Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '13

 
Kategori
Güncel
 

17 Ağustos 1999 Büyük Marmara Depremi

17 Ağustos 1999 Büyük Marmara Depremi
 

Bir kaç gündür havada olan sıkıntı o gece daha da artmıştı. Aylardan ağustos olduğu için sıcağı normal kabul ediyprduk ama havadaki nem oranının artışı normal seviyesinin çok üstüne çıkmıştı. Marmara denizinde bir adada küçük kızım ve misafir arkadaşlarımla evimizde tatil yapıyorduk.

Akşam yemekten sonra biraz iskeleye yürüyelim deniz kıyısındaki çay bahçesinde bir çay içelim istedik.Yapış yapış bir hava vardı gece vakti bile. Deniz kenarında küçük teknelerinin içindeki balıkçıların konuşmaları kulağımıza geldi. Balıkçılar 'Bu gece denizde olağanüstü bir durum var. Denizden sıcak buhar  çıkıyor adeta.'Diyorlardı. Bütün bunların gece olacak felaketin belirtisi olabileceği hiç aklımıza gelmemişti o zaman.

Gece geç vakit evimize dönüp odalarımıza çekildiğimizde herşey yolunda gözüküyordu. Gece uykumdan çok ani bir sarsıntı ile uyandım. Evet yatak sallanıyordu. Marmara bölgesi deprem bölgesi olduğundan bu tür sarsıntılara alışıktık. Ama bu sefer ki sarsıntı bitmek bilmiyordu ve daha once olanlara gore daha şiddetli idi sanki. Birden korku ile yataktan fırladım, deprem oluyordu. Aynı şekilde karşı odada yatan kızım ve aşağı katta yatan misafirlerim de odalarından fırlamışlardı. Sarsıntı hala devam ediyordu.

Civar sessizdi. Sadece karşıdaki evde yaşayan çok yaşlı amcanın gece sessizliğindeki sesini duydum. Amca,'Ne oluyor diye.'korku ile bağırışıyordu. Bir sure sonra amcanın da sesi kesildi. Biz de  etrafı izledikten ve herşeyin yolunda olduğunu anladıktan sonra herkes odalarına çekildi ve uykuya daldı.

Ertesi sabah çok erken saatte telaşlı  insan konuşmaları ile uyandım. Konuşmalar karşıdaki yaşlı amcanın evinden geliyordu. Gene sabah sabah uyku tutmayan yaşlı arkadaşları geldi ve tavla oynayacaklar, ne saygısızlık bu diye düşündüm. Ama konuşmalara dikkat edince çok vahim bir şeyler olduğunu anladım.

Benim gibi kızım ve arkadaşlarım da tedirgin uykudan uyanıp aşağı kat balkonunda toplandık. Elektrik ve telefon yoktu. Büyük şehirle hiçbir ilişki koramıyorduk. Kulaktan dolma İstanbul ve Marmara Bölgesinde çok kötü olaylar olduğu yayılıyordu. Güya çok büyük bir deprem olmuş, Köprü yıkılmış, çok kişi ölmüştü.

Eşim ve büyük kızım İstanbul'da idi. Keza misafirlerimizin de İstanbul'da akrabaları vardı ve biz hiç haber alamıyorduk onlardan. İnsanın sevdiklerinden hiç haber alamamasının  ve biçare bir şekilde beklemesinin ne kadar kötü bir şey olduğunu o gün bir kez daha anladım.

Bir sure sonra köyde oturan bir arkadaşımız bisikleti ile heyecanla geldi. Gece İstanbul'da olan ve bu büyük depreme şahit olan eşim hemen onu aramış ve iyi olduğunu söylemiş. Bizim de Adada fazla bir zayiata maruz kalmadığımızı öğrenmiş. Bir parça içimiz rahat etmişti. En azından eşimden haber almıştık.

Bu arada İstanbul'dan ve Marmara bölgesinden çok kötü haberler geliyordu. Büyük kızımdan hiç haber alamamıştık. Adada turtist olarak bulunan kişiler çalışan ilk vapurlara dolup adayı terk ediyorlardı. Biz bir yere gitmiyorduk. Çünkü gideceğimiz yer, bulunduğumuz yerden daha güvenli değildi.

Televizyon çalışmıyordu. Bu arada evlerde bulunan eski pilli radyolar ortaya çıkartılmış ve dinlenmeye alınmıştı. Haberler hiç de iç açıcı değildi. Marmara bölgesi başta İstanbul olmak üzere 7. 6 diye gösterilen bir büyük depremle sarsılmış ve onbinlerce insan bu depremde ölmüş, daha fazla kişi de evlerini kaybetmişti.

O günden sonra günlerce bu depremin artçıları ile sarsıldık. Depremin yarattığı travmayı üzerimizden atmak için çok uğraştık. Ailesini, evlerini kaybeden kişiler belki hala bu travmanın etkisindeler.

Şu anda bu depremin üzerinden 14 sene geçti. Acaba o depremden ders alıp evlerimizi, okullarımızı, binalarımız güçlendirdik mi? Olası bir depremde daha fazla insan ve mal kaybımız olacağı hala söyleniyor. Ama sanırım biz bu feci olaydan ders almadık .

Umarım bir kez daha bu acı olayları yaşamayız. Zira Marmara Bölgesinde geçen faylar ve deprem tehlikesi yüzyıllardan bu yana bilinen bir olay.

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..