Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mayıs '20

 
Kategori
Eğitim
 

19 Mayıs 1919 RG

19 Mayıs 1919; 101 sene değil sonsuza kadar Muslumân Türk’ün yeni bir günde Güneş’in doğması gibi, Bahar’da doğanın yeniden doğması gibi sürekli, dinç, güçlü, taze, imânlı, ahlâklı, şuurlu, bilgili, korkusuz, umutlu, genç, temiz, iradeli, samimî, iyi niyetli, tedbirli, sağlıklı, güvenli, başarılı, huzurlu, rahat, mutlu olması demektir.

Böyle olması için millî, dînsel, insânsal değerleri doğru bilgi, doğru Türkçe, doğru dil çerçevesinde öğrenmesi, uygulaması gerekiyor. Bu görev; siyasal önderlerin, eğitimcilerin, hocaların, şâi’rlerin, yazarların, editörlerin, yayıncıların, aydınların, velilerin olmalıdır.

Millî değerler ile dînsel değerler karşı karşıya getirilmemelidir. Günümüzde millî değer parça parça edilmiş, dînsel değerler parça parça edilmiş. Böyle olunca insânsal değerler de parça parça olur.

Bu durumda ne millî bayramların tadı ne de dînsel bayramların tadı kalır.

Cumhuriyet; milletin kendi kendini yönetmesi demektir.

İslâm; milletin kendi kendini aklı ile, iradesi ile yönetmesi demektir.

Fakat yalan, yanlış, sahte, noksan bilgilerle, delillerle, çevirilerle, meâllerle, tefsirlerle  aldatılıcı, aldanıcı bir millet kendi kendini nasıl yönetir?

Câhil, okumuş câhil kişi; salt çıkarlara öncelik verir. Millî, dînsel, insânsal değerleri umursamaz. Hayâtını düşmânlık üzerine kurar.

Böyle bir kişi; sağlıklı, imânlı, ahlâklı, şuurlu, bilgili, insâncıl, saygılı, adaletli, yararlı olamaz.

Millî bayramlarını kutlamayıcı millet; gün gelir dînsel bayramlarını da kutlayamaz. Çin’e, Afganistan’a, Irak’a, Suriye’ye, Libya’ya bir bakın.

Bilgi; yanlış veya doğru olabilir. Bunların kaynağı, delili, savunucu vardır. Çünkü bu kişilerin ereği farklıdır.

Biz; doğru bilgiyi arzuluyorsak doğru bilgi ile yanlış bilgiyi teyit edecek özelliğe sahib olmalıyız. Yoksa ne olduğu belirsiz kişilerin tuzağına millî değerler hatırına, dînsel değerler hatırına düşüveririz.  Bu tuzaktan Cehennem’de kurtuluruz. Fakat değeri kalmaz!

Allah, İslâm, Kur’ân-ı Kerîym, Muslumânlık, Atatürk, Türk, Türkçe hakkında yalan, yanlış, sahte, noksan bilgi, delil çoktur. Bunlar bilimsellik süsü ile millete verilmektedir. Millet de bunları sorgulayacak, yargılayacak bilgiye, yeteneğe, delile, imâna, ahlâka, şuura, zihniyete, niyete, kültüre sahib değildir.

Bu durumda önyargı, zan, iddia, varsayım, taklit, özenti, çalıntı, alıntı, küfür, tehdit, hakaret, düşmânlık, kuşku, gıybet, fitne, iftira, yalan, şeytânsîlık milleti ele geçirir.

Mürşidsiz kişinin hocası Şeytân olur.

Yarım doktor cândan, yarım hoca imândan eder.

Atatürk; ‘’Bütün ümidim gençliktedir’’ demiştir.

Fakat câhil, okumuş câhil, sorumsuz, yoksul, mesleksiz, işsiz, ukâla, sağlıksız, şuursuz, imânsız, ahlâksız, bencil, zayıf, kibirli, kıskanç, cimri, saygısız, sevgisiz, gafil, düşmân, partizan, zararcı, fırsatçı bir gençliğin ne yararı olur?

Burada kime, ne görev düşmektedir?

Eğer kişi veya millet; insâncıl yoldan çıkıp kendi aklını ve iradesini kötülüğe doğru çevirirse Allah’ın uyarısı ve cezası geliyor demektir. Bu da türlü nedenlerle ortaya çıkıverir.

Korona Virüs; böyle uyarıcı bir neden olabilir.

Bu neden; millî, dînsel görevleri yerine getirmemize engel olabilir. Kâbe, hac, cami, namaz, Cuma Namazı, bayram …

Bu tür olayların; en korkuncu bir milletin yok olmasıdır. Kıyâmettir. Allah; şimdiki milletleri yok edip, başka milletler getirebilir. Hattâ dînini Muslumân dışı kişilerle ihyâ edebilir. Sözde Muslumânlığın, sözde Türklüğün gereği yok!

Millî günler ile dînsel günlerin birbirine denk gelmesi tesadüf mü?

19 Mayıs Gençlik Bayramı kutlu olsun.

Kadir Gecesi kutlu olsun.

Ramazan Gülsen Türkçe Şâi’ri Yazarı

 
Toplam blog
: 205
: 266
Kayıt tarihi
: 10.06.12
 
 

Tekirdağ, 02.01.1961 doğumluyum. İstanbul'da yaşıyorum. Evli, 3 çocuk bâbâcânıyım. Türkçeci, muha..