Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ağustos '11

 
Kategori
Şiir
 

17 Ağustos depremi ve M.Kemal Yılmaz'ın Ağıt şiiri

17 Ağustos depremi ve M.Kemal Yılmaz'ın Ağıt şiiri
 

17 Ağustos 1999 yılında Marmara’da büyük bir deprem yaşandı. Bu deprem felaketi sonucunda yaklaşık 18 bin vatandaşımızın ölümü ve 24 insanın yaralanmasına sebep oldu. Bu depremde Kocaeli, Sakarya, Adapazarı, Yalova, Düzce, Göçlük, Değirmendere, İzmit ve İstanbul’da yaklaşık 285 bin bina zarar gördü, oturulmaz hale geldi. Deprem’den bir ay sonra Söke Belediyesi’nin deprem bölgesinde verdiği hizmetleri görmek üzere Söke’den bir grup vatandaşlarımızla özel bir otobüsle ben de deprem bölgesine gittim. Hakkını unutmadan yazalım: Söke Belediyesi o günlerde fazlasıyla hizmet verdi. 

Bir basın mensubu olarak oraları bir bir gezip inceledim. Kepçeyle enkaz altında çıkarılan yüzlerce vatandaşın cesetlerini, kepçeyle kamyonlara yüklediğine şahit oldum. Bu izlenimlerimi dönüşte Yeni Söke Gazetesi’nde “Deprem Bölgesi’nden Geliyorum” başlığı altında ( 18 Eylül 1999 ) itibaren 12 gün bir yazı dizisi halinde resimleriyle kaleme aldım. Bu röportajım ses getirdi ilgiyle okundu. Aydın zamanda Aydın Gazeteciler Cemiyeti'nden 1999 'un yılın ödülünü layık görüldü. O acı hatırları, günleri ben de yerinde görüp yaşadım....Dağılmış kitaplar, koltuklar, yataklar arasında bir kaç fotoğraf elime geçti.Oradakilere sordum bunlardan kalan var mı? " Hayır bunlardan hiç biri şimdi yok aramızda " dediler...Heyhat dedim!!!..... 

Aradan 12 yıl geçti. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızı saygıyla ve rahmetle anıyorum. O günlerde yerel ve ulusal basında birçok yazılar, makaleler, öyküler ve şiirler yazıldı. Yardımlar yapıldı, acılar ülke düzeyinde paylaşıldı. Esti Aydın Milletvekilimiz eğitimci şair ve yazar M. Kemal Yılmaz’ın imzalı olarak bana armağan ettiği ve benim de yayına hazırladığım Umurlu Çiçekleri ( Üç Demet Şiir ) kitabından alıp, burada sizlerle paylaşmak istiyor ve depremde vefat eden vatandaşlarımızı bir kez daha saygıyla ve rahmetle anmak istiyorum. 

 

AĞIT 

“ Depremde ölenlerin ardından” 

Nar tanesi, nur tanesi,  

Annesinin bir tanesi. 

Sapır sapır dökülüvermiş meyveler,  

Toprağa karışmış hepsi. 

Olgunu, ekşisi, tatlısı, tazesi. 

 

Tanesi, nu tanesi,  

Süt kokan bebeklerin ağzında 

Yorgun uykusunda anaların memesi. 

 

Soluvermiş biranda tüm bahçelerin gülü 

Karanlıkta sımsıcak sarılmış birbirine,  

Yüz ölü, bin ölü, on bin ölü. 

 

Yeni doğmuş kimi,  

Kimi yedisinde, kimi otuzunda, kırkında,  

Yetmişinde olanlar da var,  

Kiminin tutulmuş dili,  

Kiminin kopmuş küçücük eli 

Acıman yok mu senin kudurmuş canavar…. 

 

Bre sarhoş dünya, bre deli toprak… 

Dökülüyor kasırgada yaprak yaprak,  

Devrilmiş ulu çınar,  

Gövde kırık, dal kırık,  

Yürek kırık, umut krık, bacak kırık, kol kırık,  

 

Kadifeden kesesi 

Ne kahveden gelir, ne sokaktan 

Ne okuldan gelir artık onların sesi. 

 

Ölenler de yaslı, kalanlarda yasta bencileyin,  

Bir değil, yüz değil, bin değil,  

Ölüler şimdi on beş bin. 

 

Ölüler üst üste, ölüler karmakarışık,  

Hepsi dost artık,  

Hepsi ölümde barışık. 

 

Ezildi saatim, gün doğmaz, artık durdu zaman,  

Yeraltında ne bu korkunç uğultu? 

Kim bunlar böyle karanlıkta koşuşan? 

De bana, kimler dost, kimler düşman. 

 

Sevişme yorgunu gençler,  

Bebeklerin uykusu ise derin,  

Alev alev ise derin…. 

Alev alev yanmada 

Kabarmış yüreği koca denizin. 

 

N’oldu sana böyle bebek, n’oldu? 

Kapanıvermiş gözlerin 

Bilirim, benzin neden soldu? 

 

Ölüm melekleri bölük bölük geldiler,  

Çok çalıştılar bu gece,  

Ciğerimi delik delik deldiler. 

İzmit’i, Yalova’yı sel aldı gitti. 

Bir kez ok 

Sevip öpemedim,  

Sevdiğimi el aldı gitti. 

 

Ateş almış yanıyor Gölcük’ün koca gölü,  

Çocukların korkudan tutulmuş dili,  

Kiminin başı ezik. 

Kiminin bacağı yok, kiminin eli,  

Yan yana, üst üste, on bin ölü. 

Marmara’ya ay doğmuş sinisini,  

Meğer ben, niçin, neden, bilmeden 

Boşuna sevmişim birisini. 

 

Adapazarı’nda yine Pazar kurulmuş,  

Bu kez, üç bin kişinin boynu birden vurulmuş. 

Bir güzel düşteyim uyandırma beni,  

Asılıp durma kolumdan,  

Kurtaracağım diye kandırma beni… 

 

Kışlanın üstü toz, duman… 

Yitirdim tezkeremi… 

Söyleyin, beklemesin babam… 

Kışlanın üstünde kapkara bir bulut,  

Anacığım boşuna gözleme yolumu,  

Anacığım beni unut. 

Mehmet korkar mı hiç ölümden… 

Uykuda bile süngü takmış, elde tüfek…. 

Ölümün üstüne üstüne yürümüş,  

Beş yüz taze yürek. 

 

Aman bre aman… 

Biliyorum gayri hesap tamam… 

Al gülüm, ver gülüm. 

Dokunma çocuklara, kıyma gençlere 

Gel, gel de beni al, kör olası ölüm. 

M. Kemal YILMAZ 

Eski Aydın Milletvekili 

Türk Dili, Kasım 1999 

Beşparmak, Kasım – Aralık 1999 

Rehber Dünyası, Kasım 1999 

Umurlu Çiçekleri ( Şiirler ) M.Kemal Yılmaz - 2.Baskı- Aydın 2006 

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..