Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Aralık '12

 
Kategori
Tarih
 

1.Dünya Savaşı'nda Esir Türkler

Geçenlerden Milliyet Gazetesi'ni aldım. Haberleri okuduktan sonra Neşe MESUTOĞLU' nun o gün yayımlanan bir Röportajı gözüme ilişti. Bu röportajda 1.Dürnya Savaşı'nda Esir Türk Askerlerini anlatıyordu. Ayrıca bu konulardaki belgeselin NTV akranlarında da gösterilmişti. Ben şahsen hepsini izleme olanağını bulamadım. CD'si muhakak vardır, elime geçerse bir daha baştan izleme imkanını bulacağım. Şimdi lafı uzatmadan bu kahraman esir Türk askerlerinin başlarından geçen bilinmeyen konuları Gazeteci Neşe Mesutoğlu'nun kaleminden  sizlerle bu köşemde birkez daha okumanız dileğiyle paylaşmak istiyorum. Esir Türkleri  rahmetle ve saygıyla anıyorum. Adı geçen yazıyı aynen aşağıya alıyorum, buyrun birlikte okuyalım:  

SAVAŞIN KARANLIK YÜZÜ: ESiR TÜRK ASKERLERi

SAVAŞIN KARANLIK YÜZÜ: ESiR TÜRK ASKERLERi

‘Esaret Günlüğü- I. Dünya Savaşı’nda Türk Esirler’ isimli belgeselin yönetmeni Cem Fakir, 10 yılda, 16 ülkede, 44 kente gitti. Esir düşen yaklaşık 200 bin askerin anısına belgeseli hazırlamayı borç olarak gördüğünü belirten Fakir, “Savaşın psikolojik yükünü acı şekilde taşıdıkları için benim gözümde onlar kahramanlar” diyor

Gazeteciliğe ne zaman başladınız? 

Kuruluşundan altı ay sonra NTV’de çalışmaya başladım. 1996 yılıydı. Henüz Marmara Üniversitesi’nde öğrenciydim. Prodüktörlük, editörlük, yöneticilik yaptım. Bunların yanında belgesel hazırlıyordum. 2010’da ayrıldım. Kendi belgesel işlerimle ilgilendim. ‘Şimal Yıldızı’, son Kore gazileri üzerine sözlü tarih çalışmasıydı. O da NTV’de yayınlandı. Kitabı da NTV’den çıktı. Sonrasında TMC’yle anlaştık. Projenin yapımcılığını Mustafa Karahan üstlendi. Petline sponsor oldu. 

‘Esaret Günlüğü’ belgeseli nasıl doğdu? 

10 yıllık bir geçmişi var diyebilirim. Girişteki yaralı asker fotoğrafını ilk defa 2002’de internette gördüm. Birkaç ay sonra Atlas dergisinde Malta’daki esir fotoğraflarına gözüm takıldı. Bu konuyla ilgili ilk çalışmaları yapan Cemalettin Taşkıran’ın ‘Ana Ben Ölmedim’ isimli kitabı henüz çıkmamıştı. Onun hazırladığı bu yazıyı okudum, kendisine ulaştım. Ankara’daydı. İngiltere Savaş Müzesi’nden aldığı birkaç dakikalık görüntüyü izletti bana. O zaman bu belgeseli  yapmaya karar verdim. 

Hazırlık sürecinde hangi adımları attınız? 

Yurt dışı arşivlerini taradım. Ön izleme kopyalarını aldım. Ardından külliyatını okudum. İngiltere Savaş Müzesi ve British Pathe’den yayın haklarının satın alınması gerekiyordu. Beş yıllığına aldık. “Bunları alacağım” dediğinizde devasa boyutlarda rakamlar çıkıyor. Sonra da seyahat planı   hazırladık. 

Bir yıl içinde farklı kıtalarda 16 ülkeye gitmek sizi nasıl   etkiledi?

Savaş, esaret ve iklim koşullarını anlamak için 100 yıl öncesiyle eşzamanlı programlamaya başladık. Çanakkale’ye mart ayında gittik. Haziran da Fransa’ya gittik. Sıcağı anlamak için Mısır’a ağustos ta, soğuğu tanımak için Sibirya’ya ve Sarıkamış’a Kasım da gittik. Muson yağmurlarında Hindistan’daydık. 35 dereceden -5 dereceye geçtik.

Irak Cephesi’nde İngilizlere teslim olan Türk askerleri.

“Esirler, yaşadıklarını anlatmıyor” 

Esaret konusunun toplumsal bellekte    yer almamasını nasıl yorumluyorsunuz? Sizin ailenizde benzer bir hikayesi olan var mı? 

Benim ailemde böyle bir hikaye yok ama yine de birborç hissediyorum. O dönnemin insanları çile çekmiş. Sadece asker olması gerekmiyor. 1912-1922 arası herkes acı çekmiş. İlginç olan, bu konuyu esirlerin kendileri de anlatmıyor. I. Dünya Savaşı’nda esir düşmüş, anılarını yazmış, esaretteki günleri yok. Eski cumhurbaşkanları Cemal Gürsel ve Cevdet Sunay da esir düşmüştü. Ama biyografilerinde yer almaz. Ancak aradığınızda bulabilirsiniz.

Gurur meselesi mi? 
Hiçbir ülkenin ordusunda esirlik hoş karşılanacak bir şey değil. Ama bu topraklarda biraz daha hassas bir konu. “Savaşa gidersin, ya şehit olursun ya gazi olursun. Esirlik de neymiş?” Tarihe bakışımızda genel bir sakatlık var. Kahramanlık edebiyatı üzerinden, hamaset üzerinden gidiliyor. Önemli konuların değerini düşürüyoruz.

 ‘Esaret Günlüğü’ kaç bölümde izleyici  karşısına çıkıyor? 

13 bölüm olarak hazırladık. NTV altı haftada ikişer, ikişer, son hafta üç bölüm olmak üzere yayınlıyor. Altı haftada bitiyor. Biz, 13 bölüm halinde DVD olarak çıkaracağız. 

İlk bölüm sonrası gelen tepkiler nasıl? 

İşin ilgilisinden aldığım tepki çok önemli. Bu da beni memnun ediyor. Bu tip işler zaten ilgilisine yönelik hazırlanıyor. Esirler ya da gaziler savaşın psikolojik yükünü çok acı bir şekilde taşıdıkları için benim gözümde kahramanlar. Onların anısına bir belgesel hazırladığım için mutluyum. 

RAKAMLARLA I. DÜNYA SAVAŞI
* 2 milyon 850 Türk askeri katıldı, dört kişiden biri ya şehit oldu ya yaralandı ya da esir düştü.
* Türk esirlerinin toplam sayısı 200 binden fazlaydı.
* Sadece Mısır’da kurulan kamplardaki esir sayısı 100 binin üzerindeydi. Burada 10 binden fazla esir öldü.
* Irak Cephesi’nden Hindistan ve Burma’ya gönderilen esir sayısı 20 binden fazlaydı.
* Çanakkale Cephesi’nde esir düşen Türk askerlerinin sayısı, 10 bin.
* Rusya’daki esir kampı sayısı 50’den fazlaydı.
* Romanya’daki üç şehitlikte yatan toplam Türk askeri sayısı 3 bin 222.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Not:  Bu  yazı  01 Aralık 2012 tarihli Milliyet  Gazetesi'nin Milliyet Cadde ekinden alınmıştır. A.Güler.

 
 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..