Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Aralık '08

 
Kategori
Mizah
 

20 yıl sonra olası bir hesap sorma...

20 yıl sonra olası bir hesap sorma...
 

BEBEK BANK...GELECEĞİN BANKASI !


Biliyorsunuz artık sperm bankaları var. Yani bir kadın çeyizdi evlilikti, bulaşıktı, yemekti, derdine düşmeden bu bankalardan sperm alarak çocuk doğurabiliyor. İlerki yıllarda erkeğin iliğinden üretilen hücrelerle de çocuk sahibi olunacakmış. Peki bu ısmarlama çocuklar bir gün annelerine babalarını sorarlarsa:

-Anne bizim okulda bazı çocukların babası var… Benim babam nerede?

-Senin baban bir bankada yavrum…

-Annecim gidelim bankada babamı görelim. Paralarımızı artık ona verelim. Bana bir kumbara versin; benim oğlum bu bankayla büyüyecek desin. Tıpkı reklamlardaki gibi… O amcalar ne cici... Annecim onlar sahici mi?

- Onlar SAHİL-Cİ canım... Banka batınca sahile vuran bir bankacı cinsi yani... Ama senin baban onlardan değil... Çünkü babanın bankası bildiğin bankalardan değil…

-Neden ama annecim… Her gece reklamlara çıkan o minik adamlardan biri babam olamaz mı… Hani Makbank reklamındaki mini mini adamlar. Hepsi birleşince anca bir kalp oluyorlar… Aynı Güliver cüceler ülkesindeki gibi…

-Hah hah; onlar aslında paranın devleri yavrum. Bizim gözümüze ya da cebimize girmek için o kadar küçülmüşler… Ama senin baban onlardan bile mimikti…

- Olsun, yine gidip görelim. Madem çok minik cebimize koyup eve getirelim…

-Yapamayız canım yavrum… Baban tüp bankta çünkü…

-Tüp bank mı… Ama o batmadı mı… Hani herkesin parasını lüüp yapan Tüp bank
değil mi bu?

- Öyle batık banka çook canımın içi… Senin baban namuslu biriydi… Batık bankalarda değildi… Orada mafyanın babaları vardı… Şey… Biraz büyü anlatırım…

-Ama annecim ben 20 sene öncekiler gibi geri zekalı değilim… Benimle her şeyi konuşabilirsin… Yoksa Recep Tayyip dede babamın bankasını da mı sattı? Gidip babamı geri alalım. Kaç para eder ki benim babam… Daha AB ye bile giremedik; hem geri verirler hem de biri eksildi diye sevinirler…

- Yavrum; bi tanem; bilmem ki nasıl söylesem. Senin babanı ben satın aldım… Babanın durduğu bankaya gittim; parasını verdim; ben bunu istiyorum dedim.

O zaman onu nerede saklıyorsun annecim. Yatağın altında mı… Ama benim doğmam için onun yatağın altında değil üstünde olması gerek… Bankada onlardan daha var mı?… Bir tane de benim için al… Sendeki sende kalsın; kocan olsun. Bendeki babam olsun… Hatta bi tane daha al; o da amcam olsun...

- Olmaz yavrum. İmkansız!…

-O zaman bana babamı anlat. Gözleri ne renkti. Saçları sarı mı… Bana benziyor mu… Benimle bir gün olsun okula gelir mi… Bana babasız diyen Ali’ yi döver mi?

- İstese de dövemez bi tanem… Çünkü senin baban çok çok minik…

-Benden de mi minik… Görünmüyor mu yoksa… Yoksa o görünmez adam mı? Bankalar görünmez adamlarla mı dolu… Biz onlara paramızın yarısını yatırırken onlar bizim paramızın hepsini götürüyor mu?

- Yok canım; baban sana böyle şeyler yapar mı… Seni görecek kadar büyük olsaydı inan ki o da benim gibi sana tapardı…

- Annecim sizin nikahınızı kim kıydı?…Babam o kadar minikse belki de sen ayağına bastığında ezildi; ya da masadan kaydı. Bana gerçeği söyle annecim… Ben büyüdüm artık… Lafı kıvırman beni çok baydı…

- Dedim ya yavrum; babanı istesen de göremezsin… O çok ama çok minikti.

- Öyleyse beni kocaman bir leylek değil mini mini bir kuş ya da kelebek getirdi.

- Baban kelebekten de minikti…

- Zavallı babam; öyleyse onu bir küçük kutuya koysaydın; bana masal okuması için de bir kitabın üstüne bıraksaydın… Harflere tırmanır tırmanır okurdu… Benim de masal okuyan bir babam olurdu… Size masal okuyan Recep Tayyip dede var; ama bize yok...

- Ahhh içim parçalanıyor yavrum… Ama babanın minikliği anlatır gibi değildi.

-Yoksa bir molekül müydü. Yahut Atom… Hani Hiroşima da patladıydı… Belki de MİLATTAN ÖNCE Davutpaşa ki maytaptı… Ya da Kasım paşalı gibi hepinizle MAYTAP geçen bir amcaydı.. Belki sadece düğünlerde patlayan tabancaydı…Saklama benden annecim… Yoksa babam Atom karınca mıydı… Minikse ne kadar minikti?…

- Senin baban bir kemikte bir ilikti yavrum… O ilikten üretildin sen…

-Onun için mi köpeğimiz Maskara bana bazen yiyecek gibi bakıyor annecim…

- Ay sahi mi… Aman onu hiç aç bırakmayalım… Ne bilsin köpecik… Bir gün kendi mamasından bıkar; ilik babanı yiyorum diye senin tadına bakar…

-Annecim bana bir de kardeş yapsana? Maskara onu yesin...

-Yok canım... Maskara kimseyi yemez... Sen bizi maskara edenlere lokma olma...

-Öyleyse kardeş isterim; kardeş isteriiim...

-Olur bitanem…Yarın seninle gideriz; tüplere bakarız; kardeşini yapacak babayı seçersin… İyi ki teknoloji ilerledi canımın içi… Babalar boy boy; şişmanı; zayıfı; hafifi; ağırı… Yoksa bir çocuk için çekilir mi ömür boyu erkeğin kahrı…

 
Toplam blog
: 94
: 608
Kayıt tarihi
: 04.10.06
 
 

1950'lerden sonra doğan her dünya insanı gibi, ardında pek çok takıntıyla gelen geçmiş zamanı, bilim..