Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mayıs '14

 
Kategori
Tarih
 

19 Mayıs, Atatürk ve Castro

19 Mayıs, Atatürk ve Castro
 

Küba'da Atatürk büstü


19 Mayıs, Castro ve Atatürk



Geri ve tahta kafalara duyurulur!....

Yapılan araştırmalarda, Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamı boyunca 3 bin 397 kitap okuduğu belirlendi.

Mustafa Kemal, çocukluğunda başlayan kitap okuma alışkanlığını, cephede ve hasta yatağında bile sürdürmüş…

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, yeniliklere açık, edebiyatı ve bilimi yakından izleyen, okumayı çok seven farklı bir lider olduğuna işaret eden araştırmacılar; O’nun bir “kitap sevdalısı”, bir “kitap kurdu” olduğunu belirttiler. O’nun, 57 yıllık yaşamında, her cilti bin sayfa edecek şekilde, 24 cilt halinde derlenen toplam 3 bin 397 sayfadan oluşan kitap okuduğu anlaşılmıştır.

Atatürk’ün okuduğu tüm kitaplar üzerinde, bizzat kendi notları ve işaretleri bulunuyor. Aslında bu sayı, kendi alanında uzman bir aydının, bir bilim adamının ortalama yaşamında okuması gereken kitap sayısıdır. Oysa Atatürk’ün, kısa olan 57 yıllık ömrüne bu kadar çok kitabı sığdırmış olması; O’nu farklı ve üstün kılan bir özelliktir…

Atatürk’ün okuduğu ve Anıtkabir Derneği’nce 24 cilt halinde derlenen, 3 bin 397 adet kitabın bugün İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde korunduğunu bilmek sevindiricidir.

Anadolu’nun Aksakal bilge dervişleri ve Şaman erenleri şöyle der:

“Adam olacak çocuk….bellidir. Güneşe karşı işer. Gözünün feri çakmak çakmak yanar. Sözünün eri, yolunun feneri, kötülerin şeridir. İçinden gelen sesin ardına düşer. Kendi düşistan’ını yaratmak için, özünden ve ata genlerinden beslenir. Sevgisi sebildir. Üretken ve yaratıcıdır. Kendi soyunun ve öteki halkların kültürünü okuyarak ve duyarak zenginleşir. Dağarcığı bilge sözler yüklüdür. Çocuklar gibi temiz yüreğini iyi, güzel, doğru ve haklıdan yana biler. Durağan ve baskıcı koşullara ödün vermeden karşı çıkarken, kendi yaşamını hiçe sayarak uçuk, aykırı ve delice yorumlanan davranışlarda bulunur; ama insanlığın selameti ve aydınlık geleceği için, kendi içinde yaktığı kıvılcımla tüm çevresini ve evreni aydınlatacaktır… Tüm bu özellikler ve güzellikler, çok az kişide bulunur. Bunlar da bu toplumun öncüleridir. Biz ise, ‘OLGUN VE NURLU BİLGELER ORDUSU’nun yalnızca neferleriyiz…”

Daha çocukken okumaya başlayan Mustafa Kemal, dayısının karpuz tarlasında kargalarla savaşırken, anasının diktiği küçücük bez torbanın içindeki kitapları okumayı da eksik etmezdi. Askeri okulda iken, kız arkadaşına yazdığı aşk şiirleri ve ona armağan ettiği Dünya Klasik Romanları ile gönülleri fethetmeye yetiyordu…

Özellikle, bir yerden başka yere giderken yanında götürdüğü valizler dolusu kitaplar, yakınlarının dikkatini çekerdi…

Savaşın en acımasız koşullarında, cephede; fırsat bulduğu her an kitap okuması ile ünlüdür. Çanakkale Savaşı’nda, Conk Bayırı sığınaklarında Sofya’daki sevgilisine, okuduğu kitaplardan alıntılarla zenginleştirilmiş olarak yazdığı aşk mektupları, Mustafa Kemal’in insancıl, her koşulda yaşama bağlı ve yüreği sevda dolu bir “kitap kurdu” olduğunun kanıtıdır…

İngiliz hayranı Talat Paşa ve Enver Paşa’nın tuzakları sonucu, 8 Ekim 1908’de ve 8 Aralık 1911’de ikinci kez Trablusgarp’a giden Mustafa Kemal, yanında yine bir valiz kitap götürür...

Özellikle, Kuzey Afrika’da yaşayan Berberiler ve öteki yerli Arap halklarının kültürlerini anlatan kitaplar okur. Arkadaşı Kurmay Binbaşı Enver Bey ile birlikte, savaşkan ve bağımsızlıktan yana özellikleri bulunan Berberileri örgütleyerek, 22 Aralık 1911’de Tobruk Savaşını kazandı ve ardından da gözünden yaralandığı 17 Ocak 1912’deki Derne Savaşı’nı kazanarak Trablusgarp Zaferi’ni getirmişlerdi… (La Depeche Tunısıenne Gazetesi, 21 Eylül 1911)

Mustafa Kemal, Şeyh Mansur’un baskısından yılmış olan Trablusgarp yakınlarında kara kıl çadırlarda yaşayan yerli savaşkan Berberilerle bir düğün sırasında, davul zurna eşliğinde “İmazighen Dansı” yapar. Halkın sempati ve desteğini kazanır. Sonra da halkı bir cami avlusunda toplayarak şu konuşmayı yapar. (Tunus, Tozeur Müzesi-Osmanlı Arşivi. Atatürk Ansiklopedisi-Cilt:2, sayfa:56):

“Ey ahali! Ey din kardeşlerimiz! Oturduğunuz memleket mahfuz ve siz emin olabilmeniz için, hepinizin büyüğü olan bir kuvvet ve kudretin bulunması lazımdır… Kuvvetlerimizi birleştirelim… Emeklerimizi birleştirelim… Eskiden beri aramızda müşterek olan ahlak ve tabiata dayanarak adam olalım… İtalyanlar, kendi yarattıkları bu deli adamı (Musolini), kendileri yok edecek… Fransızların Jan Dark’ı varsa, Berberilerin de El-Kahine’si var.. Birlikten güç doğar…” dedi.

Son olarak, ulusal kurtuluş savaşımı veren mazlum halkların doğal önderi, kitap sevdalısı ve ulusal direnişlerin esin kaynağı olan Mustafa Kemal için, Küba’nın efsanevi lideri Kumandan Fidel Castro ile 12 Aralık 1996’da, evinde yaptığım bir söyleşi sırasında; söylediği şu anlamlı ve ders verici sözleriyle sizi selamlıyorum. (Küba Uzak Değil-Dursun Özden-Belge Yayınları.)

“Kendinize başka önderler aramaktan vazgeçin… Devrimci Kemal Atatürk, bizim esin kaynağımız oldu. O, 19 Mayıs 1919’da Anadolu’dan Emperyalistleri atmak için, Bandırma gemisiyle Samsun’a çıktı. Büyük bir zafer kazandı. Biz de, tam 40 yıl sonra, ülkemizden Faşistleri kovmak için, 19 Mayıs 1959’da Granma gemisiyle Havana’ya çıktık. Biz de zaferle kucaklaştık. Bu iki olay ve zamanlamalar oldukça anlamlıdır…” (Kuşatılmış Yazılar, Dursun Özden, Yön Yayınları.)

Bu nedenle, tüm mazlum halkların esin kaynağı Mustafa Kemal Atatürk’ün şu özlü sözü, bu günlerde daha bir anlamlıdır:

“Olgun ve nurlu bilgeler ordusu” görev başına!..

“YURTTA BARIŞ-DÜNYADA BARIŞ!..”

 www.dursunozden.com.tr

 

 
Toplam blog
: 157
: 363
Kayıt tarihi
: 29.03.11
 
 

ÖZDEN, Dursun; (d: 21.10.1950, Niğde, Türkiye). Gazeteci, Gezi Yazarı, Şair, Belgesel Dursun Özde..