi Cezaevine gönderildi.

G.E. ifadesinde, örgütten 2002 yılında kaçtığını, ancak aldığı ölüm tehditleri sonucu 2005 yılında yeniden Irak'ın kuzeyindeki kampa gitmek zorunda kaldığını belirtti.
G.E. ifadesinde şunları söyledi:
“Örgütten 2002 yılında kaçarak Batman'a geldim. Güvenlik güçlerine teslim olmadım. Ancak örgüt, güvenlik güçlerine teslim olacağımı düşünerek beni, (Eğer geri gelmez, güvenlik güçlerine teslim olursan aileni öldüreceğiz.) diye tehdit etmeye başladılar. Ben de ailemi düşünerek tekrar 2005 yılında Şırnak'ın Silopi ilçesi yakınlarından Irak'ın kuzeyindeki kampa geri gitmek zorunda kaldım.”

Yeniden katıldığı örgütte kendisine, “ajan” muamelesi yapıldığını bildiren G.E, şunları anlattı:
“Yeniden katıldığım örgütte herkes bana “ajan” muamelesi yapmaya başladı. Bundan çok rahatsız olmaya başladım. Kulp ilçesi yakınlarındaki sığınakta bekliyorduk. Bulunduğum gruptakiler sık sık kendi aralarında beni işaret ederek fısıldaşarak konuşuyorlardı. Bir gece uyuyor gibi yaptım. Gecenin bir yarısı, silahın kurma kolunun çekildiğini duydum. Beni öldüreceklerini düşündüm. Biraz bekledim. Bir gelişme olmadı. Onlar uyku tulumunda uyurken kalkıp, sığınaktaki 7 örgüt üyesini silahla taradım. Kapıdaki nöbetçiyi de vurdum. Daha sonra Kulp'a gelerek, jandarma ekiplerine teslim olup sığınağın yerini söyledim.”

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..