Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mart '10

 
Kategori
Sosyoloji
 

1960 sorası iktisat fakültesi

1960 VE SONRASI İKTİSAT FAKÜLTESİNDE BOZULAN DENGELER""" 27 Mayıs 1960’ta ordu Demokrat Parti iktidarına son vererek ülke yönetimine el koyuyor. Bu dönemi Prof. Gülten KAZGAN şöyle çözümlüyor: “… toplumsal evrim içinde 27 Mayıs hareketini değerlendirmek gerekirse, fikir hürriyeti ile alt yapı meselesinin ortaya konması…” fikri hürriyet konusunda Sayın Sabri Fehmi ÜLGENER, aykırı grupların özellikle Marxistlerin haitap edeceği kitleye pervasızca ulaşma olanağı bulacağını/bulduğunu tespit etmiştir. Bu tespitinde de haklı olduğu ilerde görülmüştür. Türk Solunun 1961 döneminde uygulanan ekonomik sistemin mevcut sorunları çözemediğini ve yeni bir sistem gerekliliğini deklare etme ortamını bulmuştur. Yön Dergisinin yayın hayatına başlaması, Sosyalist Kültür Derneğinin kurulması bu dönemdeki Sosyalist faaliyetlerdendir. İ.Ü. İktisat Fakültesi hocaları arasında gruplaşmalar olmuştur. Sol taraf, sol karşıtı ve tarafsızlar olmak üzere üç grup olmuştur. Sayın Ülgener Hocamız, Sosyalist akımlara karşı bir duruş sergilemiştir. Türk Solun önde gelen isimleri ise Sencer DİVİTÇİOĞLU ve İdris KÜÇÜKÖMER’dir. Ancak S. DİVİTÇİOĞLU ileriki yıllarda inandığı birçok şeyden yani Sosyalist düşüncenin Asya Tipi Üretim Tarzı ve Az Gelişmiş Ülkeler isimli kitabından farklı düşünmeye başlamıştır. Üniversitedeki öğretim görevlilerinin gruplaşmaları öğrencileri de etkilemiştir. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan öğrenciler bilimsellikten uzak dış kaynaklı ideolojilerden etkilenmesi çok kolay olabilmektedir. Bu noktada S.F. Ülgener, şu önemli tespitinde bulunmuş: öğrencilerin “Müdahane-i Aliman” olan aydın müsveteleri tarafından etkilendiğini belirtir ve bunlara büyük tevecüh duymaktadır. Keçicizade İzzet MOLA bu durumu şöyle ifade ediyor 'Meşhurdur ki fısk ile olmaz cihan harab Eyler anı müdahane-i aliman harab' (Günah yüzünden dünyanın yıkılmayacağını herkes bilir; onu yıkacak olan şey; alimlerin dalkavukluğudur.' Öğrenciler tarafından rağbet gören hocalar, tutkulu düşünceleri olan, Sayın ÜLGENER’in deyimiyle öğrenciler objektif bilgi vermek yerine şu veya bu ideolojinin sözcüsü savunucusu ve hatta peygamberliğine soyunan öğreticilerin derslerine büyük bir katılımda bulunuyorlar. Bu dönemde İ.Ü. İktisat Fakültesinde birçok taraftar bulan Sosyalizmin temel argümanlarını deşifre etmede gayet büyük başarı sergilemektedir. Örneğin: Marxistlerin Kapitalizme bakışlarını şöyle deklare ediyor:”… Kapitalizm, bugün daha çok sol çevrelerce bozuk düzenin adı olarak sosyalist blok dışındaki ülkeleri topyekün karalamak için sürdürülen bir klişe terimden ibaret görünmektedir.”( S.F. ÜLGENER Kapitalizmin Tarihi Gelişimi S:497 ) Sayın ÜLGENER Hoca, moda sözler söylememekte hakim rüzgarın akıntısına kendini bırakmamaktadır. İlim ile ideolojinin yan yana olmayacağına inanmaktadır. Bununla birlikte halk desteğinin samimi bir savunucudur. Bunu şöyle ifade etmektedir: “ halkın desteğinden yoksun bir plan, ne kadar mükemmel hazırlanmış olursa olsun, daha başında akamete mahkumdur. “ Sayın ÜLGENER, 1961 ve sonrasının Hürriyet ortamından memnun olmakla birlikte esas sorumlu olan öğretim görevlilerinin oluşturmaya çalıştıkları-bilinçli ya da bilinçsiz- kaos ortamını – sözde Sosyalist düzen- görmekle birlikte demokratik düşünmeyi ve de demokratik yönetimi yeğlemiştir. Aydınların topluma- öğrencilere- doğru bilgiyi insanı merkeze alarak vermesini istemektedir, ideolojik kisveye bürünen bir bilgi yumağının bir yarar sağlamayacağını toplumsal yozlaşmayı körükleyeceğini savunmaktadır. Bununla birlikte hürriyetin çağdaş ve demokratik cumhuriyeti geniş halk kitlelerine yayılmasında çok önemli bir adım olduğuna inanmaktadır.

*** Sabri F. Ülgener : Bir İktisatçının Entellektüel Portresi, Yazar AHMED GÜNER SAYAR

 
Toplam blog
: 7
: 1061
Kayıt tarihi
: 28.11.07
 
 

Ankara üniversitesi sosyoloji bölümünü bitirdim. Beykent ünv yönetim ve organizasyon alanında mas..