Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Kasım '08

 
Kategori
Müzik
 

1970'li yılların şarkıcıları ve şarkılar, eski dostlarımız

1970'li yılların şarkıcıları ve şarkılar, eski dostlarımız
 

O eski şarkıları dinlemek bana keyif veriyor.
Daha çok seviyorum eski şarkıları.
Ve daha çok seviyorum eski şarkıcıları.

Eskiden kastım, 1970’li yıllar.
Ve 1980’li yılların ilk çeyreğine tekabül eden yıllar.

Her ne kadar çocuk da olsak o yıllarda, yine de kulaklarımıza gelen güzel tınıları ayırt edebiliyorduk.

1970’li yıllar hafif batı müziği akımının en önemli yıllarıydı.

İlk kez Ajda Pekkan’ı o yıllarda dinlemiştim.
-Kimler Geldi kimler geçti.
-Hoş görsen.
-Sana ne kime ne.
-Sensiz yıllar.
-Tanrı Misafiri.

Nilüfer keza, o yılların bir şarkıcısıydı.
Ve birbirinden güzel şarkılarını o yıllarda seslendirmişti Nilüfer.
-Dünya Dönüyor.
-Git ona git benden selam söyle.
-Oh ya.
-Göreceksin Kendini.
-Kim Arar.
-Aldanırım Sana.
-Başıma Gelenler.

Erol Evgin’i unutmak imkânsız.
Melih Kibar, Çiğdem Talu gibi isimlerle yapmış olduğu çalışmalar bir çığır açma operasyonu gibiydi.
Halen en sevdiğim şarkıdır “İşte Öyle Bir Şey”.
Aynı yıllarda Esmeray’ın “Gel tezkere” şarkısı dillere pelesenk olmuştu.
İskender Doğan’ın “Kan ve Gül” şarkısı o yılların en güzel parçalarından birisi olarak müzik dünyasındaki yerini aldı.
Yine diye bilirim ki tüm zamanların en güzel şarkısını Ali Kocatepe yapmıştı.
“Bundan Böyle Düşünerek Atın Adımlarınızı”.
Nur Yoldaş’ın “Sultanı Yegâh” şarkısı bir ara hiç dilimizden düşmezdi.
Kartal Kahan’ın “Sarı sarı ninalar” ı vardı.
Aynı yıllar sol yelpazede siyaset yürütenlerin baş ucu şarkısını Cem Karaca yapmıştı.
“Namus Belası”.
Herkesin keyifle dinlediği bir parça oldu.
Ve hiçbir zaman güncelliğini yitirmeyen Sabahattin Ali’nin o muhteşem şiiri “Aldırma Gönülü” seslendiren Edip Akbayram, ruhumuzun bir yerlerinden yakalamıştı bizi.

Yeliz, Coşkun Demir, Bilgen Bengü, Barış Manço, Erkin Koray, İlhan İrem, Selçuk Ural, Beyaz Kelebekler, Ersen ve Dadaşlar, Atilla Atasoy, Banu, Zerrin Özer, Nükhet Duru, Nesrin Sipahi, Işıl Yücesoy, Hurşit Yenigün.
Her biri bu toprakların bir değeri olarak çıktı ortaya.
Ve bir birinden güzel müzikal çalışmaların altına imza attılar.

Aynı dönemin kuşkusuz en önemli isimlerinden biriside Ali Rıza Binboğaydı.
İçten söylediği o güzelim şarkıları ile her zaman TRT ekranlarında kendisine yer bulabiliyordu.
Bir ara MESAM yönetimine de girmişti.

Sezen Aksu’da 1970’li yıllarda sahne aldı müzik dünyasında.
Sanırım 1977 yılıydı.
Hatırladığım ilk şarkısı “Kaç yıl geçti aradan ayrı ayrı” idi.
Ve o yıllarda istisnasız her dakika radyolarda bu şarkı çalardı.
Ve bir ara ben nefret bile etmeye başlamıştım bu şarkıdan.
Oysa çok güzel bir şarkıydı.
Şarkının değeri yıllar sonra çıkmıştı ortaya.
Ve es kaza nerede duysam, kulak kabartır dinlerdim.

Tanju Okan’ı nedense çok severdim o yıllarda.
Sonraki yıllarda daha çok dinler olmuştum Tanju Okan’ı.
Rakı, deniz ve meyhaneler şarkılarının ana temalarıydı.
Hele o “Kemancı” şarkısı, tüm zamanlara damgasını vurmuştu.

Yine o yılların en müthiş şarkısıydı “Ah İle Vah İle Geçti Şu Ömrüm”.
Ömür Göksel’in bu şarkısı da bir anda tüm ülkeye dalga dalga yayıldı.
Ve tüm zamanların en fazla reyting alan şarkısını Efkan yapmıştı.
“Samanyolu”.

Şimdi düşünüyorum da, o yılların şarkıcılarında dikkate değer bir ağırlık var mış.
Yaptıkları işe daha bir özenle sarılmışlar.
Daha az üretmişler.
Ama nitelikli üretimler çıkarmışlar ortaya.
Ve yıllar sonra bile şarkıları dinlenebilir olmuş.

Son yıllarda ise hafif batı müziği, ülkemizde durağan bir kimliğe büründü.
1990’lı yılların atılımı, süreci tamamlamasına rağmen, 2005’ten bu tarafa yeni bir ivme yakalayamadı.

Her şey bir yana da ben o eski şarkıların yerine halen yenisini koyamadım.
Doğrusu koymaya da hiç niyetim yok.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..