Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Haziran '11

 
Kategori
Blog
 

18-19. Haziran 2011 Milliyet Blog Büyükada Toplantısı (40 Kısım Tekmili birden…)

18-19. Haziran 2011 Milliyet Blog Büyükada Toplantısı (40 Kısım Tekmili birden…)
 

MB Büyükada toplantısı ve İstanbul gezisi bizim için bir maceraydı. Zaten kanıma göre her yerinden ayrılış bir maceradır ama her macera da bir başka maceradır! 

Kendimizi bir gün önceden, Cuma’dan hazırladık… Eyvah “Hava Durumu”na göre yarın yağmur yağacak… Bugünlerde de yağmurlar öyle bir tuhaf, aniden bastırıyor, insanın ve toprağın canına okurcasına yağıyor, bir saat sonra o kara bulut çekip gidiyor ki… Sonra sen sağ, ben selamet… 

Acaba yağmur bizi nerede yakalayacaktı? Her duruma karşı hazırlıklı olmak gerekiyordu… Şemsiyeler alındı (Gereksiz ağırlık…) Oysa bilinmesi gerekir. “Şemsiye alındığında yağmur yağmaz; yağmur yağdığında ise şemsiye yoktur…” Fakat kadın milleti her şeyi, bavulların, çantaların içine sokmaya meraklı oldukları için… Bizde de alındı… Yani, epey hazırlıklıydık yolculuğa vede kara bulutlara (Paris’e bile gidebilirdik …ama nerde…?) 

Plan yaptık … Sabah 9.30 Feribotu’yla İstanbul’a hareket edeceğiz (Yolculuk aşağı yukarı iki saat alıyor...) Sonra Yenikapı’da inip, Bostancı Feribotuna geçeceğiz, Bostancı’dan Büyükada’ya geçmek kolay…diye düşündük… Her zaman planlar yapılır… Çoğu kez (değil her zaman…) o yapılmış planlar yolda bozulur. .. Bizim ki de öyle oldu… Sonra anlatırım… İstanbul’a Feribot diye bilet aldık (Aslında Bandırma’dan İstanbul’a her gün sabah saat 7.30’da bir sefer var -kış tarifesi- ama Cumartesi bu tarife değişik; Cumartesi günü efendim ilk feri saat 9.30’da…) 

Erkenden feribot iskelesine geldik (her zaman öyle yaparız.. neden bilmem.. ) Ne heyecanlı tazeleriz..! Bu belki de Börekçi Yusuf’un o güzelim Kol Böreklerini kaçırmamak içindir. Sabahleyin, bir bardak sütle beraber… Aman ne lezzetlidir… Çarşının yarısı orada sıraya girer… Evet böreğimizi yedik… (Doğrusu kaçırılmaz…) 

Biletlerimizi bir gün önceden almıştık. Biz binmek için Feri beklerken (Feri kocaman bir gemi.. Deniz Otobüsü ise ufak…) bir Deniz Otobüsüne fit olduk… Küçük ama büyük … Herhalde bir Deniz Otobüsü 20 otobüsün yolcusunu alabilir… Her neyse… (Bunlar Ayrıntı …Niye bu ayrıntılar üzerinde duruyorum ki…) Ama hayat ayrıntılarda gizlidir… Yazmak da öyle değil mi? Denizotobüs’teki yerimizi aldık.. (Gişe memuruna söylemeye unutmuştum…Ya Pencere kenarı olmazsa yerler… hanım canıma okur..) Neyse dualarım kabul oldu... pencere kenarında, denize nazır iki tane yer… (Hey büyük Allahım…) oturduk… Ben gazetemi açtım.. Bilmece falan filan, derken saati dolduruyorum..) Hanım rahat durmaz ki, sağda solda mutlaka, gevezelik edeceği, dedikodu yapacağı, kendi gibi konuşkan bir bayan bulur… Bu kez sağımızda, genç bir (Üniversite öğrencisi görünüşlü..) bir bayan kısmetine düştü… verdiler sözün gözüne… Bayan Bandırma’da bir liseden mezun olmuş, İstanbul’da İşletmecilik okumuş, Üniversiteyi bitirmiş… Bitirdikten sonra çok iyi bir şirkette çok iyi bir iş bulmuş… Niye dönsün Bandırma’ya… (Bandırma iş olanakları çok olmayan küçük bir kasaba…) Bayağı iyi bir işi varmış… Ben hep kulak misafiri oluyorum…İçimden de, arada sırada bir “Aferin!” çekiyorum… Hafta sonlarında, Bandırma’ya ailesini ziyarete geliyormuş ; onlara hediyeler getiriyormuş… İki saat çok çabuk geçti.. Bulutlu, puslu bir deniz yolculuğundan sonra; güneşli, parlak bir İstanbul sabahı bizi karşıladı… Genç kızımızı da (herhalde) nişanlısıgenç çocuk… Hayat Ne kadar güzel… Hele genç olursan… Her yer pırıl pırıl; güneş tepende döner durursa… Veyl yaşamayana… 

“Hanım ..” dedim , “Bu havada gidip, Büyükada’ya kapanılmaz..” çıkalım, bir klasik İstanbul turu yapalım… Sonra bakalım ne olur… Ya Allah deyip gemiden indik… (Annemin lafıyla…) “Al Allah delini, zapteyle kulunu…” İstanbul’a Yenikapı’dan ayak bastık… 

Ne yağmur var ne bi şey… Hava berrak güzel… Öyleyse Ferman padişahınsa, İstanbul bizimdir… Breh breh breh… Bundan ötesi vara gele… (Birinci Bölümün sonu) 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..