2001'den günümüze ne değişti?

FRANSA 'SOYKIRIM'I TANIDI TÜRKİYE'DEN FRANSA'YA SERT TEPKİ

18 Ocak 2001

Fransa Ulusal Meclisi, sözde Ermeni soykırımına ilişkin "Fransa, 1915'te Ermenilerin maruz kaldığı soykırımı tanır" ifadesinin yer aldığı yasa tasarısını kabul etti. Türkiye, Fransa Meclisi'nde sözde Ermeni soykırımı tasarısının kabul edilmesine sert tepki gösterdi.

Hükümet tarafından yapılan açıklamada, kararın şiddetle kınandığı belirtilerek, Fransa Hükümeti, yasayı etkisiz hale getirmeye davet edildi. Açıklamada, Türkiye'nin Paris Büyükelçisi Sönmez Köksal'ın danışmalar için Ankara'ya çağrıldığı ifade edildi.

Tasarı ile ilgili ilk karar 7 Kasım 2000 tarihinde Fransa Senatosu'nda alındı.
Dışişleri Bakanlığı'nca, bu karar üzerine yapılan açıklamada, "Türk-Fransız dostluğu dar ve bencil siyasi hesaplara alet edilmiş olmaktadır" denildi.

Dışişleri Bakanlığı açıklaması

9 Ocak 2001 tarihinde TBMM Genel Kurulu, Fransa Meclisi'nde ele alınacak sözde Ermeni soykırımı tasarısının, "tarihin tahrif edilmesi ve önyargılara dayandığını" belirten bir deklarasyon yayımladı.

TBMM Deklarasyonu

Başbakan Bülent Ecevit, 17 Ocak'ta Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Bernard Garcia'yı kabul ederek, tasarının yasalaşması halinde Türkiye-Fransa ilişkilerinin zarar göreceği uyarısında bulundu. Ecevit, ayrıca yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin bu konudaki duyarlılıklarını bir kez daha vurguladı, korunmasına önem ve değer verilen köklü Türkiye-Fransa ilişkilerinin, bu tasarının kabulünden büyük ve kalıcı zarar göreceğini belirtti.

Başbakan Ecevit'in açıklaması

Tasarının Fransa Meclisi'nde kabulünden sonra yapılan hükümet açıklamasında, karar şiddetle kınandı.

Hükümet Bildirisi

Başbakan Ecevit, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile yaptığı haftalık olağan görüşmenin ardından Çankaya Köşkü çıkışında gazetecilere açıklamalarda bulundu. Ecevit, sözde Ermeni soykırım tasarısının Fransa Ulusal Meclisi'nde kabul edilmesini son derece üzücü bir olay olduğunu belirterek, "Gereken tepki gösterilecektir" dedi.

TBMM Başkanı Ömer İzgi, düzenlediği basın toplantısında, Fransa Ulusal Meclisi'nde sözde "Ermeni soykırımı" iddialarına ilişkin tasarının kabul edilmesini şiddetle kınadığını bildirerek, "Türkiye Parlamentosu böyle bir kararı asla kabul edemez" dedi.

TBMM Başkanı İzgi'nin basın toplantısı

Dışişleri Bakanı İsmail Cem de, gazetecilerin soruları üzerine, "Ne kadar yanlış yaptıklarını bilahare görecekler. Ama ben bunun üzerine konuşmak istemiyorum. Çünkü hükümet olarak düşüncelerimizi bir araya getirdik, Sayın Başbakan'a sunduk. Sayın Başbakan da ya açıkladı ya açıklıyor. Ona bir şey eklemek istemiyorum. Bütün düşüncelerimiz orada mevcuttur" şeklinde konuştu. Dışişleri Bakanı Cem, Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Bernard Garcia'yı Dışişleri Bakanlığına davet ederek, Türkiye'nin duyduğu tepkiyi dile getirdi. Fransız Ulusal Meclisi'nin aldığı son kararı Türkiye'nin teessüf ile karşıladığını belirten Cem, "karar, Ermeni terörizmini yeniden harekete geçirebilecek sorumsuz bir davranıştır" dedi.

Cem'in görüşmesine ilişkin Dışişleri açıklaması Bu arada, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, Fransız mallarına boykot çağrısında bulundu. Aygün, yaptığı açıklamada, Fransa Parlamentosunun tarihi gerçeklere rağmen aldığı siyasi karara karşı, iş dünyasının ekonomik ceza uygulaması gerektiğini bildirdi. İtalya üzerinde etkili olan ekonomik yaptırımları hatırlatan Aygün, Türkiye'de üretilmeyen ve ithal yoluyla Türkiye'ye giren Fransız mallarına karşı boykot çağrısında bulundu.

KAYNAK: TRTNET VE NETHABER

(18 OCAK 2001)

2001'den günümüze ne değiştirebildik? Bayrağımız mı yakılmadı, dinimize mi sövülmedi, toprağımız mı satılmadı, şehitler ölmedi de vatan mı bölünmedi, yoksa defalarca çiğnenen onurumuzun üzerinden 12 Ekimde bir daha geçilmedi mi.... Hangi hükümet bizim değerlerimizi ezdirmeyecek; öyle bir hükümet başa gelebilecek mi bir gün merak ediyorum.

5 sene önce soykırım Fransa’da meclise girmiş; belki 5 sene sonra yine başka bir kılıfla üzerimizden siyasi oyunlarını oynarlar ve tekrar gündeme getirirler... 18 ocak 2001 den sonrada kuru gürültüler oldu gereken yapılacak dendi, yanlış yaptıklarını anlayacaklar dendi;gelin bakın 12 ekime ne de güzel anlatabilmişiz yanlış yaptıklarını ki bugün Türklük onurumuzu savunma hakkımız Fransa da bir kez daha elimizden alınmak üzere onayını bekliyor..

Acaba bu hükümette bu Fransa’nın politik oyunlarından kendi politik oyunları için pay mı çıkartmaya çalışıyor. Bu kadar kuru gürültü neden oluyor dersiniz? İş yapar gözükmek için kuru gürültü koparmak bizim hükümetlerimizin politikalarının ilk sıralarında yer alır.

Fransa ya gidip te diplomatların ceza alması söz konusu değilken politikacılarımızın: Ermeni soykırımı yoktur demesi kendimizi kandırmaktan başka ne olabilir. Bir iki ihaleye almayarak, Fransız işadamlarına baskı yapıp ta onlardan yasalaştırma sürecinde medet umarak mı cevabımızı vereceğiz...
Görüldüğü gibi bir iki güne kalmadı 18 ocakta olduğu gibi 12 ekim sürecinde de yine unutuldu. Günü gelir yasa kabul edilir yine sözde sert tepkiler veririz.. Bizim onurumuz Fransa da senatoyla cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın vicdanına kalmış.

Üzerinden siyasi oyunlar oynanması bu toprakların kaderi olmuş.