Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Temmuz '11

 
Kategori
Anılar
 

20 Temmuz 1974 Kıbrıs çıkarması ve bir asker

20 Temmuz 1974 Kıbrıs çıkarması ve bir asker
 

Bugün 20 Temmuz. Sıradan bir gün gibi gözüküyor ama 1974 yılında o günü yaşayanlarla birlikte, benim için kolay unutacağım bir tarih değildir ve T.C tarihinde önemli bir yere sahiptir.


O gün Kıbrıs^ta soydaşlarımıza yapılan katliamlar karşısında daha fazla sessiz kalamayan T.C nin, Ecevit-Erbakan hükümeti kararı ile Mehmetcik, Kıbrıs çıkarmasını gerçekleştirmişti.


20 Temmuz 1974 ün benim için önemliydi. O günün tam içindeydim çünkü. Askerlik görevine başladığım Balıkesir’de çavuş talimgahta henüz silah dahi teslim almamış, asker yürüşünü öğrenmeye çalışan 3 haftalık acemi askerdik. O tarihte bizim eğitimimiz 4 ay idi.


Ne olup bittiğini anlamaya çalışıyorduk. Gazinoya gidemiyor, TV izleyemiyorduk. Zaten zamanımız yoktu. Çarşı izinleri 1 aydan sonra başlayacaktı ama derhal iptal olmuştu. Bütün terhisler durdurulmuş, manga komutanı olan bazı erbaşlar terhis günlerini beklerkeni asteğmenler bu nedenle yıldız takıp, teğmen olmuşlardı.


Ülkenin bir savaş içinde olduğunu kısa zamanda öğrendik. Eğitim aralarında hemen asteğmenlerin yanlarında bulunan radyoların başına koşar, 5 dakikada asker arkadaşlarımızdan gelecek iyi haberleri ve başarıları duymak isterdik.


Eğitimler sıkılaştı. Koğuşlar boşaltıldı. Aylarca arazide silahla birlikte yattık. Yemekhaneye dahi çift kol gidip gelmeye başladık. Eğitimde hafif gevşedi mi, eğitim çvş. Sert bir şekilde uyarırdı. ‘’Arkadaşlarınız Kıbrıs’ta çatışıyor, ölüyor gerekirse, siz burada keyif çatıyorsunuz’’


İlk çıkarmadaki şehitlerden, daha sonraki yanlışlıkla vurulan Kocatepe savaş gemimizden falan pek haberimiz olmadı ama; Beşparmak dağlarının, yıllarca mevzilenen Rum’lara rağmen aşıldığı haberi bir zaferin başlangıcını müjdelediği için bizi çok sevindirdi. Gazetedeki zafer haberleri ve hava indirme birliklerimizin fotoğrafları bizlere daha sık gösterilmeye baişlandı. Hepimiz büyük bir moral kazanmaya başladık.


Ara sıra, öğlen içtimalarında terhis olması gereken ama olamayıp da teğmen olan Adana’lı asteğmenimiz sorardı?. ‘’Kıbrıs’a gönüllü gitmek isteyeniniz var mı?. Varsa, bir adım öne çıksın’’. İnanılmaz ama gurur vericiydi. ''Rap'' diye tek ses bütün talimgah bölüğü bir adım öne çıkardı.


Çıkarmada görev yapan arkadaşlarımızın elinde bizim eğitimde kullandığımız, yarı otomatik M1 tüfeği olduğu söyleniyordu. Oradaki arkadaşlarımız, şehit oldular, yaralandılar, psikolojilerini bozdular ama bu Millet’e büyük bir zafer yaşattılar. Belki bugün unutulupgittiler ama tarihe adlarını altın harflerle yazdırdılar, O toprağı geriye söke, söke aldılar.


2.çıkarmaya kadar tedirginliğimiz sürdü, tedbir asla elden bırakılmadı. Her an cepheye gidecekmişiz gibi sıkı bir eğitimden geçtik. Usta er ve erbaşlar aramızdan giderek azalıyor, Kıbrıs’a gönderiliyorlar, bu nedenle sık sık eğitim komutanlarımız değişiyordu.


Sonunda zafer haberi geldi ama peşinden ambargo da. A.B.D derhal ambargo uygulanacaığını bildirdi. Palaskalarımızı geri aldılar ilk olarak. Çarşı iznimiz hala yoktu. 30 Ağustos törenlerine katılmak için çalışmaya başladık. Aylar sonra ilk defa sivillerin arasından geçecektik. Harbiye marşıyla Balıkesir caddelerinde silahlı hareketler yaparken duygusal günler yaşayan bizler ve halkımız büyük bir coşku yaşadık. Caddeler kurulan takların altından geçerken yukardan kolonyalar fışkırıyordu. Mola’da halk bizi bağrına basmıştı. Bize, yiyecek, meşrubat, su taşıyorlar. Güzel sözlerle bağırlarına basıyorlardı. Kıbrıs’ta zaferi biz getirmemiştik belki ama bu halkın gönlünde bütün askerler birdi ve askerin, bu halkın gönlündeki yeri bir başkaydı.


20 Temmuz 1974 unutulmaz bir gündü. Rahmetli Ecevit’in radyodaki o sözleri unutulnmazdı. ‘’Türkiye garantör devlet olarak Kıbrıs’a müdahele etme hakkını kullanmıştır’’ cümlesiyle başlayan sözü ‘’Bu bir barış harekatıdır, adadaki bütün insanlara barış getirecektir’’ bitiyordu.


Evet Kıbrıs Barış Harekatı adaya barış getirdi, EOKA çetelerinden Enosis işgal planından, katliamlardan kurtardı, Kuzey Kıbrıs Cumhiriyeti ilan edildi ama 37 yıl oldu hala ambargoda ve tanınmıyor. ONLAR, SAVAŞI KAYBETTİ, BARIŞA DA YANAŞMADILAR. Rum’ların her zamanki masa oyunları ve arkasındaki artık gücü kalmamış güçler buna izin vermedi. Tam da 20 Temmuz’a girerken Güney Kıbrıs’ta patlayıcılar infilak etti ve adanın Güney’i elektriksiz kaldı. Ne diyelim? Allah’ın sopası yok. Önce Yunanistan iflas etti. Hala patlayıcılarla uğraşanların akibeti de bu olmalı. Gelinen noktada, onlara elektrik vermek yine bize düştü. Ölsek, bize su vermeyen bir topluma elektrik vermek bu ülke insanının inançlarıyla doğrudan ilgili. ‘’Düşene bir tekme de sen at ‘’ bize göre değil ama bir gerçek kozlar da artık ellerinde değil. Kıbrıs’ta yakın zamanda çok şeyler değişmesi de artık hayal değil.


O gün, kışlada birlikte eğitim yaptığımız tüm arkadaşlarımı, komutanlarımı saygıyla hatırlıyor, güç şartlarda kazanılan, bu çok anlamlı zaferde kanını ve canını veren şehit, ve gazilarimizi saygıyla anıyorum. Onlarla aynı dönem silah arkadaşlığı yaptığımız için gurur duyuyorum. Sağ olsunlar, nur içinde yatsınlar.
 

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..