Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Temmuz '08

 
Kategori
Eğitim
 

2008-ÖSS taban puan değerlendirmeleri

2008-ÖSS taban puan değerlendirmeleri
 

Aslında hemen her aday 2008 ÖSS”sinde puanların düşebileceğini az çok kestirmekle birlikte belirsizliğin etkisinden olsa gerek, “Acaba istediğim programa yerleşebilecek miyim?, Taban puanlarda düşme olacak mı?” gibi soruların zihinlerini meşgul etmesinden kendilerini alamamaktalar. Bu durum adaylarımızın kaygı ve stres durumlarını da artırmakta. Birçok gelişmenin yaşandığı 2008-ÖSS sürecini taban puanlar açısından analiz ederek adaylarımızın önündeki belirsizlikleri azaltmak ve streslerini makul seviyelere çekebiliriz.

2008-ÖSS Bir Fırsat Yılı

Öncelikle şunu tekrar belirtelim ki 2008-ÖSS, üniversite adayları için tam bir fırsat yılıdır. Açıköğretim fakültelerini de dikkate aldığımızda her iki adaydan birinin yerleşmesi beklenmektedir. Açıköğretim fakültelerini dikkate almasak bile yaklaşık 550 bini bulan lisans ve önlisans kontenjanları hiç de azımsanmayacak bir rakamdır. Şimdi taban puanların düşmesine neden olabilecek etkenlere bir göz atalım.

Bilindiği üzere liselerin 4 yıla çıkartılmasıyla daha önce hazırlık sınıfı bulunan okulların dışındaki ortaöğretim kurumları (liseler) mezun vermedi. Bu durum, ÖSS”ye başvurmadaki öğrenim durumu dağılımında, 2007 yılında 800 bini geçen son sınıf düzeyindeki öğrenci sayısının 220 bine düşmesine neden oldu. Yani liseden mezun olarak ÖSS”ye ilk defa girecek öğrenci sayısında 500 binden fazla azalma oldu. Bununla birlikte bu durumu fırsat olarak değerlendiren eski mezunların “şans deneme” girişimleri sonucu, 2007 yılında 950 bini geçen eski mezun (daha önce yerleşmişler dahil) başvurusu bu yıl (2008) 350 binden fazla artış göstererek 1 milyon 300 bini geçti. Fakat 350 bin dolayında artış gösteren eski mezun başvurusunda, hiç de azımsanmayacak bir bölümünün ciddi bir hazırlığı olmaksızın “ya tutarsa” yaklaşımı ile sınava girdiğini göz ardı etmemek gerekir. Sadece, özetlediğimiz liselerin 4 yıla çıkmasının etkisi bile 2008 yılı taban puanlarının bir miktar düşmesine neden olabilecektir.

Kontenjanların %25 Oranındaki Arttırılması Önemli Bir Etken

Fakat 2008 yılı taban puanlarının düşme ihtimalinde asıl ve en büyük etkenin yeni açılan üniversite ve programların oluşturduğu kontenjan yanında mevcut programların kontenjanlarının %25 oranında artırılmasıdır. Bu durumun daha fazla adayın yerleşmesine olanak sağlamasıyla birlikte taban puanlarda da ciddi oranda düşmeler meydana getirmesi beklenmektedir. Elbette ki, her üniversite programının taban puanında eşit miktarda düşme meydana gelmeyecektir. Arz-Talep durumunu dikkate aldığımızda daha popüler (daha çok tercih edilen) programlardaki düşüş miktarı, daha az tercih edilen programlardan daha aşağıda olacaktır.

Sözel Programlarda Daha Fazla Taban Puan Düşmesi Olabilir

Bununla birlikte sözel puan türü ile öğrenci alan programların taban puanlarında, sayısal ve eşit ağırlık puan türlerine göre daha fazla düşme meydana gelebileceği söylenebilir. Zira son sınıf düzeyinde ÖSS”ye giren adaylar, eski sistemde hazırlık sınıfı bulunan yani fen/sosyal ve Anadolu lisesi türü mezunlarıdır. Bu tür okulların sayısal ve eşit ağırlık alanlarında eğitim vermeleri, sözel adaylarının hatırı sayılır miktarda azalmasına neden olmuştur. Diğer bir ifade ile kontenjanların artırılması ile artan sözel program kontenjanları çoğalırken, sözel program tercihinde bulunması muhtemel adaylarda azalma meydana gelmiştir. Bu durum kontenjanların doldurulması için daha düşük puanlı adayların yerleştirilmesine olanak sağlamakla birlikte, ciddi oranda taban puanı düşmesine de neden olabilir.

Okul Birincileri Her Zamankinden Daha Avantajlı Durumda

Bir diğer öngörümüz de okul birincilerinin yerleşme ihtimalindeki artış ve okul birincisi taban puanlarındaki düşüşlerin daha da fazla olabileceği yönündedir. Zira %25”lik kontenjan artışlarına paralel olarak okul birincisi kontenjanlarında da artışlar olacaktır. Bununla birlikte okul birincisi sayısında, liselerin 4 yıl olması ile sadece eski sistemde hazırlığı bulunan okulların mezun vermesi okul birincisi sayısında çok ciddi azalma meydana getirmiştir. Okul birinciliğinden yerleşme hakkı ise sadece mezun olunan yıl için geçerlidir. Yani eski mezunlar, bu kontenjanlardan yararlanamayacaktır. Özet bir ifade ile okul birincisi kontenjanı artarken, okul birincisi sayısı ciddi olarak azalmıştır. Bu da okul birinciliği taban puanlarında daha da fazla bir puan düşüşüne neden olacaktır.

Son olarak, lisans tercihi için gerekli puan barajının 185”ten 165”e, önlisans ve açıköğretim tercihi için gerekli puan barajının 160”tan 145”e çekilmesi de, özellikle dolmayan ve az tercih edilen (daha çok vakıf ve KKTC üniversitelerinde yer alan programlar) programlarda da dolaylı bir taban puan düşüşü meydana getirmesi beklenmektedir.

Üniversite adayı gençlerimizin, ÖSS”den alacakları puanı en etkili ve en iyi şekilde değerlendirebilmeleri adına, bahsettiğimiz analizleri dikkate alarak tercihte bulunmaları yararlı olacaktır. Bütün adaylarımızın kendilerine en uygun programlara yerleşmelerini temenni ederiz.

Sinan ÇAĞIRAN
www.OSSservisi.com Editörü

 
Toplam blog
: 157
: 12370
Kayıt tarihi
: 22.08.06
 
 

1996-2000 Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü, Psikolojik Danış..