Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Aralık '10

 
Kategori
Siyaset
 

18 Aralık CHP Kongresi

Geçtiğimiz hafta sonu CHP'nin olağanüstü kurultayı yapıldı. Kemal Kılıçdaroğlu'nun tek genel başkan adayı olarak katıldığı kurultayda zaten asıl amaç genel başkan seçimi değil, parti içindeki hesaplaşmaydı. Yaşanan kısa süreli itraz ve krizlere rağmen Kemal Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin partinin iplerini tamamen ellerine geçirdiler gibi görünüyor. Yeni yönetimin artık tek rakibi iktidar partisi oldu nihayet. CHP'nin tek rakibi, 8 yıllık iktidarı sonrasında klasik iktidar yıpranması hastalığına yakalanması beklenen AKP'dir, ancak CHP AKP'nin rakibi midir gerçekten? Kamuoyuna yansıyan en güncel anketlerde CHP'nin 8 yıl öncesine göre oy oranını 7-8 puan artışmış olduğu, bununla birlikte AKP'nin oylarının ise 8 yıl önce tek başına iktidara geldiği orandan 10-12 puan daha yüksek düzeyde olduğu görülmektedir. Bu oranlardaki değişikliklerde muhakkak diğer partilerin de etkileri vardır ancak gelinen bu süreçte asıl irdelenmesi gereken mesele CHP'nin gerçekten iktidar alternatifi olma yolunda olup olmadığıdır. CHP oy oranlarını artırıken ciddi bir iktidar alternatifi olarak güçleniyor mu, yoksa küstürdüğü kendi seçmenini geri kazanmaya mı başladı. AKP'nin güncel anketlerdeki oy oranlarını dikkate aldığımızda ikinci şıkkın daha mantıklı olduğu su götürmez bir gerçektir. CHP'nin oy oranlarındaki artışın, AKP seçmeninden değil, AKP'ye hiçbir şekilde oy vermeyecek olan eski CHP seçmenlerinden kaynaklandığını söylemek çok da irrasyonel bir yaklaşım değildir. Dolayısıyla tam da bu noktada az önceki sorumuzu tekrarlamalıyız. "CHP gerçekten iktidar alternatifi olma yolunda mıdır?"

Bu kritik soruya verilecek yanıt Türkiye demokrasisi adına "maalesef" hayırdır. Zira gerek yukarıda anlatılan seçmen tercihleri, gerekse de aşağıda ayrıntıları verilen CHP genel başkanının konuşmaları, bu soruya verilen cevabın niçin hayır olduğunu anlatmaktadır.

18 Aralık günü yapılan olağanüstü kurultayda genel başkanın iktidar olmaları halinde yapacakları icraatları anlatırken dile getirdiği; üniversitelerde harçlar kalkacak, çiftçi milletin efendisi olacak, kamuda istihdam artacak, güneydoğuda devlet fabrika kuruacak gibi söylemler CHP'de değişenin sadece genel başkan ve ekibi olduğu, CHP'nin vesayetçi anlayışı terketmiş görünmesine rağmen ülke yönetimine ilişkin konularda halen bir arpa boyu yol alamadığı izlenimi vermektedir. Özellikle genel başkanın, bu vaatleri gerçekleştirmek adına ihitayç duyulan mali kaynak ile ilgili olarak "benim adım Kemal, ben parayı bulurum" sözleri bu düşüncelerimizi fazlasıyla kuvvetlendirmektedir. Umarım biz yanılırız ve daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi yeni CHP yönetimi sonrasında kazanan ülkemiz olur.

 
Toplam blog
: 8
: 555
Kayıt tarihi
: 20.12.10
 
 

Üniversiteyi Mülkiye'de Uluslarası İlişkiler bölümünde tamamladım. 5 yıldır Banka müfettişliği yapma..