Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Haziran '09

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

17 Ağustos'u unutmayalım unutturmayalım

17 Ağustos'u unutmayalım unutturmayalım
 

1999 DEPREMİ: 10. YIL DÖNÜMÜ 17 AĞUSTOS 2009

O gece kimse bilmiyordu neler olacağını. Hava inanılmaz sıcaktı ve yaprak bile kıpırdamıyordu. Kimin aklına gelirdi ki gecenin bir yarısı sarsıcı bir uğultuyla yerküresinin yerinden oyanayacağını. O sesi hala unutabilmiş değilim. Heralde kıyamet kopuyor dedim o nasıl bir sesti, nasıl bir uğultuydu inanın ben sallandığımızdan çok bu sesten korktum. Bursa'nın sahil kasabası olan Güzelyalı'daydık o akşam. Gece herkes sıcaktan şikayet ediyordu ki Güzelyalı rüzgarlı havasıyla meşhurdur, buna rağmen yaprak bile kıpırdamıyordu. Gece saat 12 gibi eve döndüm. Biraz balkonda oturdum uyumaya çalıştım ama o kadar sıcaktı ki hava en sonunda tam dalmıştımki o korkunç uğultulu sesi duydum. Önce çok az salladı umursamadım. Ama daha sonra resmen yatağım karşı duvara kadar gidip geldi. İçimden Aman Allahım bu kıyamet mi? diyordum. Annem telaşla ''hadi çabuk inmemiz lazım'' derken şaşkınlıktan ne giydiğimi bilmeden kendimizi dışarı attık. Herkes şaşkınlık ve korku içinde biribirine bakıyordu. Çoğu kişi can havliyle iç çamaşırlarıyla fırlamıştı. Kalbim öyle hızlı atıyordu ki acaba gerçek mi? Yoksa bir rüyada mıyım? diye kendi kendime konuşuyordum. Tabi sarsıntılar nerdeyse sabaha kadar sürdü.

Birden gökyüzüne baktım. İnanılmaz bir görüntüydü. Yıldızlar sanki yere düşecek kadar yakın, parlak, dahası gökyüzü tüm mücevherlerini o gece takmış, sahne almış gibiydi. O kadar çoklardı ki sanki sözleşmiş gibi hepsi yukardan bizim korkudan titreyen hallerimizi seyreder gibiydiler. Hayatımda gökyüzünü hiç bu kadar güzel görmemiştim. Sabaha kadar dışarıda sahilde gezdik , sabaha kadar da artçılar devam etti.

Sabah olduğunda eve girmek zorundaydık. Korka korka girdik. İşe gitmem lazımdı. Merak edip televizyonu açtım. Gölcük resmen yerle bir olmuş, tüm yardım kuruluşları yardımlarına koşmuşlardı. Görüntü inanılmazdı. O sağlam görünen tüm apartmanlar kum yığını olmuştu. Günlerce herkes ağlayarak izledi haberleri. Hele bir sahne vardı ki , İzmit Gölcükte'ki buz pistinin morg olarak kullanılması benim hala unutamadığım sahnelerden. Biz de yaşamıştık belki ama çok ucuz atlatmıştık. Bir rivayete göre depremden bir kaç dakika önce (Bursa evliyalar şehridir ve belki yüzlerce türbe ve yatır bulunur) Emirsultan' da tüm evliyaların mezarlarından çıkarak dua ettiklerini gören bekçiler olmuş. Tabi daha sonra bu bekçiler akıllarını kaybetmişler. Hep bu evliyaların Bursa'yı bunun gibi pek çok felaketten koruduğuna inanılır. Tabi ki bunun aslını bilemiyoruz.

Pek çok kişiyi kaybettik 1999 depreminde. Verilen sayılardan çok daha fazla olduğu söyleniyor. Bende iki arkadaşımı yitirdim. Üniversiteden aynı evi paylaştığımız , beraber yemek yediğimiz arkadaşlarımı. Henüz 23 yasındaydılar ve yakında evleneceklerdi ama o gecede herşey bitti. Yani aslında hayat bir anlık anlardan ibaret. O yüzden hayattaki anlarımızı doyasıya yaşamalıyız. Bu depremi asla unutmamalıyız çünkü her an bir yenisi olabilir. Önlemler almalıyız herkes unutmuş görünüyor ama unutmamalıyız ve unutturmamalıyız öyle değil mi ?
 
Toplam blog
: 10
: 745
Kayıt tarihi
: 15.05.09
 
 

Bir Nisan sabahı 1976 yılında Bursa'da dünyaya merhaba demişim. 9 yaşımda yazdığım 23 Nisan şiiri ve..