Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Haziran '07

 
Kategori
Dünya
 

2.adam Rusya

2.adam Rusya
 

Dünyanın 2. adamı Sovyetler Birliği’nin 1989’da çökmesinin ardından, Sovyet cumhuriyetleri teker teker bağımsızlıklarını ilan etmeye başladılar. Dünyanın iki süper gücünden biri tarihe karışmıştı artık batılı yazarlara göre.

Sovyetlerin külleri arsından hayat bulmaya çalışan Rusya Federasyonuna pek şans tanınmıyordu. Tataristan ve Yakut Cumhuriyeti de yeni kurulan ve kendini toparlamaya çalışan Rusya Federasyonu’ndan ayrılmak istiyordu.Bu iki büyük cumhuriyetinde federasyondan ayrılması, Rusya’nın tekrar büyük ve süper güç olma iddiasının beklide sonsuza dek yok olması anlamına geliyordu.Büyük ikna çabaları ve biraz da kızıl ordunun kızıllığını göstermesi sonucu bu iki cumhuriyet , federasyon içerisinde kalmaya razı edildi.

Hayal kırıklığı, üzüntü ve umutsuzluk içinde geçen Boris Yeltsin döneminden sonra başkan seçilen Vilademir Putin, Rus halkını hayal ettiği yarınlara taşıyacak bir lider edasıyla geçti Kremlin (Başkanlık Sarayı)’e .


Çöküş sonrasında , federasyondan ayrılan devletleri tekrar bir araya getirmek ve bu devletler arasında siyasi, ekonomik ve “kültürel” işbirliğini geliştirmek amacıyla 1991 yılında kurulan Bağımsız Devletler Topluluğu’nun çalışmalarına ve üye devletlerle ilişkilere hız veren Putin , kısa sürede tekrar süper güç olabilmek için gereken hamleleri yapmaya da başladı.2005 yılında Türkmenistan’ın birlikten ayrılma kararı almasıyla biraz morali bozulan Rusya bu devleti de tekrar birlik içerisine katmak için ne gerekiyorsa yaptı, hatta yaptıklarının sonuçsuz kaldığını görünce Türkmenbaşı’na suikast düzenletmeyi bile göze aldı .Geçtiğimiz aylarda kaybettiğimiz Türkmenistan lideri Türkmenbaşı’nın ölümünü de bu durum çerçevesinde değerlendirmek ve bu ölümün ne kadar masum olduğunu araştırmak gerektiği kanaatindeyim.Devletlerin , milletlerin , ulusların bile çok rahat bir şekilde başka devletlerin çıkarları ve gelecekleri için kurban edildiği günümüz uluslar arası ilişkilerinde , her ne kadar devlet başkanı olsa da bir insanın kurban edilmesini şaşkınlıkla karşılamamak gerekir.

Putin’in diğer icraatlarına döndüğümüzde , doğudaki gücünü pekiştirmek için dünyanın yükselen iki büyük gücü olarak görülen Çin ve Hindistan ile ortak buluşma zemini oluşturmaya çalıştı.Bunun yanında ekonomik ilişkileri de geliştirmek amacıyla bu iki ülke lideriyle sıkı bir diplomasi trafiğine girdi.

Doğuda işleri yoluna koyan Putin tekrar yüzünü batıya çevirdi ve NATO’nun genişlemesi sonucu batıda daralan etki alanını, elinde bulundurduğu doğal kaynakların verdiği gücüde kullanarak genişletmeye çalıştı.Ukrayna’nın gün geçtikçe ABD eksenine girmesi karşısında doğal gaz kozunu oynadı ve bu devletin geleceğinin ABD den çok Rusya’nın elinde olduğu mesajını verdi.Tabi bu mesaj yalnızca Ukrayna ile sınırlı kalmadı , sonrasında Avrupa’ya giden doğal gaz boru hatlarını kış ortasında kısa bir süreliğine de olsa kesen Rusya aynı mesajı Avrupalı “dostlarına” da vermesini bildi.

Türkiye’nin maalesef içine düştüğü veya düşürüldüğü siyasi krizden de istifade eden Rusya , Kazakistan başkanı “Nazeke” (Nazarbayev) ve Türkmenistan’ın yeni başkanı ve bana göre Rusya’nın yeni adamı olarak göze çarpan Berdimuhammedov ile doğalgazı ve petrolü Türkiye üzerinden değil de Rusya üzerinden Avrupa’ya ulaştırmak konusunda anlaştı.

Rusya , satrancın yani Rusçası ile “şahmat” ın en fazla rağbet gördüğü ve beklide en iyi oynandığı yer.Uluslar arası politika üzerine yazanların ekseriyeti , geleceğin ikinci adamı olarak Çin veya Hindistan’ı gösterse de , kenarda hamle yapmak için sırasını bekleyen eski kurt Rusya’yı kimse göz ardı etmemeli.

Satrancı oynayanlar iyi bilir ki, son hamleye kadar kimin kazanacağı belli değildir.

 
Toplam blog
: 22
: 1957
Kayıt tarihi
: 12.05.07
 
 

1982 Bayburt doğumluyum. İlk okulu başka, orta okulu başka, liseyi başka bir şehirde okudum. Bunl..