Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Aralık '09

 
Kategori
Güncel
 

17 cm2

17 cm2
 

DTP'nin desteklediği sokak eylemlerinin nedeni, terörist başı Öcalan'ın yeni mekanının eskisine göre 17 cm2 (on yedi santimetre kare) daha küçük olmasıymış...

Adalet Bakanlığının bugün basına dağıttığı resimlerde görülen mekan hiç de fena değil oysa...Tamam, bir beş yıldızlı otel görüntüsü vermiyor ama doğrusu pek bir "kodes" görünümü de yok.

Üstelik, Öcalan'ın yanına "sohbet" arkadaşları da veriliyor.

Diyelim ki, DTP'nin iddiası doğrudur; yani yeni mekan, eski mekandan on yedi santimetre kare daha ufaktır. On yedi santimetre dediğiniz bir "kimlik kartı" kadar bir alan...

Acaba, DTP de bunu mu kastediyor?

Yani, 17 cm eksiklikten kastettiği bir "kimlik" mi?

Yeni bir kimlikle, yeni bir hayat...Çok güzel de, Türkiyedeki terörün elebaşısının geride bıraktığı 25 yıllık hayatı ne yapacağız?

Bu 25 yıl boyunca, hem Türk ve hem de Kürt tarafından akan kanların hesabını kim verecek?

Hiç kuşkusuz terörün pek çok boyutu var ve her boyutta farklı sorumluları var. Bunların hepsi, sorumlulukları ölçüsünde cezalarını çekmeli...Tabii, elebaşının da sorumluluğuna uygun bir cezası olmalı..Bu ceza da zaten, bağımsız yargı tarafından kesildi...

DTP bunca gürültüyü "doğal liderlerinin" yeni mekanının 17 cm daha küçük olmasından çıkarıyor olamaz..İşin arkasında elbette başka amaçlar ve başka arzular var...Bunların başında da, "Öcalan'ı kurtarmak" olduğu giderek netleşiyor.

Açılım süreci mesafe alırken, temsilcisi olduğunu iddia ettikleri "Kürt halkı" yerine, "doğal liderlerinin" yaşam şartlarını iyileştirmeye çalıştığı sürece DTP, Kürtler için temsilci vasfını kaybeder.

Böylece, DTP de diğer iki muhalefet partisinin yanında yer almış olur...Her ne kadar diğerlerinin fotoğraflarının "negativi" olsa da, sonuçta aynı resmi vermiş olurlar.

Esasen, yazılanları değil de "yazılmayanları" okuyabilen; gösterilenleri değil de "gizlenenleri" görebilen herkes, işin bu noktaya geleceğini biliyordu. Açılımın yükünün eninde sonunda Hükumetin omuzlarına kalacağını hepimiz bekliyorduk.

Kuşkusuz Başbakan Erdoğan da bu ihtimalin farkındaydı. Bundan sonrası, Tevfik Fikretin ifadesiyle "doğru bildiğin yolda tek başına ilerleyeceksin" ilkesinin AK Parti iktidarı için de geçerli olmasıdır.

Bu yürüyüşün sonunda; "Sen yürüyeceksin, millet yürüyecek ardından" ilkesi de geçerli olacak mı; bunu hep birlikte göreceğiz...

İnşallah böyle olur..Aksi halde "açılım" ın "kapanması" zaten delik deşik olmuş bağrımızda daha pek çok yaranın açılacağı anlamına gelecektir...

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..