Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '13

 
Kategori
Çevre Hukuku
 

19-07 saatleri arasında Evlerde Matkap, motorlu araç, hatta dikiş Makinesi bile kullanmak yasakmış.

19-07 saatleri arasında Evlerde Matkap, motorlu araç, hatta dikiş Makinesi bile kullanmak yasakmış.
 

Geçtiğimiz günlerde okuduğum bir haber yıllardır içimde bir kanayan yara haline gelen sorunu tekrar hatırlamama sebep oldu. Gürültü kirliliği sorunu ile ilgi olan bu haber bugünkü yazı konumu teşkil etti. 

Okuduğum haberde evlerde 19-07 saatleri arasında matkap, motorlu alet kullanımını yasaklanıyordu.. Hatta bu aletlerin kapsamı genişletilmiş ve motorlu dikiş makinesi, testere, öğütücü, çim kesme makinesi. koşu bandı ve bunun gibi ses çıkarıcı aletler de yasak kapsamına alınmıştı.

2559 Sayılı Polis Vazife ve Salahiyetler Kanunu, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu, 2872 sayılı Çevre Kanunu hükümleri çerçevesinde gürültü yapanlar Türk Ceza Kanunun 123. ve 183. maddeleri uyarınca  'Kişilerin huzur ve sukününü bozma ve gürültüye sebep olma suçlarından' cezalandırılacakmış.

Dikkat ederseniz cümleyi mış diye bitirdim. 3 Haftadır Marmara Denizinde harika bir Adadaki evimdeyim.

Bu üç hafta içinde kanunen yaz aylarında inşaat yasağı olmasına rağmen bir günüm bile çekiç, matkap ve yıkma sesi olmadan geçmedi. İlk günlerde başlayan karşı komuşumun kuyu sorunu hala devam ediyor. Her Sabah 3u usta, diğer 3 ü de komşu beyler olmak üzere en az 6 adam kuyunun başına toplanıyor ve sanki konsultasyon yapıyorlar. Sanırsınız hepsi işitme özürlü. Ülke sorunları ile karışık ustalara yapacakları konuda bilgi verme amaçlı olan konuşmalar ilk saatlerde yazılarıma konu olması bakımından ilgimi çekiyor ama son saatlerde dayanamaz oluyorum. Bu arada şunu çok iyi anladım ki kişilerin kültür seviyesi düştükçe ses tonları da yükseliyor konuşmalarında. Çoğu emekli olan mahalle sakinleri eşlerinin başını sişirimek yerine birbirlerinin başını şışırerek akşama kadar konuşup duruyorlar. Onlar da haklı tabilki. İş yok güç yok akşama kadar tek işleri konuşmak, konuşmak.

Karşı komuşunun kuyu sorunu halolmadan çapraz komuşunun dış cephe boyası ve veranda tadilatı sorunu başladı. Tabii konuşmalarda. Konuşmalara fon müziği matkap, çekiç ve yıkım sesleri.

Uyku saati, inşaat yasağı, tatil yeri falan dinlemeden yapılan gürültüler. Diyeceksiniz ki site yönetimine şikayet et, Belediye Zabıtasına şikayet et. Evlerimiz site değil, tek tek evler, Belediye Zabitası deseniz geçtiğimiz yıllarda onu da denedim. Zabıta geliyor, duruyorlar, zabıta köşeyi dönünce tekrar başlıyor. Ben zabıtaya telefon etmekten yoruldum, Zabıta gelmekten. Sonunda ben kötü komşu oldum.

Bu arada çıkan molozlar, gelen kamyonlar, harabe haline gelen sokaklar .. Bunları anlatmayı ihmal etmeyeyim. Kuşların, cırcır böceklerinin, Ağustos böceklerinin sustuğu çekiç seselerinin , matkap seslerinin başladığı bir yaz tatili.

Kimsenin gürültü Yönetmeliğ, İnşaat yasağı dinlediği yok. Şimdi anladınız  mı yönetmelik maddesini mış ile bitirmemin sebebini.

Ben bu yazımı yazarken bir de kepçe sesi duydum bütün bu gürültülere ek. Öbür çaprazdaki komşu kepçe getirmiş evinin önünü açtırıyormuş. Kısacası 'Kişi Refikinden azar. 'sözü  sanki bizim komşular için söylenmiş gibi.

Bütün bu inşaat gürültülerinin biteceği yok. Ne kanun ne yönetmelik. Paraları bitince gürültü de biter. Para bitti, İnşaat bitti. 

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..