18 yaş'ın "kaybettirecekleri" "kazandıracaklarından" kat-kat fazladır!..

Sanırım, Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN kontrol edemediği ‘Genç’leri yüksek ‘oy potansiyeli’ görme hırsı ile ülkemizin geleceği olan ‘Toplam Kalite Yönetimi’ne(TQM) darbe indirdiğinin bilincinde değil...  

‘90’lı yıllara geri dönersek; ‘Toplam Kalite Yönetimi’(TQM) çalışmaları bir proje çerçevesinde sürdürülmektedir.

 ‘Toplam Kalite Yönetimi’ uygulamalarının asıl hedefi ‘toplum’da ve ‘kurum’da ‘kalite’yi yakalamaktır.

‘İhtiyaca uygun olma ve memnuniyeti sağlama’ şeklinde tanımlanabilecek ‘kalite’ günümüzde ürün ve hizmetler için vazgeçilemez unsur haline gelmiştir.

‘Kalite’ye ulaşmanın yolu ise ‘eğitilmiş’ ‘nitelikli’ ‘insan gücü’nden geçmektedir.

Bu anlamda Türkiye’de seçilme yaşının 18’e indirilmesinin bize ‘kaybettirecekleri’ ‘kazandıracaklarından’ kat-kat fazladır.

Şöyle ki; ülkemizde ‘8 yıllık zorunlu bir eğitim’ olan ‘İlköğretim’e başlama yaşı 6 – 7’dir.

14 yaşında ‘zorunlu’‘ilköğretim’ bitiyor…

Daha sonra ‘4 yıllık’ ‘orta öğretimi’(Lise) bitiyor…

Öğrencinin hiç sınıfta kalmadığını varsayalım ki; 17 – 18 yaşında ‘Lise’yi bitiriyor.

Sonra ‘Üniversite sınavı’ geliyor…

Başarılı olup ‘fakülte’ veya ‘yüksek okul’ puanını tutturabilirse ‘üniversite’ye hak kazanıyor

‘Fakülte’ veya ‘yüksek okul’ların 2, 4 ve 6 yıllık eğitim programları bulunmaktadır.

‘4 yılık’ fakülteyi bitirdiğini varsayalım.

Böylece, ortalama 21- 22 yaşında üniversiteyi bitiriyor.          

Türkiye’de bir öğrencinin ‘demografik’ eğitim gerçeğini ortaya koyarken; olumsuz  sonuçlarını açıklayacağım:

Varsayalım ki; önümüzdeki dönem Genel Seçimlerde kazanan 18 yaşında bir ‘delikanlı’  TBMM’nde ‘millet’ini temsil edebilecek yeterli ‘eğitim,’ ‘yabancı dil,’ ‘kariyer’ ve ‘deneyime’ SAHİP MİDİR?

18 yaşında delikanlı; belki ‘lise’ mezunu, belki değil; belki de daha üniversiteye yeni başlamış bir ‘çaylak’ O…

18 yaşında delikanlı; ailesinin eline bakıyor. Çünkü ‘mesleği’ yok!.

O zaman, ‘seçim kampanyasını’ kim ‘finanse’ edecek?

‘Toplam Kalite Yönetimi’(TQM) anlayışında önemli bir yeri olan ‘katılım,’ ‘takım çalışması’ gibi konularda 18 yaşında delikanlı bilgi ve birikim sahibi midir?

Kısaca özetlersek; Başbakan ERDOĞAN ‘kapılmış hırsının rüzgarına’ illa da ‘milletvekili seçilme yaşı 18 olacaktır’ diyor.

Nitekim seçilme yaşını 18’e düşüren, er ve erbaşlar ile askeri öğrencilerin oy kullanmasına olanak sağlayan anayasa değişikliği teklifi TBMM Başkanlığı’na teslim edilmiştir.

‘Askerliğini yapmamış delikanlıya’ ‘kız’ vermezler iken; ‘seçmen’ NASIL OY VERECEKTİR?