17 Mayıs 2000...

17 Mayıs 2000 Kopenhag...

Tarihte ilk kez bir Türk takımı UEFA kupasın da final oynama hakkı kazanmıştı. Kopenhag’a gelene kadar, önce İtalyan Bologna, sonra Alman Dortmund, Çeyrek finalde İspanyol Real Mallorca, Yarı finalde ise İngiliz Ledds United engellerini hiç yenilmeden namaglup olarak Kopenhag'da ki finale adımızı yazdırıyorduk. Arsenal-Galatasaray...

Kopenhag’da tribünlerin yarısı Sarı Kırmızı ancak öyle bir tezahürat var ki İngilizlerin sesi bile çıkmıyordu. Galatasaray rakibi karşısında hiç korkmadan sahaya çıkmıştı. Bizim için Arsenal olmuş Barcelona olmuş hiç fark etmezdi çünkü. 90 dakikası 0–0 biten karşılaşmanın uzatmalarında Hagi kırmızı kart görmüş ve takımı 10 kişi bırakmıştı. Yine de yılmadık. Hele ki bir Arsenal pozisyonun da Henry kale dibinden kafa vuruşu yapmıştı ancak kalecimiz Taffarel o topu öyle bir çıkarmıştı ki... Aslında o topu Taffarel değil bütün Galatasaraylılar ve o bizim meşhur Galatasaray Ruhu çıkarmıştı. Uzatmalarda da eşitlik bozulmamış maç penaltılara kalmıştı...

İlk penaltımızı kemik Ergün kullanmış ve topu ağlara yollamıştı. Ardından Arsenal'de Suker penaltı için topun gerisine geldi ve vuruşunda top direkten döndü. İkinci penaltımız için kral Hakan Şükür topun gerisine geldi ve vuruşu gole çevirerek takımı 2–0 öne geçirdi. Arsenal Parour ile durumu 2–1 yapar. Ümit Davala 3. penaltımızı da gole çevirerek durumu 3-1'e getirir. Arsenal'de Vierra topun gerisine gelir ve topu dışarı atarak penaltıyı kaçırır. Ve o an... Son penaltı için topun başına Popescu gelir ve topu ağlara göndererek skoru belirler 4–1... Galatasaray bir ilke imza atarak UEFA kupasını namaglup bir şekilde alan ilk ve tek takım olarak tarihe geçer. Türkiye'yi sevince boğan Galatasaray kimilerine göre tesadüf ama bize göre bileğinin hakkıyla bu kupayı kazandı.

Başta tüm futbolcu kadromuza; Taffarel, Capone, Popescu, Bülent Korkmaz, Ergün, Hakan Ünsal, Suat, Ümit Davala, Okan, Hagi, Arif, Hakan Şükür, Hasan Şaş, Vedat, Kerem, Mehmet Bölükbaşı, Emre, Mehmet Yozgatlı, Fatih, Ahmet, Emrah, Burak ve Marcio ile Teknik Direktör, Fatih Terim ve yardımcılarına ve bu başarıda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Bütün Galatasaray taraftarının ve camiasının UEFA Kupası'nın 9. yıldönümünü kutluyorum...

Saygılarımla....