Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Nisan '11

 
Kategori
Futbol
 

1988'den bugüne Barcelona

Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcularından Johan Cruyff, menajerliğinin acemilik devresini Ajax’ta bırakıp Barcelona’ya yani yuvasına döndüğünde yıl 1988 idi. Josep Guardiola henüz takıma girmemiş, kaleci kaptan Zubizarreta önderliğindeki Barcelona henüz evrensel herhangi bir başarı kazanamamıştı. 

Cruyff Barcelona’ya kendi bildiğini öğretti, oldukça basitti. Olabildiğince top rakipten saklanarak dolaştırılacak, tehlikeli bölgelere ve açıklara top defalarca sokulup geri çekilecek ve rakibin dikkati dağıldığında da ara paslarla rakip defans arkasına adam sızdırılarak gole ulaşılacaktı. Bu planın uygulanabilmesi için özellikle hızlı ve ofsayta düşmeden defansın arkasına atılan zamanlamalı pasları alabilecek açık oyuncularına ihtiyaç vardı. Ve de o pasları atabilecek orta saha oyuncularına. Hirosto Stoichkov, Michael Laudrup, Barkero, Romario basit görünen ama o zaman bu dünyaya yabancı oyunun ön temsilcileri oldular. 

Topa hükmetmek oyunun geniş alana yayılmasını, defans oyuncularının yerden oynayabilen ve oyun kurabilen oyunculardan oluşmasını yani tüm takımın hatta kalecinin bile oyuna katılmasını gerektiriyordu. Savunma ikinci plana itilebilirdi ve zaten de pek fazla gerekmeyecekti. Dünya henüz böyle anlayışa sahip futbolcuları yetiştiremiyordu ama Ronald Koeman bu rol için biçilmiş kaftandı. 

İşte Barcelona evrensel arenada başarılar kazanmaya böyle başladı. 

Guardiola bu oyun yapısı geliştirilirken takımın bir parçasıydı ama Xavi, İniesta ve Messi ise Barcelona altyapısında bu oyun yapısına göre yetiştirildiler. 

Yani artık oyun, sisteme uygun yetiştirilen oyuncular tarafından ve bu sistemi oynamış teknik adam tarafından uygulanmakta. Yani yeni değil ve bu satırların yazarı da 22 yıldır Barcelona’yı can-ı gönülden takip etmekte. 

Gelelim bu günkü maça; Barcelona belki birkaç farklı oyuncuyla anlattığımız oyun sistemiyle oynayacak bunu biliyoruz. Ancak haftalardır süren kilit adam formsuzluğu (Messi-İniesta) takımın bugüne kadar yapabildiklerini yapmaya ne kadar engel olacak göreceğiz. 

Bununla birlikte Guardiola’nın nedenini anlayamadığım ısrarla orta sahasını kırılgan kurması yine oyun yapısına ne kadar hasar verecek hep birlikte göreceğiz. Oysa geçen sezon takım ilk onbirinde Keita-Abidal-Toure üçlüsünden en az ikisi forma giymekte (ben buna 2 zenci kuralı diyorum) bu da özellikle sonuç almakta zorlanılan dış saha maçlarında orta saha dayanıklılığını ve takım direncini yükseltmekteydi. Ben Guardiola’nın ilk geldiğinde bu kuralı kendince bildiğini düşünmüştüm. Ancak geçen zamanda Toure’nin gitmesine, Abidal’in hastalanmasına ve Keita’nın da formda olmasına rağmen bu oyuncuyu neredeyse ilkonbirde hiç düşünmemesine açıklama getiremiyorum. Üstelik takım bu kadar formsuz ve kırılgan iken bence yetersiz Macherano ve tüm attığı gollere rağmen takımın kırılganlığının ilk nedeni Pedro’da ısrar etmesinin nedenini olsa olsa ırkçı nedenlere bağlıyorum. 

Real Madrid’e gelince, başarısız geçen tüm geçmiş maçlara rağmen cumartesi akşamı bütün avantajların Real’den yana olduğunu düşünmüştüm. Bu düşüncemin asıl nedeninin Real’den değil Barcelona’nın yıllardır görülmemiş şekilde formsuzluğundan kaynaklandığını tekrar edeyim ancak beklediğim olmadı ve şaşırtıcı şekilde Real sahada hiçbir varlık gösteremedi.. Elbette her zaman takdir ettiğim Mourinho’nun da kadro seçiminde yanlışlıklar yaptığını Mesut, Ronaldo, Di Maria ve Benzema dörtlüsünden en fazla ikisiyle oynaması gerektiğini söylemeliyim (ben Mesut’un hala o takımda nasıl olup da oynayabildiğini ve üstelik nasıl sevildiğini anlayamıyorum, umarım ben yanılıyorumdur). Elbette Madrid’de cumartesi akşamı on kişi ile yakalanan beraberliği başarı sayanlar çıkacaktır. Ancak maçın bitiş düdüğüyle birlikte Barcelona’nın şampiyon olduğu unutulmasın. 

Bu akşam da sahada en azından oyun olarak farklı şeyler beklemek anlamsız. Barcelona 22 yıldır alışık olduğu düzende, Real de umarım haddini bilerek oynayacak ve maç bir tarafın yapacağı ufak bir hata ile bitecek. Umarım kazanan da Barcelona olacak. 

 

 

 
Toplam blog
: 22
: 660
Kayıt tarihi
: 26.12.08
 
 

1970 İstanbul doğumluyum, Ege Üniversitesi İstatistik bölümü mezunuyum. İstanbul da yaşıyorum ve şu ..