1980/12 Eylül

Evet ülkücü görüşe sahip çok az bir bölümü Amerikan emperyalizm'ine karşı mücadele ediyor ve 'bağımsız Türkiye' sloganıyla ideolojilerini sürdürüyorlardı ama büyük çoğunluğu birbirlerini yok etmek ve öldürmek istiyorlardı 12 eylül 1980'den önce. Aklımın almadığı şey şuydu o yıllarda yaşayan biri olarak; aynı dönem ve aynı sınıflarda okuyan öğrencilerin görüş farklılığı yüzünden birbirlerine nasıl kurşun sıkabiliyorlardı.

Eşek kadar adam olmuşlar, kurşun sıkmayı biliyorlar, aynı sınıfta aynı sıralarda dirsek çürüten öğrencilerin birbirlerine silah sıkmamaları gerektiğini düşünemiyorlardı. Anladık emperyal bir projeydi ve de CIA'nın dolaylı özel eğitimden geçen kişilerdi eli silah tutanlar.

Devrimci sol ideolojiye sahip öğrencilerin tek amacı ülkenin aydınlanmasına yönelikti. Başta ülke'nin ABD bağımlısı değil, düşünen sorgulayan ve ne istediğini bilen toplumu oluşturmaktı. Ülke kaynaklarını kendi içinde değerlendirmesini bilen ve emek sermaye ilişkilerinde adalet kavramı doğrultusunda üreten bir Türkiye ve kesinlikle emperyal güçlerin bağımlısı olmayan ülke istiyorlardı.

ABD 12 eylül'ü bir türlü uygulamaya geçilemeyen 24 ocak kararlarının hayata geçirilmesi ve piyasa ekonomisi modeliyle ülke varlıklarını özelleştirme kapsamı içinde yabancı sermayenin eline geçmesi için gerçekleştirmiştir. Tamamen ABD projesiydi 12 eylül. Ve ileri aşamada Ortadoğu projesine hazırlık dönemiydi.

ABD aynı zamanda 84 yılında terör örgütünü hayata geçirerek Kürt kardeşlarimizin kanını dökerek başlayan süreçten bugüne kadar binlerce asker ve yurttaşımızın hayatına mal etmekle kalmadı, savunma giderlerimizin artışına sebep olurken ülke ekonomisine büyük zararlar vererek silah tuccarlarına kazandırmıştır.

ABD şimdi de benzerini Ortadoğu'da yapıyor YPG/PYD/IŞİD/El Nusra gibi paralı örgüt elemanlarını kullanarak.

12 eylül'e dönersek. Dün akşam bir televizyon kanalında o dönemde birbirlerine düşman ilan eden devrimci ve ülkücü görüşlere sahip o dönemin önderlerinden olan altı kişiden oluşan açık oturumu izledim, aralarında geçmişte yapmış olduklarından pişmanlık duyarak vicdanlarını rahatlatma moduna girseler de yüzlerindeki ifadelerin öyle olmadığını gösteriyordu. En azından ben öyle görüyordum.

12 eylül öncesindeki genç aydınlık ruha sahip devrimci gençler idam edilmeseydi, işgencelere maruz bırakılarak hayatla irtibatları kesilmeseydi, uzun yıllar mahpusta kalmasalardı inanınız bugün ülkenin durumu çok çok farklı olabilirdi.