20'lik dişe veda!...

2010 yılına yaklaşırken ve 39.yaşıma girmeme günler kala 20’lik dişime veda etmem gerekti. Yan tarafında abse yaptığı için 15 gün öncesinden iki kutu antibiyotik içmem gerekti. İçtiğim Nidazol ve Alfoxil isimli antibiyotikler kısa zamanda iltihabı geçirdi.

Aslında gitmeyip diş hekimine bekleyebilirim! diye düşünebilirdim eğer antibiyotiği yazarken diş hekimi “şişlik inince ihmal etmeyin yeniden şişer” dememiş olsaydı.

Dişçiden oldum olası olumsuz etkilenirdim birçok kişide de olduğu gibi, ama artık değil(!) ‘Ya diş hekimleri değişti ya da ben!’ diyeceğim(!)

Dişte işlem yapılmadan önce yapılan lokal anestezi hiç acı duymadan işlemin bitmesini sağlıyor. Diş çekimlerinde genelde (birkaç sene önce) soğuk soğuk terler veya baygınlık geçirirdim. Bu sefer hiçbiri olmadı çok şükür. 20’lik dişim çok acı vermeden bedenimden ayrılıp gitti. Bir saat kadar boşluktaki tampon ağzımda duracak, Çıkarttıktan sonra tamponu 2 saatte hiçbir şey yiyip içmeyeceğim. Bu arada konuşmamam da gerekiyormuş(!)

Ses kısıklığını yaşadığımda başıma gelen konuşmama durumu dişim çekilince de aynen tekrarlamış oldu.

Konuşamadığım bu saatler içinde hep dakikalara bakıyorum. Konuşamayan arkadaşlarımı düşünüyorum, Allah’tan ben duyuyorum! Konuşamayan ve duyamayan engelli arkadaşlarımın durumlarını daha iyi anlayacağım bir deneyim daha yaşıyorum. Telefonum çalıyor ama konuşamadığım için açamıyorum. Açsam sessiz durarak çok daha ayıp etmiş olacağım.

“Konuşmaya yeniden başladığımda ararım” diye teselli ediyorum kendimi.

Kendisi İsminin anlamındaki gibi duru bir su bitkisi olan çok güzel, sempatik, konuşma engelli bir arkadaşımı düşünüyorum. Sağ olsun Nilüfer özel günlerimi hiç unutmaz. En yakınlarım bile hatırlamazken (ben bile unuturum bazen), doğum günümde, evlilik yıldönümümde, oğluşumun doğum gününde, bayramlarda, kandillerde her zaman birbirinden güzel mesajları, e-mailleri yüzümü güldürür. Yüzü hep güler.

Ben unuturum Nilüfer’in konuşamadığını! Cep telefonundan böyle birkaç kez unutup telefon etiğim olmuştur. Annesi açar telefonu, Nilüfer’e söylemek istediklerimi annesine anlatırken nasılda mahcup hissederim kendimi. Çoğu mesajlarını da yanıtlayamadığım olur yoğunluktan, fakat ona yazmam gerektiğini böylesine sadık bir dostu ihmal etmemek gerektiğini düşünür kızarım kendime!

2010 yılına girmemizden sonra ikinci 20’lik dişimde sorun çıkartmaya başladı. Yan tarafındaki damağımda kocaman bir enfeksiyon oldu, doktora gittim antibiyotik yazdı ve enfekte olmuş iltihabı boşalttı. Film çekti dişimden ve “çürük yok!” dedi. “Çürük yok ama büyük ihtimalle bu damaktaki iltihabı 20’lik diş yapmıştır onu çekelim…” dedi.

Çektirmeye gideceğim bir ara ama üç ay olmasına rağmen hala gitmedim, hatta geçtiğimiz hafta yine damağımda iltihap olacak gibi oldu o zaman “bir şey olmazsa gidip bu dişi çektireyim” dedim.

Dişçiyi aradım müsait değildi öyle kaldı…

Şimdi sorun yok, zaten ağzımda olması gereken 20’lik dişin yalnızca 3 tanesi varmış, bir tane hiç çıkmamış. Bu durumda birini çektirdim, diğeri her an çekilebilir ve ondan sonra bir tane 20’lik dişim kalmış olacak.

Kalmaya devam etsin diye düşünüyorum, sanki o ağzımdayken hala 20'li yaşlardaymışım gibi hissediyorum kendimi!

20’lik dişlerim size veda etmekte kolay değilmiş! Akıl dişi olan 20’lik dişimiz umarım aklımızı başımızdan alıp gitmez.