Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Aralık '10

 
Kategori
Spor
 

17 yaşındaki çocuktan tahrik olan taraftar olur mu?

17 yaşındaki çocuktan tahrik olan taraftar olur mu?
 

Dün oynanmaya çalışılan 16-17 yaşındaki çocuk yaştaki gençlerin mücadele ettiği U-17 Akademi Ligi Galatasaray-Fenerbahçe karşılaşmasının ikinci yarısının hemen başında gelişen olaylar nedeniyle tatil edildi.

Olayların merkezinde 17 yaşındaki çocukların mücadelesini bile kendi tatmin edilmesi imkansız, her türlü tahrike açık egolarına alet eden kazık kadar adamlar vardı. Bu adamların orada ne işleri olduğu olayın başka bakış açısında değerlendirilmesi gereken tarafıdır.

Hepimiz anne babayız. Birçoğumuzun çocuğu çeşitli yaş gruplarında farklı spor branşlarında mücadele ediyorlar. Onlar sahada, salonlarda, havuzlarda, atletizm pistlerinde mücadele ederken bizlerde tribünlerde onların heyecanına ortak oluyor, hatta daha fazlasıyla doluyoruz. Birkaç senedir böylesi spor aktivitelerinin içinde yer alıyorum, takip ediyorum. Hiçbir velinin, rakip takımdan ötürü diğer veliye karşı sözlü, hareketli, şiddet dolu eylemini görmedim.

Çünkü bütün velilerin amacı ortak ve ezici çoğunluk bunun farkında; çocuklarının bedensel ve ruhsal gelişimlerinin sağlıklı bir şekilde devam etmesini; onların hayatın yarattığı kaos ve çirkinliklerden uzak kalmasını sağlamak.

Bu nedenle çocukları sahada sadece sporu düşünerek mücadele etmesini istiyorlar. O sahanın içine çirkinliklerin girmesini istemiyorlar.

Ayrıca bu takımların çeşitli yaş gruplarındaki çocukları ve gençleri bir araya geliyorlar, mücadele ediyorlar. Velileri karışık bir şekilde oturarak çocuklarının oynadığı takımları destekliyor. Ben kendi adıma bu mücadelelerden bir Fenerbahçe-Galatasaray karşılaşmasından daha fazla keyif ve zevk alarak izliyorum. O maçların sonunda da kritiğimi, görüşlerimi dile getiriyorum.

Çok iyi biliyorum ki dün Metin Oktay Tesislerindeki o mücadeleyi izlemeye gelen o fanatik grubun orada bulunmasını ne Galatasaraylı, ne de Fenerbahçeli veli istememiştir. Hatta büyük rahatsızlık duymuştur. Çünkü o kişilerin sonuçları da ortada olduğu gibi sporla hiçbir ilgileri yoktur.

17 yaşındaki bir çocuğun burnunu kırmaktan çekinmeyen bir kişinin hangi taraftan olursa olsun insani duygularının da eksik olduğuna inanıyorum.

Ayrıca hiçbir veli sahada çocuğu dayak yerken sessiz kalamaz hatta bir insanın akıl yetilerini kaybetmesine neden olacak en haklı eylem çocuğu ile ilgili bir şeye dayanır. Televizyonda o görüntüleri izlerken insan ister istemez empati kuruyor ve elbette bütün sükunetini kaybediyor.

Çocukların yaşadığı şiddet duygusu ise onların hafızalarından hiç çıkmamacasına işleniyor.

O zaman başta velinin çocuğu için koymuş olduğu amaç ne şekil alıyor?

Önceki gün yazdığım yazıda T.Telekom Arena’nın birçok yeni projeleri hayata geçirmesinin modern yapısı olması gerektiği ile ilgili düşüncelerimi sıralamış; taraftar profilinin de buna uyum sağlamasının önemini vurgulamıştım.

17 yaşındaki çocukları dahi sırtındaki forma yüzünden nefretle izleyen, ona her türlü şiddet yapmayı kendisinde hak gören bu taraftar anlayışı ile doğru şeyler yapabilmenin imkânı yoktur.

Eminim hemen hepsi söz birliği etmişçesine küçük bir bakıştan ya da sözden tahrik olmuş oldukları mazeretini öne süreceklerdir.

Bir insan bedensel dürtülerine hâkim olamıyor hele kolay tahrik oluyorsa onun için normaldir demek mümkün değildir. Normal olmayan her kişi tedavi edilir; rahatsızlığının şiddeti ile orantılı olarak da gözetim altında tutulur. Küçük bir çocuktan tahrik olanların durumu kuşkusuz çok daha vahimdir.

Tahrik olmak bir hak değildir.

Bu anlamda Fenerbahçe ve Galatasaray Spor Kulüpleri üzerlerine düşen görevi yapmışlar, yayımladıkları bildirilerde üzüntülerini dile getirmişler, ortak hareket etmişlerdir. Bunun çok önemli bir gelişim olduğu da ortadadır.

Bir Pazar günü yağmur altında canla başla mücadele eden bu çocukları izleyerek, onların bu faaliyetlerinden keyif alıp, takdir etmek yerine olay çıkaran böylesi kişilerin Kulüplerinin tavırlarını izlemesi gerekir.

Ancak böylesi kişileri belirleyerek kendi spor komplekslerine sokmamaları da kulüplerin üzerlerine düşen önemli görevlerden birisi olmalıdır.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..