- Kategori
- Tarih
19 Mayıs
ANKARA 1927
Yıl 1927, yıl 2022 : 95 sene öncesinin öngörüsü ve bu gün gelinen nokta tam olarak açık ve net bir şekilde Atamız tarafından çözümüyle birlikte beyan edilmiştir.
Okudukça her kelimesine hayran kalıyorum her kelimenin altı kalın puntolarla çizilir. Arapça, farsça kelimelerden biz bir şey anlamıyoruz diyen gençler için bir hatırlatma yapalım.
Ey Türk Gençliği, birinci vazifen :Türk İstiklalini,
ne demek İstiklal : Bağımsızlık, özgürlük, hürriyet başka milletlerin boyundurugu altında olamayan.
Türk Cumhuriyetini,
peki Cumhuriyet ne demek : Bir zümre, bir aile veya bir kişinin değil, Milletin hakimiyetine dayanan yönetim biçimi.
İlelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir
Sonsuz bir zaman, sonu gelmeyecek bir zamana değin. Korumak, savunmak, olası tehlikeleri durdurmak, kollamak, önlem almak.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.
Mevcudiyet: Varlığı olan, varoluş, yaşayan, diri olan.
İstikbal : Gelecek, ati
Yegâne : Tek, biricik
Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir.
Kıymetli, değerli, paha biçilmez, önemli, özen gösterilen
Hazine : altın, gümüş, mücevher gibi değerli şeylerden oluşmuş yığın, büyük servet.
Bu türden değerli şeylerin korunduğu, saklandığı yer.
İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır.
Dahili ; İçerde, içle ilgili, içsel, içte olan
Harici : Dışarıyla ilgili olan ,dışsal, dıştan olan
Bedhah : İyi niyetli olmayan, kötülük yapan, kötü niyetli, haince planları olan, kötü kalpli ve kötü niyetli kişiler.
Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için,
içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin!
İmkan : Yararlanılan uygun şart ve durum olanak.
Şerait : Şartlar, koşullar
Bu imkân ve şerait, çok
namüsait bir mahiyette tezahür edebilir.
Namüsait : zamana, duruma şartlara uygun olmayan ,uygunsuz
Mahiyet : Bir durumun iç yüzü, niteliği
Tezahür : Ortaya çıkma, belirleme, oluşma, görünme, olma hali.
İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.
Emsal : Örnek olan, benzer, eş ,bir diğerine benzeyen
Galibiyet : Yenmek, yengi, yenme işlemi
Mümessil : Temsilci, bir şeyi temsil eden
Cebren ve hile ile aziz vatanın
bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin
her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Cebren : Baskı, şiddet, zorlama, zorla, güç kullanarak, zora başvurarak, karşı tarafın rızası ve isteği olmadan
Hile : Aldatmak, yanıltmak için yapılan oyunlar. Çıkar sağlamak için değerli bir şeyi değersiz gibi gösterme.
Aziz : Üstün olan, eren, sevgisi yüce olan, sevgide üstün tutulan.
Zapt edilmek : Zorla alma, zorla ele geçirme, rıza olmadan el koyma, bırakmama, tutma.
Bilfiil : Yapılan eylemlerle , iş olarak, iş edinerek, eylemli olarak .Kişiler tarafından bizzat yapılan eylemler
İşgal : Bir yeri ele geçirmek, zorla orayı meşgul etmek, izin olmadan zapt etmek.
Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler.
Memleketin dahili : Yaşadığımız yerde, ülke içinde, yurdumuzun içinde.
İktidara sahip olanlar : Bir işi yapa bilme gücü ve yetisi olan. Bir işi başara bilme yetkisi ve yeteneği olan. Yönetme gücünü elinde bulunduran kişiler. Devlet yönetimini elinde bulunduran ve devlet gücünü kullanma yetkisi olan. Bu yetkiyi elinde bulunduran kişi ve kuruluşlar
Gaflet : Bir şeyin gerekliliği ortada iken bunun idrak edilmemesi. Aymazlık, uyku hali, önemsememek, unutmak, yanılmak, ihmal etmek, dikkatsiz davranmak
Dalalet : Akla, duyulara ve gerçeğe aykırı ilkeleri benimsemek. Doğru yoldan sapmak, istenen sonuca götürmeyen yola girmek. Sapmak, kaybolmak, gizlemek, unutmak, doğru yolu bulamamak.
Hıyanet : Kutsal sayılan şeylere el uzatma, kötülük etme, aldatma, güveni kötüye kullanma, vefasızlık, hainlik, ikiyüzlülük, aldatmak.
Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.
Şahsi menfaatler : Kişisel çıkarlar, tamamen kendi yararına, kendisinin faydalandığı bir durum
Müstevliler : Bir yeri istila eden , yönetimi altına alan ordu, devlet, kişi.
Siyasi emel : Siyasetle ilgili gerçekleştirmek istenen arzular
Tevhit : Birkaç şeyi bir araya getirme ,birleştirme.
Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Fakr ü zaruret : İleri derecede yoksulluk, fakirlik, mecbur kalmak, zorunlu olmak, zorunda kalmak
Harap ve Bitap : Mahvolmak, dağılmak, yorulmak, bitkin düşmek. Güçsüz kalmak , güçten düşmek
Ey Türk istikbalinin evladı!
İşte; bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen,
Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır!
Muhtaç olduğun kudret,
damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
Asil Kan : Vatanını ve Milletini çok seven onlar için her türlü özveride bulunan atalarına, bayrağına, toprağına sahip çıkan damarlarında al bayrağın öz rengi dolaşan Atasından miras aldığı yurduna sahip çıkan mert oğlu mert evlatlarda olan kandır.
Ey Türk gençliği ve dahi genç kalanlar ,19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramınız kutlu mutlu olsun dilerim Allahtan bu gök kubbenin bu bayrağın altında daha nice 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramları kutlayın Atamızın Gençliğe Hitabesini unutmadan, unutturmadan ,anlayıp, içselleştirerek. Geçmişin de geleceğin de sırrı ve çözümü bu hitabenin içindedir. Atamızın ilke ve inkılaplarını takip etmek ve hayata geçirmek Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır!