Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mayıs '13

 
Kategori
TV Programları
 

20 Dakika’da Tuba Büyüküstün Performansı

20 Dakika’da Tuba Büyüküstün Performansı
 

Bir meraktır gitti, ben dahil herkes yazdı, daha ilk gecesinde TT oldu, bununla da kalmadı hem övgü hem de eleştirilere özne oldu, Star TV’nin dizisi 20 Dakika izleyiciyle buluştu. İzleyicisi zevk aldı, kimileri kanal değiştirdi, ama en acısı perşembe akşamları reyting rekabeti için Beren Saat ile Tuba Büyüküstün karşı karşıya geldi.

Star TV, Tuba Büyüküstün'ün dizisini perşembe akşamına taşıyarak Beren'in dizisinin karşısına koydu. Sürekli birbirlerine rakip gösterilen Beren ve Tuba şimdi reyting yarışı yapmaya başladı. Ben bazen oyuncuları ‘’yarış atı’’na benzetiyorum.

Aslında yazımın başrol oyuncusu Tuba Büyüküstün! Kimsenin rol çalmasına izin vermemeliyim, fakat laf dönüp dolaşıp oraya geliyor. Beren-Tuba rekabeti ile ilgili yazımı okuyanlarınız bilir aslında her iki oyuncu da kendi kulvarlarında koşuyorlar gibi geliyor bana. ‘’Dönemlerinin 4 yapraklı yoncası olmaya aday isimleri’’ diye düşünüyorum.

20 dakika dizisi hakkında epey yazdım, hatta oyuncuları hakkında da özel yazılar yazdım ama Tuba Büyüküstün hakkında yazmadım. ‘’ Kısmet bugüneymiş!’’ diyenlerinizi duyar gibiyim ama işin aslı ben biraz bekleyip, akıl süzgecinden geçirip, sonra da fikir beyan etmek istedim.

Tuba Büyüküstün, 1982 doğumlu genç bir yıldız! Ama kariyerine aslında üniversite yıllarında reklam yüzü olarak başlamış ve ‘’star avcısı’’ Tomris Giritlioğlu tarafından sanat camiasına lanse edilmiş bir isimdir.

10 senedir aktif olarak dizi sektörünün içinde,  adından ilk söz ettirdiği dizi ‘’Çemberimde Gül Oya’’ da can verdiği ‘’Zarife’’ karakteridir. ‘’Gülizar’’ adlı televizyon filmi ile de daha 2004 yılında Sırbistan-Karadağ Cumhuriyeti Uluslararası TV Festival Bar'da Enİyi Kadın Oyuncu ödülünü aldı. Tuba Büyüküstün bu anlamda kariyerine en tepeden başlamış bir oyuncu olduğunu, daima başarılı işlere imza atacağının ön bilgisini mesleğine başladığı ilk senede bizlere bildirmiş oldu.

‘’Ihlamurlar Altında’’ ile zirvedeki yerini de pekiştirdi. Artık Tuba Büyüküstün’ün takipçileri  ‘’Starları’’nın peşinden koşmaya başladı.  Art arda ‘’Babam ve Oğlum’’, ‘’Sınav’’ ‘’Yüreğine Sor’’adlı sinema filmleri ile oyunculuğunu beyaz camdan, beyaz perdeye taşıdı.  Rol aldığı 3 dizide ‘’Arap Dünyası’’nın kapılarını Türkiye adına sektörel olarak açan öncü dizilerden odu.

Şimdiye kadar aldığı rollerin ortak noktaları naif ve kırılgan kadınları olmasıydı. Belki baş kaldırdı ama çok duygulu yönünü karakterine hep verdi. 20 Dakika aslında erkek senaryosu! Şimdi ne demek bu? Erkek rolün çok kuvvetli olduğu ve haliyle de erkek oyuncuların ön plana çıktığı senaryolar benim için erkek senaryosu. Evet, başrolde mutlaka bir kadın oyuncu vardır ama kadın oyuncu ağzı ile kuş tutsa erkek rolün önüne geçemez. Çünkü erkek rol öyle güçlüdür ki yepyeni bir star bile yaratabilir.

20 Dakika’da Tuba Büyüküstün rol gereği seyirciyi şaşırtıyor. Melek, aslında çeşitli katmanlarla kaplanmış bir karakterdir. Her bölümde bir başka katman açılıyor ve alttan çıkan karakter oyuncu için altın değerinde. Çünkü, yeni çıkan karakter Matruşka gibi küçülmüyor, tam aksine eskisinden daha parlak, daha büyük bir oyunculuk gerektiriyor.  Tuba Büyüküstün’ün bu projeye okey diyerek başlamasında kendini ikinci planda gibi göstermeye razı olmasına neden de bence bu. Karakterin ‘’dişi rol’’ yani yeni karakterleri içinde barındırıyor olması Tuba Büyüküstün’ü gerçekten Melekten Şeytana dönüştürecektir. Masum görüntüsü, naif kimliğinin altına sakladığı sinsi, yok edebilecek kadar güçlü kadın zaman zaman karşımıza çıkıp bizi de şaşırtıyor.

Gerek rolün katmanlarının olması gerekse 20 Dakika’nın yönetmen değiştirerek devam ettiği mücadelesinde Tuba Büyüküstün’ün performansının arttığını gözlemledim. Oyunculuk, yüzde yemiş yetenek yüzde otuz eğitimle geliyorsa da yönetmenin oyuncuyu kullanış, oyunculuğunu yönetiş gücüyle desteklendiğini düşünüyorum. Artık Tuba Büyüküstün daha iyi performans vererek oynadığını gözlemliyorum.  Artık Tuba Büyüküstün daha duygulu sahnelerle ekrana geliyor. Oyun olarak daha büyük oynuyor.

Güzelliğin ya da yakışıklılığın yeterli meziyet olarak görüldüğü ‘’oyunculuk sektörü’’nde altı doldurulmamış fiziki özelliklerin yeterli olmadığını her seferinde dile getiriyorum. ‘’Güzel olmak yetmez, oynamayı bilmek lazım’’ Tuba Büyüküstün de oynamayı bilen güzellerden. Böylece de yerleştiği zirveyi hak ediyor.

Hayatta zirvelere yolculuğumuzun devamı dileği ile..

www.televizyongazetesi.com

https://twitter.com/eceer

eceer6@gmail.com

https://www.facebook.com/pages/Ece-Er-%C4%B0le-Ba%C5%9Fba%C5%9Fa/145170645649459?fref=ts 

 

 
Toplam blog
: 781
: 3899
Kayıt tarihi
: 23.09.12
 
 

16- 06- İstanbul'da doğdum. Tatbiki Güzel Sanatlar Tekstil Ana sanat dalı Moda tasarımı bölümünde..