17 Temmuz, kimin, ne günü olacak?

Günler, haftalar, yıllar...

Sıradan olanı da var, “özel” olanı da... Yıllar neyse de, günler, haftalar bitecek!. Böyle giderse, belki de, mezar üstüne mezar misali, değişik adları taşıyan günler, haftalar da üst üste binecek.

Her gün, yeni bir gün doğuyor; doğrusu, kişiler, “geride anılacak bir eser bırakmak” için böyle bir yola gidiyorlar.  Sözgelimi, futbol dünyasında,  geçenlerde Galatasaray Başkanı Ünal Aysal’ın da, "kendi üretimi" bir “gün”ü oldu:

17 Haziran Duruşu!..

(Ünal Aysal, BEKO Basketbol Ligi şampiyonluğu belirleyecek “final serisi”nin, Ülker Arena’da oynanması gereken son/ 7. maçına Galatasaray Liv Hospital’ı çıkartmadı. Çalıştırıcı Ergin Ataman’ın “can güvenliğim yok” demesini gerekçe gösterdi. Ardından, maça çıkmak için olmayacak koşullar dayattı: Maç, başka bir yere alınsın, hakemler değiştirilsin, seyirci olmasın... Dedikleri olmayınca, kendine, “dik duruşu”nu geleceğe taşıyacak ve belki de yıldönümü kutlanacak bir gün ilan etti!)

“Niye Galatasaray’ın değil de...” diyeceklere diyeceğimiz çok kısa: 

Böylesi “gün”, koskoca kurumları değil, ancak geçici olarak kurumsal kimliği temsil edenlere yakışır. Galatasaray'a yakışan, 17 Mayıs’tır; o da “gurur günü”dür.

(2000 yılı, takvim yaprakları 17 Mayıs’ı gösteriyor. Galatasaray ile Arsenal, UEFA kupası için sahada. Danimarka’nın Kopenhang kentindeki Parken Stadyumu tribünleri, ne normal sürede ne de iki uzatmada gol görüyor. Galatasaray, penaltı atışlarıyla 4-1 kazanıyor. Ve ilk kez bir Türk takımı UEFA şampiyonu oluyor.)

17 Haziran, aslında  “duruş”a değil, “kaçış”a uygundur.

*****

Önümüzde bir 17 Temmuz var.

17 Temmuz, kimin, ne günü olabilir?

UEFA’nın kararından sonra göreceğiz.

Niye ki?

Çünkü  Tarbzonspor; Hükümeti, TFF ve Türk Parlamentosu’nu; Fenerbahçe de Trabzonspor’u UEFA’ya şikayet etmiştir.

Bir terslik olmasın, Trabzonspor, böyle geniş kapsamlı şikayeti nasıl eder?

Daha dün, İbrahim Hacıosmanoğlu, Başbakan’a “Dünya Lideri” imzalı bir Trabzonspor forması armağan etmedi mi?

Doğru ama, nasıl olur?

Düne, dünkü ilişkilere bakınca, sor babam sor! 

Ama gün biter, ömür biter, sorular bitmez!

*****

Şikayetin gerekçeleri ne?

Trabzonspor diyor ki:

“.... kulübün kendi temsilcilerinin eylemlerinden sorumlu olmamasını benimseyen bir yaklaşım İstanbul’da gerçekleşen UEFA kongresinde Türk politikacıları tarafından kamuoyunun dikkatine sunulmuştur. Bundan sonra TFF’nin yargı organları aynı uygulamaları gerçekleştirmiştir. Ayrıca şike skandalının kamuoyuna yansımasından hemen sonra Türk Parlamentosu, 6222 No’lu kanun gereğince şike eylemlerine karşı konulan cezaları ciddi oranda indirmek yoluna gitmiştir.”

(Siyaset, futbola el attı; doğru. Ama Trabzonspor bunu dediği için değil. Çünkü kulüp başkanı İstanbul'da  AKP’nin miting otobüsünün üstünde Başbakan’ın yanında boy gösterir, ona Trabzon’a geldiği zaman, sadece partililer arasında yaygın olan “Dünya Lideri” yazılı Trabzon formasını armağan ederse, bunun adı siyaset, siyasetinde içinde olmak olmaz da ne olur?

Birileri bunu anımsatınca, Trabzonspor’un tezi karşısında UEFA, acaba ne düşünür?)

Fenerbahçe diyor ki:

"UEFA, Kulübümüzün şikayeti üzerine Trabzonspor hakkında disiplin soruşturması başlattı. 17 Temmuz’da UEFA Disiplin Kurulu bu dosyayı da görüşecek. UEFA Trabzonspor'dan savunmasını istedi."

Siz ne diyorsunuz?

*******

Futbol tarihinde, bir “gün”ümüz daha olacak:

17 Temmuz...

Ne günü, kimin günü olacağı o gün belli olacak. Belli olunca da, üç noktalı (...) yeri gün sahibi dolduracak!.

Son söz:

Tarihi kendilerinin yazdığını sananlar, ancak “kendine kahraman” olurlar.

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com