Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '07

 
Kategori
Siyaset
 

2007 Milletvekili seçimleri milli irademize mi bırakıldı?

2007 Milletvekili seçimleri milli irademize mi bırakıldı?
 

2007 Milletvekili Genel Seçimi sonuçlarına madalyonun bir yüzünden bakınca, kabaca her iki kişiden biri AKP'den bir memnunmuş, bir memnunmuş ki, sormayın gitsin!

Ve memnun olmayan öbür kişinin de hükmü yok. Hani “Meydanların sesini görmezlikten gelemem!” deniyor ya, işte o görmezlikten gelinen öteki meydanlardaki sesi çıkaran kişi o! Bakmaya gerek yok, dikkate almaya gerek yok, solda sıfır gibi yani... Var ama, etkisiz eleman...

Küresel sermaye ve güçlere rağmen henüz yok edilememiş ama dikkate alınmayan öteki yarıyı ben de dikkate almayacağımdan bu yazım AKP’den çok memnun ve dikkate alınmaya değer meydanlardaki seslere dair.

Seçim "çalışmalarının" kaynakları ve bu paraları verenlerin seçimlerin nasıl sonuçlanmasını istediği açıkca biliniyor.

Bu seçimleri AKP'nin kazanması için güç birliği yapan kesimlere bakıyoruz (rasgele sırayla):

1-PKK (Şehitlerimize ağlayalım daha biz),

2-Barzani (Irak'ı parçalayıp Kürdistan kurmak ve Mersin-Trabzon'a çekilen çizginin doğusunu resmen, batısını da fiilen almak isteyen; Kerkük'de, Telafer'deki katliamların sorumlusu, PKK’nın istihbarat ve lojistik kolu)

3-Yunanistan (Kendi sınırlarında Türk'ü, İslamı adım adım yok eden; Her fırsatta T.C.'e kırmızı kart gösteren; Ege'de sürekli sorun yaratan...),

4-Kıbrıs Rum Kesimi (açıklama gerekir mi?),

5-ABD ("Ortadoğuda ülkeler parçalanacak, sınırlar değişecek" diyen ),

6-AB ( T.C.'yi parçalamak için Azınlık, Alevi, Kürt, Ekümenik, Ruhban Okulu, Vakıflar, Anayasa, Sözde Ermeni Soykırımı falan filan kurcalayıp, her koldan saldıran...23-24Temmuz’daki haber, AB komiseri "Laik azınlığın hakları korunsun" buyurmuş! Vatanımda azınlık ilan edildim),

7-Emek sömürücüleri (Düzeltirim, finansal piyasa oyuncuları demek istemiştim. Üretmeden paraya para kazandıran büyük oyuncular, hani borsamızın %73'ünü elinde tutanlar);

8-Sömürgeciler (Küreselleşme yeni adıyla, insanlığın yıllarca döktüğü alınteriyle kurulmuş şirketleri, işletmeleri, fabrikaları, limanları neyi varsa ele geçirip ülkeleri asker, top tüfek kullanmadan işgal edenler)

9-Din bezirganları (Dindarlık makyajli işlerle paraları cebe indirenler),

10-Köşe dönücüler (Yolsuzluklara, "Bana da düşer" diye göz yumanlar)

11 -...(yoruldum...)

Bu kadar güç, milyonlarca dolar akıttılar ülkemizdeki seçime, tarih yazacaktır dökümünü.

Bu kadar para akıtılan işte sonuç tesadüfe mi bırakıldı yani?
Yani bunca güç, bunca para koydular ve destekledikleri AKP dışında birilerinin seçimi kazanması olasılığını bertaraf edecek önlemleri almadılar öyle mi?
İnanmak kolay değil buna!

Pek çok kişi bu destekden söz ediyor ama kazanmayı garanti edecek yöntemlerden, yani hileden söz etmiyor. Garip!

Şu bilinen, kömür, erzak, alışveriş çeki, kapı kapı hediyeler de; Kırmızısı sökülüp sivil plaka takılmış makam araçlı seçim gezileri; Yerel yönetimlerin, devletin olanaklarını seferber etmek de bu kapsamda değerlendirilir bildiğim.
Yine mahalle baskısıyla oy verdirmeler, verdirmemeler de...Yani "hile" başlığına girecekleri saymak uzun.

Gelelim oy sayım boyutuna.

Hala sandıklar elle sayılıyor, ilçe seçim kurullarına tutanakla teslim ediliyor. Sonra, SECSİS midir nedir adı, bilgisayar uygulamasına giriliyor sonuçlar.
Duyduğum girilen sonuçların bir örneği sandık başkanına veriliyormuş. Yolda ve bu işlem sırasında sandık kurulundaki parti temsilcileri orada mıdır, oy pusulalarının ve tutanağın değiştirilmediğinden emin midirler, hepsi "EVET, oylara dokunulmamış ve sayım sonuçları doğru girilmiştir" diye yazılı onay vermiş midir, kendileri tutanağın örneğini alıp partilerine götürmüş müdür, bilinmez. Ya parti temsilcisi kimi ihtiyaçlarının karşılanması sonucunda oyların değiştirilmesini görmeyip, duymadı ise...

Bu belge verildikten sonra girilmiş sonuçlar bilgisayarda değiştirilse (kolayca değiştirilebileceğini biliyorum), nasıl bilinecek de itiraz edilecek?
Sandık kurullarında görevli partililer kendi partilerine birer örnek götürüyorlarmış ya, yani güya partilerde hesap yapacak ve sapma varsa itiraz edecek. Kabul edilir ki öyledir, oysa ıspatı yok.

Soruyorum, mesela seçimi kaybedenlerden CHP'e, "Haydi açıkla bakalım her sandıktaki temsilcinin partiye belgeleri teslim ettiğini ve bu sonuçlarla YSK'nın sonuçlarının tuttuğunu. "

Partiler sandıkların tamamını değerlendirmeye hala çalışıyor olmalılar (basit bir bilgisayar uygulaması bu), çünki tıs yok! "Evet, bize gelen sonuçları işledik ve aynı noktadayız" veya "Hala üzerinde çalışıyoruz" diyen falan da yok.

Peki her sandıkta her partiden adam var mıydı? Kim garanti ediyor? Açıklandı mı adları?
Bu kişiler kendi sandık sonuçlarının YSK'a aynen ulaştığını garanti edecek araçlara sahip midirler?

Sandıklardaki görevlilerin ad listesi ve sandık sandık sayım sonuçları (www.ysk.org.tr 'de mesela) ilan ediliyor mu ki itiraz edilebilsin. İlan ediliyorsa nerede? Kolay mı erişmek? Kolayca nasıl ulaşılır bilen varsa, bildirsin.

Ek olarak, sandıkta oy kullanırken orada benim partimi temsilen kim vardı, ona nasıl ulaşırım bilgisinden de yoksunum.

Eskiden sandık açılıp sayılırken dileyen vatandaş orada bulunabilirdi. Bu seçimde polisler sayımı izlemek isteyen vatandaşı engellemis diye duydum ya, ben kalmadığımdan tanık değilim. Gerçi sadece sayımda orada bulunabilirlerdi, oyların ve tutanağın ilçeye götürülmesine eşlik edemezlerdi, o arada herşey olabilir.

Geçmişte oyları çöpe atacak kadar pervasızdılar. Bulunacak şekilde atmak da psikolojik savaşın parçasıdır, yoksa ateş mi yok!

2002 genel seçimlerinden ve belediye seçimlerinden sonra çöplüklerde yüzbinlerce EVET onaylı geçerli oy pusulası bulunmuştu. 2002 seçimlerinde 4.000.000 kadar mükerrer oy kullanıldığı biliniyor. Bu seçimde bilen var mı? Bunların tespiti de çok zor ayrıca. Hele zamanında tespiti...

Kabaca her iki kişiden biri AKP'e oy verdi, Ya biz kristal kulede yaşıyoruz (etrafımda bir kişi de çıkmadı AKP'e oy verdim diyen), ya Sn.Bekir Coşkun'un yazdığı gibi "Utangaç Seçmenler", utançlarından açıklayamıyorlar.

Utanmayın, utanmayın!

Doğrudan, haktan yana olmak devri hiç gelmedi ki utanasınız, hep güçlüden yana olunuyor!

 
Toplam blog
: 41
: 1621
Kayıt tarihi
: 29.05.07
 
 

Doğaya, sanata, spora, bilime ve ülkeme bağlı; doğruya, gerçeğe, akla yönelik; uluslara saygılıyı..