2 günde 40 can kaybı… ne oluyor? neden oluyor?

Resmî rakamlar; Dağlıca’da 16 asker, Iğdır ve Tunceli’de 15 polis  şehit edildi.

Cizre’de 5 gündür “sokağa çıkma yasağı” var ve orada da 8 sivil vatandaşın hayatını kaybettiği bildiriliyor. İstanbul’da bir genç, telefonda Kürtçe konuştuğu için bıçaklanarak öldürüldü… Toplam, 40 can kaybı!

Öfke yükseliyor, kabarıyor, sokaklara taşıyor!

Bütün bunlar 2 buçuk sene boyunca durdu da neden şimdi oluyor?

Birdenbire nasıl patladı? Nasıl ve neden bu kadar şiddetli oluyor?

Neden her bir saldırı katliam boyutlarında?

Bütün bunları PKK mı yapıyor? Sadece PKK mı? Sadece bir terör örgütü mü?

Kim yardım ediyor? Bu kadar silah ve patlayıcıyı nasıl temin ediyor? Nasıl taşıyor? Kimse görmeden tuzakları nasıl kurabiliyor?

Bunları kim eğitiyor?

“Taktik” ve “stratejik” aklı kim veriyor?

İstihbarat, lojistik ve sıhhi desteği kimlerden alıyor?

Saldırıların uluslar arası boyutu ne?

Hangi “bölgesel” veya “küresel güç” ne yapmak, ne yaptırmak istiyor?

Ülkeyi “iç savaş”a götürme hesapları var mı?

2 ay önce tırmanışa geçen hadiselerin siyasetle, seçimle ilgisi ne?

2 buçuk yıl süren “barış-çözüm süreci” nasıl sağlanmıştı? Neden bitti? Şimdiki aşırı şiddetin o 2 buçuk yıllık “sükûnet”le ilgisi var mı?

Askerde-poliste eğitim, teçhizat, araç-gereç, bilhassa “istihbarat” ve İstihbarata Karşı Koyma (İKK) yönünden eksiklik, aksaklık var mı?

x   x   x

Gelinen noktada vatandaşın hiçbir sorumluluğu, hiçbir kabahati yok mu?

Meselâ, şu yukarıdaki soruları, haddizatında, daha önceden akıl etmeli değil miydi?

Bu soruları etkili ve yetkililere ve vekillerine çok yıllar öncesinden sormalı değil miydi?

x   x   x

“OKU” EMRİNE UYMAK VEYA UYMAMAK!

Aklıma bir sual daha takılıyor:

Başta Türkiye olmak üzere İslam âlemi kan denizinde boğuluyor.

İslam’ın pek çok hükmü tartışma konusu olduğu halde, ilk emri tartışmasızdır, tereddütsüdür… Hiç kimsenin itiraz etmeyeceği biçimde İslam’ın ilk emri “Oku”dur.

Peki, İslam âlemi okuyor mu? Bu temel emre “itaat” ediyor mu? Hayır!

Acaba, diyorum, “Oku” emrine itaatsizliğin cezasını mı çekiyoruz?

Çünkü okusak “aydınlanacak”, “gelişecek”, “güçlenecektik”…

Şarlatanlar bizi aldatamayacak,  “küresel güç”lerin oyuncağı olmayacaktık!