19'a dört kala

Mayısın 19’una sayılı günler kaldı.

Bari bu sefer anlamına yakışır şekilde kutlasın gençler.

Ve tabi ki büyükler

Güneşin çatısında yapılan şovlarından sonra oldubitti

Tamamla geçiştirilmesin.

Bu gün atalarının yeniden dirilişi emperyalizm karşısında

Ve

Yine bu gün kendi geleceklerini teminat altına alan bir gün.

Yarınlarının teminatı.

Kendilerinin, çocuklarının, onların çocuklarının...

Tarih ders alınmadığı sürece tekerrürden ibarettir

Lafı alelade söylenen bir laf değil.

Karşımızdaki adı üzerinde delikanlı olan insanlar.

Öylesi ağır abi konferanslar yerine, sıkmadan söyleşiler

Ve

Hem geçmişleri hem gelecekleri üzerinde tartışmalar yapabilecekleri söyleşilerle

Anlatılmalı,

Öğretilmeli.

Emperyalizm denilen sinsi düşman en başta gençliği hedef almakta zira.

Dejenerasyon içine işleyen gençliğin tüm;

Milli,

Dini,

Toplumsal duygularını

Dipsiz uçuruma çekmekte.

Büyükler o sinsi düşmanın diğer stratejisi; ekonomik krizlerle boğuşmaktayken, ne yazık ki ihmal ister istemez olmakta.

Suçlamak değil, sebep aramak değil

Zaman,

Zaman gençliği ve gençlik öncesi kuşağı;

Milli,

Dini,

Toplumsal duygularına,

Geri döndürme zamanı.

Ülkesine, ulusuna,

Kendi inançlarına

ahlak, gelenek, görenek kurarlarına

Sahip çıkmalarını hatırlatma, yönlendirme zamanı.

Aslında ayni hatırlatma biz büyükler içinde geçerli ya

Neyse...

Dünya önce bu değerlerin korunması için savaşıyor.

Tabi bir kısmı kendi ülkelerinde korunması için

Ama çıkarları doğrultusunda

Diğer ülkelerde korunmaması için uğraşmakta...

‘’Gençliği yetiştiriniz.

Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz.

Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız.’’

ATATÜRK

Bu arada bir çarkta sayın başbakanımızdan geldi.

Bunda bir bayanın etkili olması eh! Koltuk kabartmadı değil.

Ülkesi ve milletinin çıkarı için, sonuna kadar çırpınan bir kadın vekil.

Kendisinin Azerbaycan’daki konuşması bayan vekile ve Türkiye’de onun sesini duyurmasını sağlayan medyaya yönelik sitemde içeriyorsa da,

iki devlet bir millet anlayışında hiçbir kırılmanın olmayacağı konusundaki teminatı memnuniyet verici oldu.

Taviz ne Türkiye ne de diğer Türk devletleri için hiçbir konuda söz konusu edilemez.

Taviz bu ülkenin lügatinde yok.

Dünyaya duyurulur.

Anlamak istemeyenlerede...

Dip Not’’

13 Mayıs 1277 yılında Karaman oğlu Mehmet bey'in "bugünden sonra divanda, dergahta, bargahta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktı r!" fermanının yıldönümü olan Türk dil bayramınızı kutlarım.