Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Aralık '09

 
Kategori
Güncel
 

2009 yılında “Küfür in Hoşgörü out”

2009 yılında “Küfür in Hoşgörü out”
 

Yeni bir yıla girmeye hazırlandığımız bu günlerde, yeni yıl hakkında öngörülerde bulunmak için geçen bir yılda neler oldu hatırlamaya çalışalım. Geride kalan bir yılın sözcük muhasebesi yapılacak olursa sevgi, saygı, kardeşlik ve dostluğun en fazla telaffuz edilen sözcükler olmasına rağmen kin, nefret ve düşmanlığın daha çok ön plana çıktığı görülmektedir. Bunda farklı fikir ve düşüncelere tahammülsüzlüğün payı büyüktür. İnsanlar arası iletişimin temel aracı sayılan dilin kullanımındaki üslup bu hoşgörüsüzlüğün ne düzeyde olduğunu açık bir şekilde göstermektedir.

İnsanların olay, düşünce, duygu ve hayallerini ifade şekilleri çoğu zaman sanat olarak kabul edilirken öfke, haykırış, hayal kırıklığı ve korkularını ifade etmesi ise küfür olarak tanımlanır. Çoğunlukla karşısındakinin duygularını incitmek için kullanılan bu sözcükler sinema, tiyatro da olduğu gibi mizah ve bazense gündelik yaşam gibi hayatın birçok alanında sıklıkla kullanılmaktadır. Kullanılan bu sözcükler kullanıldığı topluluk, yer ve zamana bağlı olarak kullanan kişiyi kahraman, düşman ya da komedyen yapabilmektedir.

Canlı ve sürekli gelişen bir söylem türü olarak küfür tarihinin ne kadar eskiye uzandığı bilinmemektedir. Ancak, dillerin ortaya çıkışıyla birlikte bunların var olduğu ve ilk zamanlarda el, kol ile yapılan bu hareketlerin daha sonraları sözle yapıldığı bilinmektedir. Küfürlerde en çok kullanılan objeler; cinsel organ veya söylemler yanında hayvan ve bitki isimleri olmuştur. Hayvan ve bitki isimlerinin hem övme hem de aşağılamak amacıyla kullanılması ise ilginçtir. Cefakâr eşek veya öküze benzetilmeyi hakaret veya küfür olarak gören mantık ile yırtıcı ve vahşi aslan ve şahine benzetilmeyi övünç sayan mantık aynıdır. Ayrıca, düşmanları yılan, uğursuzları baykuş, nankörleri kediyle özdeşleştirmek yine aynı bakış açısının bir sonucudur. Küfür’ün güncel hayatımızın hemen hemen bütün alanlarında kullanılıyor olması bunların hayatın bir parçası haline geldiğinin tipik bir göstergesidir. Spor müsabakaları, koro halinde küfür konserlerinin yapıldığı alanlar gibidir. Ambalajından yeni çıkma küfürler, küfrü seslendiren koroya alkış üstüne alkış getirmektedir. Siyasette bu sözcüklerin kullanılması ise artık gelenekleşmiş durumdadır. Birileri kendilerinde bunları kullanma hakkını görmesi ve bir başkasının kullanmasını eleştirmesi ise bizim siyasete özgü bir trajedi olsa gerek. Her ne kadar Ahmed Arif şiirinde <ı>“türkü söylemek, küfretmek, Çukurova yiğidine mahsustur” dese de ülkemizin bütün bölgelerine mahsus hale gelmiş birçok küfür mevcuttur. Yalanları beyaz ve pembe gibi renklilik kazandırma çabası küfürleri de "çirkin veya çok çirkin” olarak çeşitlendirmiştir.

Küfür insanı rahatlatır veya küfür dili zenginleştirir söylemleri ise onu haklı çıkarmak için en çok başvurulan savunmalar olmuştur. Yeni bir dil öğrenirken ilk önce o dilin küfürleri öğretilir çoğu zaman ama bunun dile ne kadar zenginlik kazandırdığı tartışılır. Sosyal sınıflar arasındaki statü farkını belirtmek amacıyla da kullanılırlar. Ancak günümüzde, maddi zenginleşmenin kültürel gelişimi beraberinde getirmediği gerçeği göz önüne alındığında küfür’ü fakir insanların bir hastalığı olarak göstermenin pek de doğru bir yaklaşım olmadığını göstermektedir.

Acıları ve sevinçleri bir arada yaşamış, farklılıkları hoşgörü nezdinde dil ve kültür zenginliğine dönüştürmüş toplumların dil dağarcığında kötü sözcüklere yer olmamalıdır. Dilimizde eski yılda kalan küfürlerin yeni yılda yerini sevgi, saygı ve kardeşlik söylemlerine bırakması dileğiyle iyi ve mutlu bir yeni yıl dilerim.

 
Toplam blog
: 87
: 2735
Kayıt tarihi
: 02.07.09
 
 

Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi’nden 1997’de mezun oldum. Aynı Üniversitede yüksek lisans ve..