Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mayıs '22

 
Kategori
Özel Günler
 

19 Mayıs 1919'un Önemi

19 Mayıs 1919’un Önemi

19 Mayıs 1919neden önemli? Bu tarih, Kurtuluş Savaşı’na ilk adımdır. Bu tarih, düşmanı Anadolu’dan atmak için ilk kıvılcımdır. Bu tarih; bağımsızlık, özgürlük esintilerinin başladığı tarihtir. Bu tarih, Mustafa Kemal’in, kendini, Türk ulusuna adadığı tarihtir. Başka bir deyişle, Atatürk olarak doğduğu tarihtir. 19 Mayıs 1919,kuşkusuz Türkiye Cumhuriyeti’ nin kuruluşunda kilit rol oynamıştır. Bu nedenle de önemlidir.

Samsun işgal kuvvetleri için önemli noktalardan biriydi. Stratejik bakımdan büyük öneme sahipti ve Karadeniz’den Orta Anadolu’ya açılan en rahat ve güvenilir bir kapıydı. İngilizler 9 Mart 1919 tarihinde Samsun’a askerî birlik çıkarmışlardı.

Atatürk,  tüm olanaksızlıklara, engellere  rağmen Samsun’a ayak bastığı gün, Milli Mücadele’nin başlamasında çok önemlidir. Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Benim doğduğum günüm” dediği 19 Mayıs’ı, gençliğe armağan ederek; bu tarihi günün ölümsüzleşmesini ve gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamıştır.

 

Mustafa Kemal,19 Mayıs 1919’da emperyalizmin ağlarını yırtarak Samsun’a çıkar. 19 Mayıs 1919’da Samsun’da bir kıvılcım çakar. Meşale olur, tüm Anadolu’yu aydınlatır. Bu meşalenin ışığında Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı’nı başlatır. Anadolu aydınlanır. Anadolu insanı tutsaklıktan kurtulmanın yollarını arar. Kurtuluşa, Çanakkale kahramanı Mustafa Kemal’in izinden giderek ulaşacağına inanır; çünkü Mustafa Kemal’e güvenmektedir. Hamit Naci Selekler, bu durumu dizelere dökmüş; şöyle diyor:                 

19 Mayıs bugün tek parça yurdun günü,                                                           

O günden sonra yazdı takvim öbür günleri                                                               

 O günden sonra İzmir, Lozan, Sivas... İleri                                                            

 Ve daima ileri, Gaziye varmak için!                                                                      

Bu günlerden geçerek Gazi’ye erişirsin,                                                       

Gazi ki, bir hakikat, erişemez her insan,                                                  

Evreni anlarsın Gazi’yi anlıyorsan.

Gazi’yi anlayanlar, evreni, evrendeki gelişmeleri de onun açtığı aydınlık yoldan giderek anlamaya çalışmışlardır.                   

Mustafa Kemal, Samsun’a çıktığı günlerdeki durumunu söyle anlatıyor:

“19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktım. Genel manzara şöyleydi: Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı’ ında yenik düşmüş; Osmanlı Ordusu her tarafta ezilmiş, koşulları ağır bir ateşkes imzalanmış. Savaşlardan, ulus yorgun ve yoksul düşmüş. Ulusu ve ülkeyi, Birinci Dünya Savaşı’na sokanlar, kendi yaşamlarının kaygısına düşerek, ülkeden kaçmışlardır. Padişah Vahdettin, tahtını korumak için önlemler araştırmakta. Damat Ferit başkanlığındaki hükümet; güçsüz, onursuz, korkak, yalnız padişaha bağlı ve onunla birlikte kendilerini kurtaracak herhangi bir duruma razı.”(Nutuk, cilt:1,s.1,”Kısaltılmış ve sadeleştirilmiştir.”)

Birinci Dünya Savaşı’ında yenik düşmüş; Osmanlı Devleti, emperyalizm güçlerinin baskısına boyun eğmiş; ama yüzyıllar boyu bağımsız yaşamış Türk ulusu, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde emperyalizme savaş açmıştır. Çünkü, emperyalizmin olduğu yerde; nemelazımcılık, kadercilik her şeye boyun eğiş vardır. Geniş anlamıyla Atatürk bağımsızlığı; siyasal, mali, ekonomik, adlî, kültürel ve askerî bağımsızlıktır. Bu düşünceyle sömürülen  yoksul Doğu insanına, yeni bir ruh, yeni bir biçim, yeni bir yön verilir. İmparatorlukla birlikte ,medrese ve ulema düşüncesi de tarihe karışır. Ne yazık ki günümüzde medrese düşüncesi yeniden filizlenmiştir. Genç dimağları şeriatçılık suyuyla yıkayıp ümmetçiliğe doğru kaydırmak isteyenler vardır. Medrese düşüncesinin egemen olduğu kimi çevrelerde Atatürk Devrimleri ’nin yerini tarikat ilkeleri almaktadır. Böyle yetişen gençler, elbette ekonomik emperyalizmin bir ahtapot gibi ülkeyi sardığını algılayamayacak, dünyadaki gelişmelerden ve yeni sömürü sisteminden habersiz olarak yetişecek, ülkenin ilerlemesini, kalkınmasını bir Orta Çağ görüsü olan ümmetçilikte arayacaktır.

Bayram olarak ne zaman kutlanmaya başlandı?. 19 Mayıs 1919 Emperyalist devletlerin Osmanlı İmparatorluğunu paylaşmalarına ve Anadolu’yu işgallerine karşılık olarak Türk Kurtuluş Savaşı’nın başladığı gün kabul edilmektedir. Atatürk 19 Mayıs Bayramı’nı Türk gençliğine armağan etmiştir. Gençlik ve Spor Bayramı, ilk defa 24 Mayıs 1935’te “Atatürk Günü” adı altında kutlanır.

20 Haziran 1938tarihli kanunla “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanmaya başlanan ulusal bayramımızın adı 12 Eylül 1980 Darbesi’nden sonra “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” olarak değiştirilmiş ve günümüzde bu adıyla Türkiye’de, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ve Dış Temsilciliklerimize  çeşitli etkinliklerle coşkuyla kutlanmaktaydı.

Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, bu tarihten sonra da 2012’ye kadar her yıl 19 Mayıs günü Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Türkiye'nin dört bir yanında spor gösterileri ve törenlerle kutlandı.  "Gençlikten Atatürk Sevgisiyle Cumhurbaşkanı’na" yazan ve "Sevgi Bayrağı" olarak adlandırılan dev bir bayrak Kurtuluş Yolu'ndaki Tütün İskelesi'nden karaya çıkarılarak Samsun Valisi’ne verildi. Daha sonra bayrak, cumhurbaşkanına sunulmak üzere genç atletlere teslim edildi. Samsun'dan yola çıkarılarak Amasya, Tokat, Sivas, Erzincan, Erzurum, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir ve Kırıkkale'den sonra 19 Mayıs törenlerinde Ankara'da cumhurbaşkanına sunuldu.

Cumhuriyet'le yaşıt olan bu kutlamalar sadece cumhurbaşkanının katılımıyla Ankara'da gerçekleşmekle sınırlı kalmaz, ülke genelinde stadyumlarda kutlanırdı. Ama 2012'de, mayıs ayında havanın soğuk olacağı ve bu açıdan öğrencilere ve vatandaşlara yük olmaması gerekçesiyle başkent Ankara dışındaki illerde, stadyumlarda kutlanması Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğünce okullara gönderilen bir yazıyla engellenmiştir. Bu karar cumhuriyetçi kesimin büyük tepkisiyle karşılaşmıştır. Bu konuda Alper Ayhan tarafından bir dava açılmış ve kazanılmıştır.(vikipedi,11 Mart 2022)

 

Mustafa Kemal Paşaulusal savaş yıllarında Türk  ulusunu ileri götürecek olanların ve köhnemiş düşünceler değil, genç düşünceler olduğunu görmüştür. Bu nedenle de “gençlik” kavramı Atatürk için ayrı bir önem taşımaktadır. Atatürk gençlerden sık sık söz ederken , yaş sınırı dışında düşüncede genç kalanları vurgular. O’nun şu sözü çok anlamlıdır: “Genç düşünceli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek düşünceli  demektir.” Atatürk’ün gençliğe armağan ettiği ve günümüzde“ Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanan 19 Mayıs tarihinin önemini daha iyi anlayabilmek için Mustafa Kemal Paşa’nın 16-19 Mayıs 1919 tarihleri arasında gerçekleştirdiği İstanbul-Samsun yolculuğunu bir kez daha hatırlamamız gerekir. Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki önemli olaylardan biri Atatürk’ün Samsun’a ayak basışıdır. Türk ulusu Birinci Dünya Savaşı sonrasında kötüleşen koşullar içinde kurtuluş çareleri ararken Mustafa Kemal Atatürk, Samsun’a ayak basarak “kurtuluş” yolunu açtı. Bu yol, demokratik, sosyal, laik ,hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu gerçekleştirdi.

 

Ümmetçilikgörüş ve düşüncesiyle kalkınmış, gelişmiş bir ülke, dün de yoktu, bugün de yoktur. Mustafa Kemal Atatürk ,kalkınmayı ,gelişmeyi; bilimde görmüş. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulusunda, bilimi temel almıştır.

Gençleri, bilimsel veriler ışığında eğittiğimiz söylenemez. Onları, sınavların tutsağı yaptık.19 Mayıs 1919 bilincini yıpratmadan, canlı tutabilseydik; gençlerimizi ruhen ve bedenen daha güçlü yetiştirme fırsatını bulabilecektik. Çünkü ,eğitim-öğretim izlenceleri daha ulusal, kimliğimize daha uygun olacaktı.

Tüm bu olumsuzluklara karşın Türk gençliğini, ulusunu, sonsuza değin yaşatacaktır. Tüm gençliğin, genç kalanların Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlarım.19 Mayıs 2022

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 391
: 2555
Kayıt tarihi
: 04.12.12
 
 

Hüseyin BAŞDOĞAN, 1942'de Malatya- Arapgir'de doğdu.Arapgir Ortaokulunu, Diyarbakır Öğretmen Okul..